İçinde Hey Bulunan Kelimeler

İçinde HEY olan 39 kelime bulunuyor. İçerisinde HEY geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hey kelimesinin anlamı nedir? Hey ile başlayan kelimeler. Hey ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

HEYECANLANDIRMA28, HEYKELLEŞTİRMEK25

14 Harfli Kelimeler

HEYKELTIRAŞLIK25, HEYKELLEŞTİRME24

13 Harfli Kelimeler

HEYECANSIZLIK28, HEYECANLANMAK23

12 Harfli Kelimeler

HEYECANLANIŞ25, HEYECANLILIK23, HEYECANLANMA22

11 Harfli Kelimeler

HEYKELTIRAŞ21, HEYKELCİLİK20

10 Harfli Kelimeler

HEYECANSIZ24, MÜTEHEYYİÇ24, HEYBETLİCE21, HEYBECİLİK21

9 Harfli Kelimeler

HEYECANLI19, HEYETİYLE17

8 Harfli Kelimeler

HEYYİÇ22, TEHEYYÜÇ21, HEYKELCİ17, HEYBETLİ16, HEYAMOLA16, KÜHEYLAN16, HEYKELLİ14

7 Harfli Kelimeler

HEYBECİ18, MÜHEYYA18, HEYECAN16, HEYELAN13

6 Harfli Kelimeler

HEYHEY18, HEYHAT16, SÜHEYL15, HEYBET14, HEYULA13, HEYKEL12

5 Harfli Kelimeler

BEHEY13, HEYBE13, YAHEY13, HEYET11

3 Harfli Kelimeler

HEY9

HEY

[ünlem]

  • Seslenmek veya ilgi ve dikkat çekmek için söylenen bir söz

    Hey, çocuklar! Gelin bakalım. Hey arkadaş! Ayağıma basıyorsun.

  • Sitem, yakınma, azar, beğenme vb. çeşitli duyguları anlatan cümlelerde kullanılan bir söz

    Hey talih! Böyle mi olacaktı? Hey akılsız çocuk! Ateşi ne diye ellersin? Hey Allah'ım! Bu ne güzellik.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hey gidi (hey)

Birleşik Kelimeler: ala ala hey

HEYET (Kelime Kökeni: Arapça heyʾet)

[isim]

  • Kurul

    Heyet ve miralay Galip Bey huzura girdiler. - Necip Fazıl Kısakürek

[eskimiş]

  • Gök bilimi

[eskimiş]

  • Biçim, kılık, dış görünüş

Birleşik Kelimeler: heyet raporu, umumi heyet, fasıl heyeti, hakem heyeti, ihtiyar heyeti, istişare heyeti, köy ihtiyar heyeti, mütevelli heyeti, tahrir heyeti, teftiş heyeti

HEYKEL (Kelime Kökeni: Arapça heykel)

[isim]

  • Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu, statü

    Ellerini ceketinin ceplerine sokarak amaçsız bir şekilde heykelin önünde oyalanmaya başladı. - Osman Aysu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • heykel gibi
  • heykelini dikmek

Birleşik Kelimeler: heykeltıraş

HEYELAN (Kelime Kökeni: Arapça heyelān)

[isim]

[jeoloji]

  • Toprak kayması

    Bizi belimize kadar gömen heyelanın altından başlarımızı güç doğrultmuştuk. - Falih Rıfkı Atay

HEYULA (Kelime Kökeni: Arapça heyūlāʾ)

[isim]

  • Korkunç hayal

    Sessiz nöbetçilerde heyula dolaşmada / Her yerde bir kederli muamma dolaşmada - İbrahim Alâeddin Gövsa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • heyula gibi

BEHEY

[ünlem]

  • Çıkışma bildirmek için kullanılan bir söz

    Behey Allah'tan korkmaz! - Hüseyin Rahmi Gürpınar

HEYBE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaybe)

[isim]

  • At, eşek vb. binek hayvanlarının eyeri üzerine geçirilen veya omuzda taşınan, içine öteberi koymaya yarayan, kilim veya halıdan yapılmış iki gözlü torba

    Hava sıcak, yol çorak, gitgide / Azalmıştı yiyecek heybede - Enis Behiç Koryürek

  • Omza geçirilebilen tek gözlü bir çanta türü

    Ahmet hemen heybesini açtı ve makasını, kırık tarağını çıkardı. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu

YAHEY

[ünlem]

  • Sevinç ve coşma anlatan bir söz

HEYKELLİ

[sıfat]

  • Heykeli olan

    Geniş ve otomobil dolu caddeler, heykelli meydanlar... - Ömer Seyfettin

HEYBET (Kelime Kökeni: Arapça heybet)

[isim]

  • Korku ve saygı uyandıran görünüş, mehabet

    Adını bilmeseler bile heybetini tarif etsem gene bulunur. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Büyüklük, ululuk, azamet

SÜHEYL (Kelime Kökeni: Arapça suheyl)

[isim]

[gök bilimi]

  • Güney yarım kürede bulunan parlak yıldız, Yıldırak

HEYBETLİ

[sıfat]

  • Görünüşü korku ve saygı uyandıran

    Böyle heybetli, akıllı adam, sana hocalık etmiş adam ölür mü hiç? - Nazım Hikmet

  • Büyük, ulu, azametli

    Biz onların yorgun ve durgun bile olsa düzgün ve heybetli hâllerini görüyorduk. - Abdülhak Şinasi Hisar

HEYAMOLA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Gemicilerin veya işçilerin birlikte bir şey çekerken `haydi çek, gayret` anlamlarında bir ağızdan yüksek sesle ve makamla söyledikleri söz

    Balıkçılara da sokuluyorlardı, ağlara var güçleriyle asılıyorlardı heyamolalarla. - Muzaffer Uyguner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • heyamola ile

KÜHEYLAN (Kelime Kökeni: Arapça kuḥeylān)

[isim]

  • Soylu Arap atı

    Dağın ardında bir nazlı sultanım / Tavlamda doru bir küheylanım - Ahmet Muhip Dranas

Ata Sözleri ve Deyimler

  • küheylan at, çul içinde de bellidir

HEYECAN (Kelime Kökeni: Arapça heyecān)

[isim]

  • Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi vb. sebeplerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu durumu

    Çıngırağın her çekilişinde ikisinin de heyecandan yürekleri ağızlarına geliyor. - Mahmut Yesari

[felsefe]

  • Coşku

    Halk heyecan içinde.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • heyecana düşürmek
  • heyecana gelmek
  • heyecana getirmek
  • heyecana kapılmak
  • heyecan duymak
  • heyecan vermek