İçinde Durmak Bulunan 9 Harfli Kelimeler

İçerisinde DURMAK olan 9 harfli 22 kelime bulunuyor. İçinde DURMAK olan 9 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "durmak ile biten 9 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BOĞDURMAK23, DOĞDURMAK23, KOVDURMAK20, VURDURMAK20, BOZDURMAK19, BUYDURMAK18, SOYDURMAK17, YUMDURMAK17, AÇADURMAK16, BURDURMAK16, BULDURMAK16, DURDURMAK16, DONDURMAK16, DOLDURMAK16, KOYDURMAK16, YOLDURMAK16, YORDURMAK16, SOLDURMAK15, SUNDURMAK15, SORDURMAK15, KONDURMAK14, KURDURMAK14

KONDURMAK

[-e]

  • Konma işini yaptırmak

    Koca dağın başına ne güzel bir yapı kondurmuşuz ama gel gör ki yolunu unutmuşuz. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

  • Gelişigüzel takmak, iliştirmek

    Başına çiçekler kondurmuş.

[-i]

  • Birden yapıvermek veya söyleyivermek

    Öpücüğü kondurdu.

[mecaz]

  • Yakıştırmak, haksız yere birtakım eksiklikler isnat etmek, üzerine yormak

    Bu senetle bana kondurduğunuz eksikliklerden bir kısmını üstümden atmış olacaktım. - Ruşen Eşref Ünaydın

KURDURMAK

[-e]

[-i]

  • Kurma işini yaptırmak

SOLDURMAK

[-i]

  • Solmasına sebep olmak

    Güneş, boyaları soldurdu.

SUNDURMAK

[-i]

  • Sunma işini yaptırmak

[halk ağzında]

  • Vermek

SORDURMAK

[-e]

[-i]

  • Sorma işini yaptırmak

AÇADURMAK

[-i]

  • Açmayı sürdürmek

BURDURMAK

[-e]

[-i]

  • Burma işini yaptırmak

BULDURMAK

[-e]

[-i]

  • Bulma işini yaptırmak

DURDURMAK

[-i]

  • Durmasını sağlamak

    Sızıntıları durdurmadan, bir önlem almadan ne diye bütün kitapları, eşyaları taşıdık ki! - Adalet Ağaoğlu

DONDURMAK

[-i]

  • Donmasını sağlamak

[mecaz]

  • Sabitlemek

[mecaz]

  • Hareketsiz hâle getirmek

[mecaz]

  • Soğutmak

    Gönlümü dondurdu kimsesizliğim / Yetişir bu yalnız sürüklendiğim - Enis Behiç Koryürek

[mecaz]

  • Bir işin gerektirdiği sorumluluk ve yetkileri geçici bir süre için kullanmamak üzere durdurmak

[mecaz]

  • Beklemeye almak

    Nicedir yaşam işlevlerini sınırlamış, kapasitesinin altına inivermiş, madde değişimini dondurmuştu. - Elif Şafak

DOLDURMAK

[-i]

  • Dolmasını sağlamak, dolu duruma getirmek

    Bunu bilmek içimi kederle dolduruyordu. - Adalet Ağaoğlu

  • Araç deposunu akaryakıtla tamamen dolu duruma getirmek

[nesnesiz]

  • Ateşli silahların içine mermi sürmek

    İki tabanca getirdiler, takır takır doldurdular. - Falih Rıfkı Atay

[nesnesiz]

  • Bildirge, çizelge, fiş vb. basılı kâğıtların boş yerlerini tamamlamak

    Osmanlı tabiiyetini haiz Müslim diye, yol tezkeresi doldururlardı. - Ömer Seyfettin

  • Yaşını, yılını bitirmek

    Yirmi yaşını dolduralı bir iki seneden fazla olmamıştı. - Orhan Veli Kanık

  • Ses, koku yayılıp kaplamak

    Odanın içini kızarmış bir ekmek kokusu doldurmuştu. - Sait Faik Abasıyanık

  • Belirli bir süreyi kaplamak, almak

    Balıkçılara yardım etmek bütün zamanını doldurmayınca kentin içerilerine, gecekondu mahallelerine gitti. - Ayla Kutlu

[-le]

[mecaz]

  • Canlılık kazandırmak

    Evi sade sesiyle değil vücudu ile de doldurdu. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Birini, başkası için kötü düşünecek bir duruma getirmek

    Ah, biliyorum, biliyorum seni o gece doldurdular. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: doldurboşalt

KOYDURMAK

[-e]

[-i]

  • Birinin bir şeyi bir yere koymasını sağlamak

YOLDURMAK

[-e]

[-i]

  • Yolma işini yaptırmak

YORDURMAK

[-i]

  • Yorulmasını sağlamak

[-i]

  • Yorumunu yaptırmak, yorumlanmasını sağlamak

SOYDURMAK

[-e]

[-i]

  • Soyma işini yaptırmak

    Çadırda esvaplarını soydurdu, vücutlarına baktı, beğenmedi. - Ömer Seyfettin