İçinde Durmak Bulunan Kelimeler

İçinde DURMAK olan 38 kelime bulunuyor. İçerisinde DURMAK geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Durmak kelimesinin anlamı nedir? Durmak ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

ÇABALAYADURMAK25

13 Harfli Kelimeler

BEKLEYEDURMAK21

12 Harfli Kelimeler

BAŞVURDURMAK28

11 Harfli Kelimeler

GOCUNDURMAK24, BULUNDURMAK19, DOKUNDURMAK19

10 Harfli Kelimeler

AVUNDURMAK21, BAKADURMAK16

9 Harfli Kelimeler

BOĞDURMAK23, DOĞDURMAK23, KOVDURMAK20, VURDURMAK20, BOZDURMAK19, BUYDURMAK18, SOYDURMAK17, YUMDURMAK17, AÇADURMAK16, BURDURMAK16, BULDURMAK16, DURDURMAK16, DONDURMAK16, DOLDURMAK16, KOYDURMAK16, YOLDURMAK16, YORDURMAK16, SOLDURMAK15, SUNDURMAK15, SORDURMAK15
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

OVDURMAK19, OYDURMAK15, UYDURMAK15, UMDURMAK14, KUDURMAK13, OLDURMAK13,

ONDURMAK13

6 Harfli Kelimeler

DURMAK10

DURMAK

[nesnesiz]

  • Hareketsiz durumda olmak

    Motorlu su taşıtlarından biri de kanal rıhtımının tam bizim önümüze düşen bir noktasında demir atmış duruyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • İşlemez olmak, çalışmamak

    Bileğimdeki saat durmuş. - Aka Gündüz

  • Bir yerde bir süre oyalanmak, eğlenmek, eğleşmek, tevakkuf etmek

    Yolda nerede çeşme gördümse durdum, elimi yüzümü yıkadım, su içtim. - Necati Cumalı

  • Dinmek, kesilmek

    Yağmur durdu.

  • Varlığını sürdürmek

    Türklerin yüzlerce yıl önceki kitabeleri hâlâ duruyor.

  • Var olmak

    Bu kadar dersim dururken sinemaya nasıl gideyim?

  • Beklemek, dikilmek

    Oturacak değil, ayakta duracak yer yok. - Reşat Nuri Güntekin

  • Yaşamak

    Anneannen duruyor mu?

  • Birisinin malı olarak bulunmak veya o malla ilişkisi olmak

    Yazlık eviniz hâlâ duruyor mu?

  • Kalmak

    Artık çok durmamış, yanındaki hanımla birlikte balodan çıkmış. - Mahmut Yesari

  • Bir yerde olmak veya bulunmak

    Aspirin getirmeyeceğini adı gibi biliyordu çünkü çekmecesinde dokunulmamış bir kutu duruyordu. - Tarık Buğra

  • Belli bir durumda, bir görevde bulunmak

    Her gelişimde ben de maçları seyreder, kaleci dururdum. - Haldun Taner

  • Ara vermek

    Sabahtan beri hiç durmadım.

  • Bir konuyla çok ilgilenmek, üstüne düşmek

[yardımcı fiil]

  • Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur: Çalışadurmak, bakadurmak, getiredurmak, yiyedurmak gibi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dur! (veya durun!)
  • durdu durdu, turnayı gözünden vurdu
  • durduğu yerde (veya durduk yerde)
  • dur durak (veya dur dinlen veya dur otur) yok

Birleşik Kelimeler: duran top, durmuş oturmuş, dursuz duraksız, durup dinlenmeden, durup durup, durup dururken, süreduran

KUDURMAK

[nesnesiz]

  • Kuduz hastalığına yakalanmak, kuduz olmak

[mecaz]

  • Aşırı davranışlarda bulunmak, taşkınlık göstermek

    Kudurmuş bir heyecanla döndü. - Ömer Seyfettin

[mecaz]

  • Çok yaramazlaşmak, ele avuca sığmamak

    Dört tarafı haraca kesen bu kudurmuş oğlanı kodese attırana kadar el birliğiyle çalışacağımıza söz veriyor muyuz? - Haldun Taner

[mecaz]

  • Gücünü artırmak, tehlikeli bir durum almak, tehlikeli bir duruma gelmek

    Oraya üşüşen Avrupalılar, doymak bilmez kudurmuş bir açlıkla din kardeşlerimizin kanlarını emip dururlar. - Ömer Seyfettin

[mecaz]

  • Çok kızmak, öfkelenmek

    Kırlarda saatlerce böyle dolaştı, durdu / Söylendi, homurdandı. Düşündükçe kudurdu! - Enis Behiç Koryürek

OLDURMAK

[-i]

  • Olmasını sağlamak
  • Olgunlaştırmak

ONDURMAK

[-i]

  • Onmasını sağlamak, iyiye döndürmek

    Onu, ağına düşmüş bir av gibi ne öldürdü ne ondurdu. - Samiha Ayverdi

UMDURMAK

[-i]

  • Umma durumunu yaratmak, ummasını sağlamak

SOLDURMAK

[-i]

  • Solmasına sebep olmak

    Güneş, boyaları soldurdu.

SUNDURMAK

[-i]

  • Sunma işini yaptırmak

[halk ağzında]

  • Vermek

SORDURMAK

[-e]

[-i]

  • Sorma işini yaptırmak

OYDURMAK

[-i]

  • Oymasını sağlamak

UYDURMAK

[-e]

[-i]

  • Uymasını sağlamak

    Gözlerini kilidi sökülmüş ve büyümüş anahtar deliğine uydurdu. - Peyami Safa

[-i]

  • Hayal gücünden yararlanarak gerçek dışı bir şey söylemek, yakıştırmak

    Terzinin kendi sözünü yanlış anlamış olduğu hikâyesini uydurmuş olmalıydı. - Abdülhak Şinasi Hisar

[-i]

[teklifsiz konuşmada]

  • Elde etmek, sağlamak, bulmak

[-i]

[kaba konuşmada]

  • Cinsel birleşmede bulunmak, becermek

BAKADURMAK

[-e]

[nesnesiz]

  • Bakma işini sürdürmek

AÇADURMAK

[-i]

  • Açmayı sürdürmek

BURDURMAK

[-e]

[-i]

  • Burma işini yaptırmak

BULDURMAK

[-e]

[-i]

  • Bulma işini yaptırmak

DURDURMAK

[-i]

  • Durmasını sağlamak

    Sızıntıları durdurmadan, bir önlem almadan ne diye bütün kitapları, eşyaları taşıdık ki! - Adalet Ağaoğlu