İçinde Keme Bulunan Kelimeler
İçinde KEME olan 29 kelime bulunuyor. İçerisinde KEME geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Keme kelimesinin anlamı nedir? Keme ile başlayan kelimeler. Keme ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
13 Harfli Kelimeler
MAHKEMELEŞMEK23
12 Harfli Kelimeler
MAHKEMELEŞME22, ÇEKEMEMEZLİK20, KEKEMELEŞMEK17
11 Harfli Kelimeler
KEKEMELEŞME16, KEMENTLEMEK13
10 Harfli Kelimeler
ÇEKEMEZLİK17, MAHKEMELİK16, KEMENTLEME12, KEMERLEMEK12
9 Harfli Kelimeler
KEMENÇECİ16, MAHKEMELİ15, ÇEKEMEMEK14, KEMERLEME11, KEKEMELİK10
8 Harfli Kelimeler
MUHAKEME15, ÇEKEMEME13, KEMERSİZ13, KARAKEME9, KEMERLİK9
7 Harfli Kelimeler
ÇEKEMEZ14, MAHKEME13, KEMENÇE11, KEMERLİ8
6 Harfli Kelimeler
KEMERE7, KEMENT7, KEKEME7
5 Harfli Kelimeler
KEMER6
4 Harfli Kelimeler
KEME5
KEME
- Büyük sıçan
- Domalan
Birleşik Kelimeler: karakeme
KEMER (Kelime Kökeni: Farsça kemer)
-
Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı
Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı. - Peyami Safa
- Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü
- Emniyet kemeri
-
Tümsekli
Kemer burun.
-
Kemiklerden oluşan yay biçimindeki yapı
Kaş kemeri. Damak kemeri. Ayak kemeri.
- Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı
-
İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı
Büyük bir camiydi bu. Minareleri, kubbeleri, kemerleri ve parmaklıklı pencereleri filan hepsi tamamdı. - Oğuz Atay
- Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak
Ata Sözleri ve Deyimler
- kemer (veya kemerini) sıkmak
- kemeri dolu olmak
Birleşik Kelimeler: kemer bağlama, kemer gözü, kemer patlıcanı, bel kemeri, emniyet kemeri, su kemeri
- Antalya iline bağlı ilçelerden biri
- Burdur iline bağlı ilçelerden biri
KEMERE (Kelime Kökeni: Rumca)
- Gemi güvertesinin enine konmuş kirişlerinden her biri
KEMENT (Kelime Kökeni: Farsça kemend)
- Hayvanları yakalamak için kullanılan, ucu ilmikli, kaygan uzun ip
- İdam için kullanılan yağlı kayış
Ata Sözleri ve Deyimler
- kement atmak
KEKEME
-
Damak sesleriyle başlayan kelimeleri ve heceleri tekrarlayarak birdenbire söyleyen ve keserek konuşan, keke, kekeç
Arabacı yirmi beş yaşlarında delişmen, dili biraz kekeme bir oğlan. - Memduh Şevket Esendal
KEMERLİ
-
Üzerinde kemeri olan veya kemer takılmış olan
Kumardan aldığı ilk parayla siyah satenden arkası kemerli iki adet iç yelek yaptırdı. - Lâtife Tekin
-
Kemer biçiminde olan
Orhan'ın kemerli kapıdan içeriye koşa koşa girdiğini görmedi. - Tarık Buğra
-
Kavisli olan
Kemerli burun.
KARAKEME
- Domalan
KEMERLİK
- Bazı işçi ve satıcıların araç veya gereçlerini koymak için bellerine taktıkları, gözlere ayrılmış, bez, tahta, meşin veya metal bağ
-
Kemer yapmaya elverişli
Kemerlik deri.
KEKEMELİK
-
Kekeme olma durumu, kekelik, rekâket
Kekemelik ve hatiplik bir araya gelemeyen iki düşmandır. - Nazım Hikmet
KEMERLEME
- Kemerlemek işi
KEMENÇE (Kelime Kökeni: Farsça kemānçe)
-
Yayla diz üzerinde çalınan, kemana benzer, üç teli olan küçük bir çalgı, kemançe
Davul değişmiş, tef değişmiş, kemençe bambaşka bir çalgı olmuştu. - Tarık Buğra
KEMENTLEME
- Kementlemek işi
KEMERLEMEK
- Ciltçilikte dikişten sonra kitabın sırtına yuvarlak bir biçim vermek
KEMENTLEMEK
- Kement geçirmek
ÇEKEMEME
- Çekememek işi veya durumu