Hey ile Başlayan Kelimeler



HEY ile başlayan 31 kelime bulunuyor. Başında HEY olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hey kelimesinin anlamı nedir? Hey ile biten kelimeler. İçinde hey olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

HEYECANLANDIRMA28, HEYKELLEŞTİRMEK25

14 Harfli Kelimeler

HEYKELTIRAŞLIK25, HEYKELLEŞTİRME24

13 Harfli Kelimeler

HEYECANSIZLIK28, HEYECANLANMAK23

12 Harfli Kelimeler

HEYECANLANIŞ25, HEYECANLILIK23, HEYECANLANMA22

11 Harfli Kelimeler

HEYKELTIRAŞ21, HEYKELCİLİK20

10 Harfli Kelimeler

HEYECANSIZ24, HEYBETLİCE21, HEYBECİLİK21

9 Harfli Kelimeler

HEYECANLI19, HEYETİYLE17

8 Harfli Kelimeler

HEYKELCİ17, HEYBETLİ16, HEYAMOLA16, HEYKELLİ14

7 Harfli Kelimeler

HEYBECİ18, HEYECAN16, HEYELAN13

6 Harfli Kelimeler

HEYHEY18, HEYHAT16, HEYBET14, HEYULA13, HEYKEL12

5 Harfli Kelimeler

HEYBE13, HEYET11

3 Harfli Kelimeler

HEY9


HEY


[ünlem]
  • Seslenmek veya ilgi ve dikkat çekmek için söylenen bir söz

    Hey, çocuklar! Gelin bakalım. Hey arkadaş! Ayağıma basıyorsun.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hey gidi (hey)

Birleşik Kelimeler: ala ala hey


HEYET (Kelime Kökeni: Arapça heyʾet)


[isim]
  • Kurul

    Heyet ve miralay Galip Bey huzura girdiler. - Necip Fazıl Kısakürek

[eskimiş]
  • Gök bilimi
[eskimiş]
  • Biçim, kılık, dış görünüş

Birleşik Kelimeler: heyet raporu, umumi heyet, fasıl heyeti, hakem heyeti, ihtiyar heyeti, istişare heyeti, köy ihtiyar heyeti, mütevelli heyeti, tahrir heyeti, teftiş heyeti


HEYKEL (Kelime Kökeni: Arapça heykel)


[isim]
  • Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu, statü

    Ellerini ceketinin ceplerine sokarak amaçsız bir şekilde heykelin önünde oyalanmaya başladı. - Osman Aysu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • heykel gibi
  • heykelini dikmek

Birleşik Kelimeler: heykeltıraş


HEYELAN (Kelime Kökeni: Arapça heyelān)


[isim] [jeoloji]
  • Toprak kayması

    Bizi belimize kadar gömen heyelanın altından başlarımızı güç doğrultmuştuk. - Falih Rıfkı Atay


HEYULA (Kelime Kökeni: Arapça heyūlāʾ)


[isim]
  • Korkunç hayal

    Sessiz nöbetçilerde heyula dolaşmada / Her yerde bir kederli muamma dolaşmada - İbrahim Alâeddin Gövsa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • heyula gibi


HEYBE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaybe)


[isim]
  • At, eşek vb. binek hayvanlarının eyeri üzerine geçirilen veya omuzda taşınan, içine öteberi koymaya yarayan, kilim veya halıdan yapılmış iki gözlü torba

    Hava sıcak, yol çorak, gitgide / Azalmıştı yiyecek heybede - Enis Behiç Koryürek


HEYKELLİ


[sıfat]
  • Heykeli olan

    Geniş ve otomobil dolu caddeler, heykelli meydanlar... - Ömer Seyfettin


HEYBET (Kelime Kökeni: Arapça heybet)


[isim]
  • Korku ve saygı uyandıran görünüş, mehabet

    Adını bilmeseler bile heybetini tarif etsem gene bulunur. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


HEYBETLİ


[sıfat]
  • Görünüşü korku ve saygı uyandıran

    Böyle heybetli, akıllı adam, sana hocalık etmiş adam ölür mü hiç? - Nazım Hikmet


HEYAMOLA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Gemicilerin veya işçilerin birlikte bir şey çekerken `haydi çek, gayret` anlamlarında bir ağızdan yüksek sesle ve makamla söyledikleri söz

    Balıkçılara da sokuluyorlardı, ağlara var güçleriyle asılıyorlardı heyamolalarla. - Muzaffer Uyguner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • heyamola ile


HEYECAN (Kelime Kökeni: Arapça heyecān)


[isim]
  • Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi vb. sebeplerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu durumu

    Çıngırağın her çekilişinde ikisinin de heyecandan yürekleri ağızlarına geliyor. - Mahmut Yesari

[felsefe]
  • Coşku

    Halk heyecan içinde.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • heyecana düşürmek
  • heyecana gelmek
  • heyecana getirmek
  • heyecana kapılmak
  • heyecan duymak
  • heyecan vermek


HEYHAT (Kelime Kökeni: Arapça heyhāt)


[ünlem]
  • `Yazık, ne yazık` anlamında kullanılan bir söz

    Öyleyse size de iyi seyahatler iltifatında bulunmuştu ve bu söz -heyhat!- Atatürk'ün ağzından işittiğim son söz olmuştu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


HEYETİYLE


[zarf] [eskimiş]
  • Olduğu gibi, bütünüyle

HEYKELCİ


[isim]
  • Heykel yapan sanatçı, heykeltıraş, yontucu

    Sonraki yılların ülkece ünlü bir heykelcisi, kantinde garsonluk yapardı. - Aydın Boysan

Birleşik Kelimeler: heykelci kalemi


HEYBECİ


[isim]
  • Heybe yapan veya satan kimse