En ile Başlayan 5 Harfli Kelimeler



EN harfleri ile başlayan 5 harfli 17 kelime bulunuyor. Başında EN olan 5 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "en ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde En olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ENFES12, ENÖTE11, ENGEL9, ENGİN9, ENSİZ9, ENZİM9, ENCAM9, ENKAZ8, ENEZE8, ENDAM8, ENDER7, ENAYİ7, ENLEM6, ENSAR6, ENSER6, ENEME6, ENTEL5


ENTEL (Kelime Kökeni: Fransızca intellectuelle'den)


[sıfat]
  • Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli olan niteliği kazanmamış (kimse)
[isim] [mecaz]
  • Sahte aydın

    Gençlerin bazıları entellerle birlikte olmaktan gurur duyduklarını söylüyorlar. - Tomris Uyar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • entel takılmak


ENLEM


[isim] [coğrafya]
  • Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi

Birleşik Kelimeler: enlem dairesi


ENSAR (Kelime Kökeni: Arapça enṣār)


[isim] [din bilgisi]
  • Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler

ENEME


[isim]
  • Enemek işi

ENDER (Kelime Kökeni: Arapça ender)


[sıfat]
  • Çok az, çok seyrek

    Ender fırsatlarla gittiğim bu salaşın içi bana pek sempatik gelirdi. - Burhan Felek

[zarf]
  • Çok seyrek olarak, çok seyrek bir biçimde

    Gözleri, ender görülen bir acıyla gölgelendi. - Halikarnas Balıkçısı


ENAYİ


[sıfat] [argo]
  • Fazla bön, avanak, et kafalı, budala

    İyice buldum kafayı, sen daha bulmadıysan enayisin. - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: enayi dümbeleği


ENKAZ (Kelime Kökeni: Arapça enḳāż)


[isim]
  • Yıkıntı, döküntü, çöküntü

    Köprünün enkazını ne yaptınız Allah aşkına? - Ayşe Kulin

Birleşik Kelimeler: enkaz eldiveni, gemi enkazı


ENEZE


[sıfat] [halk ağzında]
  • Cılız, zayıf, güçsüz

ENDAM (Kelime Kökeni: Farsça endām)


[isim]
  • Vücut, beden, boy bos

    Yıldız'a sezdirmeden genç kızın endamına bakakaldı. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: endam aynası, arzıendam


ENGEL


[isim]
  • Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap, ket

    Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi. - Adalet Ağaoğlu

[spor]
  • Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken tahta düzenek, bariyer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • engel çıkarmak
  • engel olmak
  • engel tanımamak

Birleşik Kelimeler: engel balığı, engel sınavı, kutup engel, güvenlik engeli


ENGİN


[sıfat]
  • Ucu bucağı görünmeyecek kadar geniş, çok geniş, vâsi

    O engin denize benzersin ki yavaş yavaş coşar ve coşunca da pek hırçın olursun. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[isim]
  • Açık deniz

    Enginden dönen deniz kuşları sessiz kanatlarıyla başımın üstünde dolaşıyorlar. - Reşat Nuri Güntekin

[sıfat] [halk ağzında]
  • Değer ve fiyatı düşük olan

    Engin mal.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • engin dallardan murt yememek

Birleşik Kelimeler: engin gönüllü


ENSİZ


[sıfat]
  • Eni küçük olan, dar

    Bu ensiz tahta köprü altında ince dere. - Enis Behiç Koryürek


ENZİM (Kelime Kökeni: Fransızca enzyme)


[isim] [biyoloji]
  • Bir kimyasal tepkimeyi gerçekleştiren ve onu hızlandıran, çoğunlukla protein yapısında olan organik madde

ENCAM (Kelime Kökeni: Farsça encām)


[isim] [eskimiş]
  • Son, işin sonu

    Nereye varır bu işin encamı? - Attila İlhan

[mecaz]
  • Gelecek

    Encamımız hayrolsun demekten başka elden ne gelir? - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: serencam


ENÖTE


[isim] [gök bilimi]
  • Bir gök cisminin yörüngesi boyunca, etrafında dolandığı merkezî cisme en uzak olduğu nokta