İçinde En Bulunan 5 Harfli Kelimeler

İçerisinde EN olan 5 harfli 208 kelime bulunuyor. İçinde EN olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "En ile başlayan 5 harfli kelimeler. en ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÇÖVEN20, PEN19, GÖCEN18, ÖĞLEN18, SÖVEN18, GÖDEN17, GÜVEN17, ÖZENÇ17, FÜZEN16, ÖZDEN16, DÜVEN15, EHVEN15, GÖNEN15, GEVEN15, ÖRGEN15, ŞOVEN15, FEN14, HENÜZ14, ÖZENİ14, SÜVEN14, ŞÖLEN14, ÜÇGEN14, VENÜS14, YEĞEN14, BÖLEN13, ÜŞENÇ13, CENUP13, ÇEN12, DÜZEN12, ENFES12, FENOL12, GEÇEN12, GENİŞ12, GENİZ12, HEZEN12, LEĞEN12, MEN12, MENFA12, PAZEN12, PENÇE12, CENAH12, CENAP12, ATFEN11, BEN11, ÇEÇEN11, DÜDEN11, DENGE11, EVREN11, ENÖTE11, FRENK11, FENER11, FENİK11, FEN11, GENOM11, KÖKEN11, KEVEN11, KENEF11, KEFEN11, LENFA11, PÜREN11, PENYE11, PAYEN11, TÖREN11, YENGE11, YEN11, ZEN11, BENİZ10, BEN10, BENCE10, BEZEN10, BAZEN10, DÜMEN10, DENİZ10, DENYO10, HEMEN10, HİMEN10, ONGEN10, POLEN10, PRENS10, PENSE10, PENİS10, PENES10, RUHEN10, AHENK9, BÜTEN9, BÜKEN9, BENDE9, BEDEN9, ÇİMEN9, ÇEMEN9, DENEY9, ERGEN9, ENGEL9, ENGİN9, ENSİZ9, ENZİM9, ENCAM9, GRENA9, GELEN9, GİREN9, GENEL9, GEREN9, HELEN9, HALEN9, KUZEN9, MENŞE9, PATEN9, PEREN9, SÜMEN9, SÜSEN9, SENCE9, TENHA9, TENGE9, BASEN8, ÇİTEN8, ÇENEK8, ÇENET8, ÇELEN8, DENİM8, DESEN8, DENME8, ENKAZ8, ENEZE8, ENDAM8, İÇTEN8, İLENÇ8, KEŞEN8, LÜMEN8, MADEN8, MENUS8, SEBEN8, TÜMEN8, YENME8, ZATEN8, ZENNE8, CEREN8, CENİN8, AYNEN7, BENEK7, BELEN7, BEN7, DENET7, DENEK7, DİKEN7, DİREN7, DİNEN7, DEN7, ELDEN7, EOSEN7, ERDEN7, ENDER7, ENAYİ7, İSMEN7, KENYA7, KEN7, LADEN7, MESEN7, MOREN7, NUMEN7, NEDEN7, ROMEN7, RENDE7, STENO7, SEMEN7, TREND7, TENYA7, YENİK7, YEN7, YAREN7, ASLEN6, ETMEN6, EKSEN6, ENLEM6, ENSAR6, ENSER6, ENEME6, İRSEN6, İMREN6, KESEN6, LENTO6, MALEN6, MANEN6, RESEN6, SİREN6, STENT6, SATEN6, SEREN6, SENİT6, SENİR6, SENET6, SENEK6, SELEN6, TENİS6, TENOR6, ARENA5, ANTEN5, ALENİ5, AKLEN5, ERKEN5, ETENE5, ETKEN5, ENTEL5, KETEN5, KENAR5, KENET5, LİKEN5, TANEN5, TENTE5

ARENA (Kelime Kökeni: Fransızca arena)

[isim]

  • Boğa güreşi, yarış, oyun vb. gösteriler yapılan alan

[mecaz]

  • Siyasi çekişmelerin geçtiği yer

ANTEN (Kelime Kökeni: Fransızca antenne.)

[isim]

  • Boşlukta yayılan elektromanyetik dalgaları toplayarak bu dalgaların transmisyon hatları içerisinde yayılmasını sağlayan cihaz

[hayvan bilimi]

  • Duyarga

[denizcilik]

  • Olta şamandırasının alt ve üst kısmında bulunan ince uçlar

Birleşik Kelimeler: anten yükselteci, çanak anten

ALENİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)

[sıfat]

  • Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan

    Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: aleni tadat

AKLEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)

[zarf]

[eskimiş]

  • Akıl gereğince, akıl yönünden

ERKEN

[zarf]

  • Vaktinden önce, alışılan zamandan önce, er, geç karşıtı

    Sakın geç kalma, erken gel. - Ahmet Rasim

  • Sabahın ilk saatlerinde

    Ertesi gün iki kardeş erken çıkmışlardı yola. - Ayşe Kulin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erken kalkan yol alır, er evlenen döl alır
  • erken kalktım işime, şeker kattım aşıma

Birleşik Kelimeler: erken bahar, erken boşalma, erken bunama, erkendoğan, erken tanı, erken uyarı

ETENE

[isim]

[anatomi]

  • Döl eşi

[bitki bilimi]

  • Meyve yaprağında yumurtacıkların bağlı olduğu bölüm

ETKEN

[isim]

  • Etki eden şey, faktör

    Bu sanatçıların çoğunun başarısında dış ülkelerde edindikleri sahne görgü ve kültürü etken olmuştur. - Metin And

[kimya]

  • Bir madde üzerinde belli bir değişiklik yapan şey, müessir

[dil bilgisi]

  • Doğrudan doğruya öznenin yaptığı işi anlatan, öznesi belli olan fiil, etken fiil, aktif, aktif fiil, malum, edilgen karşıtı

    Kırmak, bilmek etken fiillerdir.

Birleşik Kelimeler: etken fiil, etken madde

ENTEL (Kelime Kökeni: Fransızca intellectuelle'den)

[sıfat]

  • Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli olan niteliği kazanmamış (kimse)

[isim]

[mecaz]

  • Sahte aydın

    Gençlerin bazıları entellerle birlikte olmaktan gurur duyduklarını söylüyorlar. - Tomris Uyar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • entel takılmak

KETEN (Kelime Kökeni: Arapça kettān)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Ketengillerden, çiçekleri mavi renkte ve beş taç yapraklı, lifleri dokumacılıkta kullanılan bir bitki (Linumusitatissimum)

[sıfat]

  • Bu bitkinin liflerinden yapılmış (dokuma vb.)

    Saçları, yüzü, bolerosu, keten elbisesi, hepsi vücuduna yapışmış. - Ahmet Hamdi Tanpınar

Birleşik Kelimeler: keten helva, keten kuşu, keten tohumu, bataklık keteni, su keteni, yaban keteni

KENAR (Kelime Kökeni: Farsça kenār)

[isim]

  • Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka

    O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi. - Orhan Veli Kanık

  • Bir şeyi çevreleyen çizgi
  • Pervaz, çizgi, antika, baskı vb. çevre süsleri

    Bu mendilin kenarı ötekinden daha sade.

  • Merkezden uzak olan, kuytu, ıssız, sapa, tenha yer

    Ağır, ihtiyar misafirler kenarda bir odadan çıktılar. - Memduh Şevket Esendal

  • Yan

[matematik]

  • Bir biçimi sınırlayan çizgilerden her biri

    Bir üçgenin kenarları.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kenar (veya kenarını) bastırmak
  • kenara atmak
  • kenara çekilmek
  • kenarda kalmak
  • kenar gezmek
  • kenarın dilberi nazik de olsa nazenin olmaz

Birleşik Kelimeler: kenar atışı, kenar bobini, kenar mahalle, kenarortay, kenar semt, kenar suyu, kenarda köşede, kenarın dilberi, çeşitkenar, derkenar, dörtkenar, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar

KENET

[isim]

  • İki sert cismi birbirine bağlamaya yarayan, iki ucu sivri ve kıvrık metal parça

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kenet etmek
  • kenet gibi yapışmak

Birleşik Kelimeler: kenet mili

LİKEN (Kelime Kökeni: Yunanca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bir mantarla bir su yosununun ortak yaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı

[tıp]

  • Kaşındırıcı bir deri hastalığı

Birleşik Kelimeler: liken bilimi

TANEN (Kelime Kökeni: Fransızca tanin)

[isim]

  • Birçok bitkisel maddede bulunan, deri tabaklamada, hekimlikte kullanılan, tadı buruk bir madde

TENTE (Kelime Kökeni: İtalyanca tenda)

[isim]

  • Genellikle güneşten korunmak için bir yerin üzerine gerilen bez, naylon vb.nden yapılmış örtü

    En üst setin bir özelliği, ağaçtan ağaca tente gerilmiş olmasıdır. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: tente güvertesi

ASLEN (Kelime Kökeni: Arapça aṣlen)

[zarf]

  • Kök veya soy bakımından