İçinde Bu Bulunan 5 Harfli Kelimeler
İçerisinde BU olan 5 harfli 63 kelime bulunuyor. İçinde BU olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Bu ile başlayan 5 harfli kelimeler. bu ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
BUĞUZ19,
ABULİ (Kelime Kökeni: Fransızca aboulie)
- İrade yitimi
BUTİK (Kelime Kökeni: Fransızca boutique)
- Giyim ve süs eşyası satılan dükkân
Birleşik Kelimeler: butik otel
BURAK
- Hz. Muhammed'in Miraç Gecesi'ndeki biniti
BUNAK
-
Bunamış olan, matuh
İhtiyar bunak, hâline bakmıyor da neler söylüyor. - Memduh Şevket Esendal
BULAK
- Kaynak, pınar
BUKLE (Kelime Kökeni: Fransızca boucle)
-
Küçük lüle durumunda, kıvrımlı saç
Saçlarını arkaya atıp ensesine dökülen buklelerini kabarttı. - Haldun Taner
BUKET (Kelime Kökeni: Fransızca bouquete)
-
Çiçek demeti
Beyaz zambaklar etrafına sıralanmış nadir yapraklarla buket fevkalade zarifti. - Kemal Bilbaşar
KABUK
-
Bir şeyin üstünü kaplayan ve onu dış etkilere karşı koruyan, kendiliğinden oluşmuş sertçe bölüm, kışır
Ağaç kabuğu.
Meyve kabuğu.
Midye kabuğu.
- Ekmeğin pişme sırasında içinden daha çok sertleşen dış bölümü
-
Bir sıvı veya gazı dıştan saran, sert katman
Yer kabuğu.
- Deri üzerinde bir yaranın veya sivilcenin kurumasıyla oluşan sertçe bölüm
-
Bir hayvanı dıştan örten kitinli, kalkerli, silisli, kemiksi veya boynuzsu örtü, kavkı
Herhâlde kabuklu bir deniz hayvanının kabuğu kesmiş olacak. - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- kabuğu dışına çıkmak
- kabuğuna çekilmek
- kabuğunu çatlatmak (veya kırmak)
- kabuk bağlamak (veya tutmak)
- kabuk gibi
Birleşik Kelimeler: kabuk bilimi, kabuk böcekleri, kabuk değiştirme, kabuk kahvesi, kabuk yönetim, beyin kabuğu, böcekkabuğu, deniz kabuğu, fındıkkabuğu, limon kabuğu, meyve kabuğu, yer kabuğu
KABUL (Kelime Kökeni: Arapça ḳabūl)
-
Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma
Her mihnet kabulüm yeter ki / Gün eksilmesin penceremden - Cahit Sıtkı Tarancı
-
Konukları veya işi olanları yanına, katına alma
Başımı kaşıyacak vaktim yok. Kabul saatlerine dikkat oluna! - Nazım Hikmet
- Sunulan bir şeyi, armağanı alma
- Bir öneriyi uygun bulma, onaylama
-
Bir yere alınma
Okula kabulüm için dilekçe verdim.
- Akseptans
Ata Sözleri ve Deyimler
- kabul etmek (veya eylemek)
- kabul görmek
Birleşik Kelimeler: kabul günü, kabul kredisi, kabul odası, kabul resmi, kabul salonu, kabul töreni, kabul yeri, hüsnükabul, kayıt kabul, ön kabul, resmikabul
TABUT (Kelime Kökeni: Arapça tābūt)
-
Ölünün içine konulduğu sandık biçiminde araç, sal(II), ölü salı
Kapının önünde bekleyen ufak bir cemaat gıcırdayan tabutu sallasırt ettiler. - Ercüment Ekrem Talu
- İçine yumurta konan uzun sandık
TABUR
-
Dört bölükten kurulan, bir binbaşının komutasındaki asker birliği
Gönderilecek askerin sekiz tabur olmasında büyük isabet vardır. - Salâh Birsel
- Küme, yığın, grup
Birleşik Kelimeler: bir tabur, amele taburu
BUTON (Kelime Kökeni: Fransızca bouton)
-
Bazı aletleri çalıştırmaya yarayan düğme
Gözlerimle aradım, zil butonuna benzer bir şey de göremedim. - Aka Gündüz
BUTLU
- Budu olan
Birleşik Kelimeler: etli butlu
BURUN
- Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı
-
Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü
Kadıköy vapurunun güvertesinde, paltoma bürünmüş, gidip ta burna oturmuştum. - Haldun Taner
-
Kibir, büyüklenme
Burnundan yanına varılmıyor.
- Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü
Ata Sözleri ve Deyimler
- burnu bile kanamamak
- burnu büyümek
- burnu çenesine değmek
- burnu Kafdağı'na çıkmak (veya varmak)
- burnu Kafdağı'nda (olmak)
- burnu kırılmak
- burnuna girmek
- burnuna karıncalar dolmak
- burnuna koymak
- burnundan (fitil fitil) gelmek
- burnundan ayrılmamak
- burnundan düşen bin parça olmak
- burnundan gelmek
- burnundan getirmek
- burnundan kıl aldırmamak
- burnundan solumak
- burnundan yakalamak
- burnunda tütmek
- burnunu çekmek
- burnunu kırmak
- burnunun dibine sokulmak
- burnunun dikine (veya doğrusuna) gitmek
- burnunun ucundan ötesini (veya ilerisini) görmemek
- burnunun ucunu görmemek
- burnunun yeli harman savurmak
- burnunun yeli kırılmak
- burnunu sıksan canı çıkacak
- burnunu sokmak
- burnunu sürtmek (veya burnu sürtülmek)
- burnu sızlamak
- burnu yere düşse almaz
- burun bükmek
- burun kıvırmak
- burun şişirmek
- burun yapmak
Birleşik Kelimeler: burun boşlukları, burun buruna, burun deliği, burun direği, burun kanadı, burun otu, burun perdesi, gagaburun, gaga burun, kababurun, karga burun, kepçeburun, kıl burun, pat burun, burnu büyük, burnu havada, danaburnu, itburnu, kargaburnu, kuşburnu, öküzburnu, canı burnunda, çiçeği burnunda, karnı burnunda, öfkesi burnunda
BURUK
- Burulmuş olan
-
Tadı kekre olan (meyve)
Vişne şerbetinin bu buruk tadı gerçek midir? - Attila İlhan
- Uygun olmayan şartlar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi
-
Alınarak küskünlük gösteren, gücenmiş (kimse)
Rahmi'ye karşı o da ötekiler gibi buruktu. - Tarık Buğra
Birleşik Kelimeler: buruk buruk