İçinde K Bulunan 4 Harfli Kelimeler

İçerisinde K olan 4 harfli 432 kelime bulunuyor. İçinde K olan 4 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "K ile başlayan 4 harfli kelimeler. k ile biten 4 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

FEVK16, ÖFKE16, ÖKÜZ15, GÖRK14, KAJU14, ÖYKÜ14, KÖŞE13, KÖŞK13, KUĞU13, KIĞI13, ÖZEK13, ÖKÇE13, ŞEVK13, ŞAVK13, ZEVK13, CÖNK13, KE12, BÖRK12, KÖTÜ12, KÜFE12, KİĞI12, ÖBEK12, ÖRÜK12, ÖLÜK12, UFUK12, VUKU12, EĞİK11, FLOK11, FOLK11, FAKS11, KOVA11, KÖSE11, KOFA11, KUFİ11, ÖKSE11, KE11, SKİF11, SEVK11, UFAK11, UFKİ11, VAKS11, AFAK10, AKVA10, FİNK10, FRAK10, FAİK10, FAKR10, FARK10, FEKE10, KÖLE10, KÖRE10, KÜNH10, KÜPE10, KİVİ10, KAFA10, KAFE10, KAFİ10, KÖRİ10, KAVİ10, KEFE10, KİEV10, ÖREK10, PEYK10, VAKA10, VAKİ10, ÇIKI9, GONK9, GURK9, HINK9, IŞIK9, KI9, KOŞU9, KLÜZ9, KOÇU9, KUZU9, KÜSÜ9, KUPA9, KULP9, KUHİ9, KAPI9, KAMP9, KESP9, OKÇU9, KO9, UÇUK9, ÜMÜK9, APAK8, AŞIK8, AZIK8, AÇIK8, KI8, AK8, BOKS8, BAKÜ8, ÇAKI8, ÇUKA8, DOKU8, EPİK8, EKİP8, GREK8, GARK8, HERK8, HAKİ8, HALK8, İPKA8, İPEK8, KOŞA8, KOYU8, KOZA8, KONÇ8, KLİP8, KLOŞ8, KOCA8, KUŞE8, KUYU8, KREP8, KAÇI8, KALP8, KIRÇ8, KIYI8, KİPE8, KAZI8, KERH8, MEŞK8, OYUK8, OCAK8, PLAK8, KE8, PAKT8, PARK8, PEKİ8, SK8, SIDK8, ŞOKE8, UŞAK8, UYKU8, UZAK8, UÇAK8, ÜRKÜ8, ÜLKÜ8, YIKI8, ZONK8, ZOKA8, ZINK8, ZAMK8, CILK8, AYIK7, ABUK7, AK7, AKÇA7, AKÇE7, BLOK7, BUKE7, BAKS7, BAKI7, ÇARK7, ÇEKİ7, ÇENK7, DİSK7, DUKA7, EŞEK7, EŞİK7, EZİK7, EKŞİ7, İÇKİ7, İKİZ7, İKAZ7, KÜME7, KREŞ7, KRİZ7, KİŞİ7, KAÇA7, KADI7, KAŞE7, KEZA7, KIYA7, KAYI7, KAZA7, KEÇE7, KEÇİ7, KS7, MÜLK7, KS7, ODAK7, OKEY7, KU7, SOKU7, SIKI7, ŞİKE7, ŞİRK7, ŞAKA7, ŞAKİ7, ŞARK7, UYAK7, UKDE7, YAKI7, ZEKİ7, ZEKA7, ZERK7, CAKA7, CENK7, ASIK6, ASKI6, AYAK6, ADAK6, AKIM6, AKSU6, BRİK6, BARK6, BANK6, BAKİ6, BEKA6, BERK6, DİNK6, DANK6, DERK6, DENK6, DELK6, EDİK6, ILIK6, ISKA6, İBİK6, KABA6, KONU6, KORO6, KORU6, KOSA6, KOMİ6, KOKU6, KOMA6, KURU6, KUTU6, KUUT6, KÜLT6, KÜNK6, KÜRE6, KÜRK6, KÜRT6, KURS6, KROM6, KROS6, KULU6, KUMA6, KAOS6, KAMU6, KABE6, KISA6, KAYA6, KEBE6, KEDİ6, MİSK6, MOKA6, MASK6, OKUL6, OKUR6, OLUK6, SKOR6, STOK6, SAKO6, SEKS6, TÜRK6, TRÜK6, URUK6, UTKU6, ÜNİK6, ÜLKE6, YEKE6, YAKA6, ARIK5, ANIK5, ATIK5, ATKI5, ALIK5, AKUT5, AKIL5, AKIN5, AKİM5, AKİS5, AKLI5, AKMA5, AKOR5, AKSE5, AK5, AKUR5, ESKİ5, ESİK5, EKİM5, EKME5, EKOL5, EK5, EMİK5, EMEK5, IRAK5, IRKİ5, İKON5, KORT5, KOTA5, KONT5, KONİ5, KLAS5, KLON5, KLOR5, KOKA5, KOLA5, KOLİ5, KREM5, KURT5, KRON5, KURA5, KUKA5, KULA5, KULE5, KUNT5, KİST5, KANI5, KANO5, KARO5, KARS5, KASA5, KASE5, KASK5, KARI5, KAST5, KAME5, KAMA5, KAİM5, KINA5, KIRK5, KITA5, KİLO5, KİLS5, KİMİ5, KATI5, KESE5, KEME5, MİNK5, KA5, MARK5, MAKİ5, MEKE5, ORAK5, OKAR5, OKKA5, RİSK5, ROKA5, RAKI5, RAKS5, SİRK5, SAKİ5, SAKE5, SAKA5, SAİK5, SEKİ5, TOKA5, TROK5, TORK5, TAKI5, ULAK5, ARKA4, ANKA4, ARAK4, ATAK4, ATİK4, AKAK4, AKAR4, AKİK4, AKİL4, AKİT4, AK4, AKNE4, ERİK4, EREK4, ERKE4, ETİK4, ETKİ4, ETEK4, ENİK4, EKİN4, EK4, ENEK4, EK4, ELEK4, ELİK4, İNİK4, İNEK4, İNAK4, İTKİ4, İLKE4, İLİK4, İKNA4, İKEN4, İKTA4, KLAN4, KK4, KRAL4, KİRA4, KANİ4, KANT4, KARA4, KANA4, KARE4, KARİ4, KART4, KAİL4, KAİN4, KAKA4, KALA4, KALE4, KATİ4, KETE4, KİLE4, KERE4, KEKA4, KEKE4, KELE4, KENE4, KENT4, LAİK4, KA4, LİNK4, LAKA4, LAKE4, LEKE4, KA4, RENK4, KE4, TERK4, TANK4, TALK4, TAKT4, TAKA4, TEKE4

ARKA

[isim]

  • Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı

    Evin arkasında dekorlar boyarlardı. - Adalet Ağaoğlu

  • Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi

    Çocuğun arkası ağrıyormuş.

  • Geri kalan bölüm

    Masalın arkası. Yazının arkası.

  • Art, peş
  • Otururken sırtın dayandığı yer

    Otomobile bindiğimiz zaman başını arkaya yaslamış, gözlerini yummuştu. - Tarık Buğra

  • İnsanın vücudu, bedeni

    Arkasında beli kemerli, dar, şık bir pardösü vardı. - Refik Halit Karay

[sıfat]

  • Arkada olan, arkada bulunan

[sıfat]

[mecaz]

  • Kayıran, destekleyen

    Memur olmak için büyük bir arka gerek. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[mecaz]

  • Geçmiş, geride kalmış zaman

    Bütün gözler arkaya, maziye çevrilmişti. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arka arkaya vermek
  • arka bulmak
  • arka çevirmek
  • arka çıkmak
  • arkada bırakmak
  • arkada bırakmak
  • arkada kalanlar (veya arkadakiler)
  • arkada kalmak
  • arkadan söylemek
  • arkadan vurmak
  • arka kapıdan çıkmak
  • arka olmak
  • arkası alınmak
  • arkası gelmek
  • arkası kesilmek
  • arkasına (bile) bakmadan gitmek (veya kaçmak)
  • arkasına almak
  • arkasına düşmek (veya takılmak)
  • arkasında dolaşmak (veya gezmek)
  • arkasından atlı kovalamak
  • arkasından atmak (veya konuşmak)
  • arkasından koşmak
  • arkasından sürüklemek
  • arkasından teneke çalmak
  • arkasından zil takıp oynamak
  • arkasında yumurta küfesi yok ya! (veya olmamak)
  • arkasını (birine) vermek
  • arkasını (bir şeye) vermek
  • arkasını almak
  • arkasını bırakmak
  • arkasını dayamak
  • arkasını getirememek
  • arkasını sağlama almak
  • arkasını sıvamak
  • arkası olmamak
  • arkası yere gelmemek
  • arka vermek
  • arkaya bırakmak (veya koymak)
  • arkaya kalmak

Birleşik Kelimeler: arka arka, arka arkaya, arka ayak, arkabahçe, arka müziği, arka plan, arka sokak, arka teker, arkaüstü, arka yüz, arkadan arkaya, arkası pek, arkası sıra, arkası yarın, arkası yufka, perde arkası

ANKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿanḳā)

[isim]

  • Masallarda adı geçen ve gerçekte var olmayan büyük bir kuş, Simurg, Zümrüdüanka

Birleşik Kelimeler: Zümrüdüanka

ARAK (Kelime Kökeni: Arapça ʿaraḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Ter
  • Pirinç ve şeker kamışından elde edilen bir rakı türü

[isim]

[argo]

  • Çalma

ATAK

[sıfat]

  • Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr

    Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı, atak ve güreşçi idiler. - Reşat Nuri Güntekin

  • Çevik, hareketli

[halk ağzında]

  • Geveze

[isim]

[tıp]

  • Aniden başlayan hastalık nöbeti

[isim]

  • Atılım
  • Saldırı, saldırış, hücum, hamle, akın

[spor]

  • Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, ofans

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atak yapmak

Birleşik Kelimeler: kontratak, panikatak

ATİK

[sıfat]

  • Çabuk davranan, çevik

Birleşik Kelimeler: atik tetik

[sıfat]

[eskimiş]

  • Eski, eski zamanla ilgili

Birleşik Kelimeler: Ahd-i Atik

AKAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Yatak
  • Irmak, dere, çay, küçük akarsu
  • Suyun ivinti yeri
  • Eğimi, inişi fazla olan yer

AKAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳār)

[isim]

[eskimiş]

  • Kiraya verilerek gelir getiren ev, dükkân, tarla, bağ vb. mülk, akaret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akar edinmek

[isim]

  • Halı, koltuk, yatak vb. yerlerde ve nemli ortamlarda yaşayan, astıma yol açabilen, insan vücudundan dökülen deri tozlarıyla ve parçacıklarıyla beslenen bir tür canlı

[isim]

  • Sıvı, mai, likit

AKİK (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīḳ)

[isim]

[jeoloji]

  • Kalseduan kuvarsının bir türü olan, yüzük taşı, mühür vb. yapmakta kullanılan, türlü renklerde, yarı saydam, parlak ve değerli bir taş

AKİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳil)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Akıllı

    Ne akilem ne divane / Gel gör beni aşk n'eyledi - Yunus Emre

Birleşik Kelimeler: akil baliğ

ÂKİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳid)

[sıfat]

  • Bağıtçı

[isim]

[eskimiş]

[hukuk]

  • Sözleşme
  • Nikâh

Birleşik Kelimeler: akit vaadi, akdetmek, evlilik akdi, hizmet akdi, iş akdi

AKLİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Akılla ilgili, akla dayanan, akılsal

    Akli muvazenesi pek sağlam bulunmadığı için serbest bırakıldı. - Sait Faik Abasıyanık

AKNE (Kelime Kökeni: Fransızca acné)

[isim]

[tıp]

  • Yağ bezlerinin deri üzerinde oluşturduğu iltihaplı sivilce

ERİK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Gülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica)
  • Bu ağacın kabuğu ince, çeşitli renklerde, mayhoş veya tatlı, eti sulu, tek ve sert çekirdekli yemişi

Birleşik Kelimeler: erik hoşafı, erik kompostosu, erik marmeladı, erik pestili, erik rakısı, erik reçeli, kuru erik, sarıerik, bardacık eriği, bardak eriği, can eriği, çakal eriği, dağ eriği, gövem eriği, Japon eriği, Malta eriği, mürdüm eriği, türbe eriği, üryani eriği, yaban eriği

EREK

[isim]

  • Gerçekleştirmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç, gaye, maksat, hedef

    Onun metodunu uygulamakla araştırıcının varamayacağı erek yoktur. - Azra Erhat

Birleşik Kelimeler: erek bilimi

ERKE

[isim]

[fizik]

  • Enerji

[felsefe]

  • Pozitif bilimlerde iş başarma gücü, bir direnmeyi yenme gücü