İçinde Ağı Bulunan Kelimeler

İçinde AĞI olan 413 kelime bulunuyor. İçerisinde AĞI geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ağı kelimesinin anlamı nedir? Ağı ile başlayan kelimeler. Ağı ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

BAĞIŞLAYIVERMEK38, BAĞIŞLAYABİLMEK33, AŞAĞILAŞABİLMEK32, BAYAĞILAŞTIRMAK32, BAĞIMLILAŞTIRMA32, AŞAĞILAYABİLMEK31, BUKAĞILAYABİLME31, BAĞIŞLANABİLMEK31, BAĞIŞLATABİLMEK31, MERYEMANAKUŞAĞI31, BAĞITLAYABİLMEK30, DARMADAĞINIKLIK30, KİLOGRAMAĞIRLIK30, AŞAĞILANABİLMEK29, AĞIRLAŞTIRILMAK29, BAĞITLANABİLMEK28

14 Harfli Kelimeler

BAĞIŞLAYIVERME37, BAĞIŞLAYICILIK35, BAĞIMSIZLAŞMAK34, AŞAĞILAYICILIK33, DAĞITILIVERMEK33, BAĞIŞLAYABİLME32, AŞAĞILAŞABİLME31, BAYAĞILAŞTIRMA31, AŞAĞILAYABİLME30, BAĞIŞLANABİLME30, BAĞIŞLATABİLME30, BAĞITLAYABİLME29, AŞAĞILANABİLME28, AĞIRLAŞABİLMEK28, AĞIRLAŞTIRILMA28, DAĞITILABİLMEK28, AĞIRLAYABİLMEK27, BAĞITLANABİLME27, AĞIRLANABİLMEK25, AĞIRLATABİLMEK25

13 Harfli Kelimeler

BAĞIMSIZLAŞMA33, HACILARKUŞAĞI33, DAĞITILIVERME32, AĞIRLAŞTIRICI30, DENİZKOZALAĞI30, BAĞIMLILAŞMAK29, BAĞIŞLATILMAK28, AĞIRLAŞABİLME27, ÇAĞIRTABİLMEK27, DAĞITILABİLME27, DARMADAĞINLIK27, ŞEYTANTIRNAĞI27, AĞIRLAŞTIRMAK26, AĞIRLAYABİLME26, BAĞIRTABİLMEK26, AĞIRŞAKLANMAK25, AĞIRLANABİLME24, AĞIRLATABİLME24

12 Harfli Kelimeler

DEFNEYAPRAĞI34, VEZİRPARMAĞI34, ÇAĞIRIVERMEK31, HANIMPARMAĞI31, BUZAĞILAŞMAK30, BAĞIRIVERMEK30, DAĞILIVERMEK30, DAĞITIVERMEK30, TAVŞANKULAĞI30, ÜÇKAĞITÇILIK30, AĞIZLIKÇILIK29, BÜLBÜLKONAĞI29, DİLBERDUDAĞI29, DOMUZTIRNAĞI29, DAĞITIMCILIK29, GELİNPARMAĞI29, BAĞINTICILIK28, BAĞIMLILAŞMA28, BAYAĞILAŞMAK28, TOPARLAĞIMSI28
Tümünü Gör

11 Harfli Kelimeler

HAYVANCAĞIZ37, BAĞIŞLAYICI31, ÇAĞIRIVERME30, TAVŞANAYAĞI30, YAĞIŞSIZLIK30, AŞAĞILAYICI29, BUZAĞILAŞMA29, BAĞIRIVERME29, DAĞITIVERME29, DAĞILIVERME29, BAĞIMSIZLIK28, ISPANAĞIMSI28, BAYAĞILAŞMA27, DAĞITICILIK27, GELİNKUŞAĞI27, AŞAĞILAŞMAK26, BUZAĞILAMAK26, BAĞIRGANLIK26, BAĞIMLAŞMAK26, BAĞITLAŞMAK25
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

YAVRUCAĞIZ33, ÇOCUKCAĞIZ32, YAĞIŞÖLÇER32, BAĞIŞLAYIŞ29, ÇAĞILDAYIŞ29, HOROZAYAĞI29, BAĞIŞÇILIK28, ÇADIRUŞAĞI28, DOMUZAYAĞI28, DAĞITIMEVİ28, AŞAĞILAYIŞ27, BAĞIŞLATIŞ27, BAĞIŞLANIŞ27, KADINCAĞIZ27, TAVUKAYAĞI27, BAĞITLAYIŞ26, AŞAĞILANIŞ25, AŞAĞILAŞMA25, AĞIZLAŞMAK25, BUZAĞILAMA25
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

GÖKKUŞAĞI31, BUZAĞISIZ28, ADAMCAĞIZ26, ÜÇKAĞITÇI26, AYIBACAĞI25, AĞIZLIKÇI25, ÇİÇEKDAĞI25, DAĞITIMCI25, AĞIZLAŞMA24, BASBAYAĞI24, BAĞINTICI24, BAĞICILIK24, ÇAĞIRTMAÇ24, FİLKULAĞI24, AĞIRLAYIŞ23, AĞIRBAŞLI23, BAĞIŞLAMA23, ÇAĞILDAMA23, DAĞINIKÇA23, EBEKUŞAĞI23
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

KIZCAĞIZ26, YAPAĞICI26, YAĞIŞSIZ26, BUNCAĞIZ25, CANCAĞIZ25, BAĞIMSIZ24, AÇIKAĞIZ23, BUZAĞILI23, BAĞITSIZ23, DAĞITICI23, MAZIDAĞI23, BAĞIRGAN22, SACAYAĞI22, KAZAYAĞI21, SARIAĞIZ21, AŞAĞILIK20, AĞIZLAMA20, AĞILAŞMA20, BUKAĞILI20, BAĞILDAK20
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

GÖZDAĞI30, BAĞIŞÇI24, DAĞLAĞI24, AĞIZSIZ23, KAFDAĞI23, AĞIZCIL22, ÇAĞIRIŞ22, VARSAĞI22, BAĞIŞIK21, BAĞITÇI21, DAĞITIŞ21, DAĞILIŞ21, YAĞIŞLI21, AĞIZSIL20, AĞIRTOP20, AĞIZDAN20, AĞIZOTU20, ÇAĞIRIM20, LAĞIMCI20, SAĞILIŞ20
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

BUZAĞI20, BAĞICI20, YAPAĞI20, CIDAĞI20, İÇYAĞI19, SAĞICI19, AĞIZLI18, AĞITÇI18, BAYAĞI18, DUMAĞI18, AĞIRCA17, BUKAĞI17, KAŞAĞI17, KAZAĞI17, AĞIMLI16, TUMAĞI16, AĞINMA15, KIRAĞI15, KILAĞI15, SAKAĞI15
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

LAĞIV19, BAĞIŞ18, YAĞIŞ18, YAĞIZ18, AŞAĞI16, BAĞIM16, BAĞIR15, BAĞIN15, BAĞIL15, BAĞIT15, SAĞIM15, YAĞIR15, AĞILI14, LAĞIM14, SAĞIN14, SAĞIR14, KAĞIT13

4 Harfli Kelimeler

AĞIŞ15, AĞIZ15, BAĞI14, YAĞI14, AĞIM13, SAĞI13, AĞIL12, AĞIN12, AĞIR12, AĞIT12

3 Harfli Kelimeler

AĞI11

AĞI

[isim]

  • Zehir

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ağı gibi

Birleşik Kelimeler: ağı ağacı, ağı çiçeği, ağı otu, sarıağı

AĞIL

[isim]

  • Evcil küçükbaş hayvanların barındığı çit veya duvarla çevrili yer, arkaç

    Bir keçi kokusu sarmış ağıllarda çobanlarla arkadaş oldum. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ağılda oğlak doğsa ovada otu biter

Birleşik Kelimeler: açık ağıl

[isim]

  • Hale

[sinema]

[televizyon]

  • Bazı görüntülerdeki çok ışıklı cisimleri çevreleyen ışıklı teker

AĞIN

[isim]

  • Elâzığ iline bağlı ilçelerden biri

AĞIR

[sıfat]

  • Tartıda çok çeken, hafif karşıtı

    Kurşun, ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır.

  • Çapı, boyutu büyük

    Ağır top.

  • Yavaş

    Adam ağır adımlarla gelip masanın başına geçiyor. - Esat Mahmut Karakurt

  • Yoğun

    Evin sofasına girer girmez kendisini ağır bir duman karşıladı. - Abbas Sayar

  • Fiziksel sebeplerden dolayı güç işiten (kulak)

[mecaz]

  • Değeri çok olan, gösterişli

    Ağır kıyafeti ile muhite uymayan Canan'ın yanında, ne kadar rahat ve sadeydi. - Mithat Cemal Kuntay

[mecaz]

  • Çetin, güç

    Denizcilik tarihinin en ağır sorumluluklarından birini üzerine alıyordu. - Feridun Fazıl Tülbentçi

[mecaz]

  • Ciddi

[mecaz]

  • Sıkıntı veren, bunaltan

[mecaz]

  • Dokunaklı, insanın gücüne giden, kırıcı

    Kızmıştım, Keziban'a söylenecek şöyle ağır bir söz arıyordum. - Nurullah Ataç

[mecaz]

  • Ağırbaşlı, ciddi

    Bu, on dokuz yaşında ufak tefek bir kızdı fakat otuz yaşındaki bir insandan daha ağırdı. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]

  • Keskin, boğucu (koku)

    Bu koku, en hafif rüzgârla burnu kuvvetli bir adama uzaktan kendini hissettirecek kadar ağırdır. - Falih Rıfkı Atay

  • Kısık, alçak

    Ağaya pek duyurmak istemeyen ağır bir sesle kulağıma eğildi. - Osman Cemal Kaygılı

[mecaz]

  • Davranışları yavaş olan

[mecaz]

  • Sindirimi güç (yiyecek)

    Ağır bir yemek.

[isim]

[spor]

  • Ağır sıklet

    Yıllarca ağırda güreşti.

[zarf]

  • Yavaş bir biçimde

    Cüneyt Bey sözlerini tartıyormuş gibi ağır söylüyordu. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ağır basar, yeğni kalkar
  • ağır basmak
  • ağır basmak
  • ağır çekmek
  • ağırdan almak
  • ağır durmak
  • ağır gelmek
  • ağır git ki yol alasın
  • ağırına gitmek
  • ağır işitmek (veya duymak)
  • ağır kaçmak
  • ağır kazan geç kaynar
  • ağır ol!
  • ağır ol, batman gel
  • ağır otur ki bey (veya molla) desinler
  • ağır oturmak
  • ağır söylemek
  • ağır taş yerinden oynamaz
  • ağır yongayı yel kaldırmaz

Birleşik Kelimeler: ağır ağır, ağır aksak, ağır araç, ağırayak, ağırbaşlı, ağırcanlı, ağır ceza, ağır ceza mahkemesi, ağır çekim, ağırelli, ağır ezgi, ağır hapis cezası, ağır hasta, ağır hava, ağır hidrojen, ağır iş, ağırkanlı, ağır kayıp, ağır kusur, ağır küre, ağır makineli, ağır para cezası, ağır sanayi, ağır sıklet, ağır söz, ağır su, ağır top, ağır uyku, ağır vasıta, ağır yağ, ağır yara, eli ağır, eline ağır, uykusu ağır, yarı ağır sıklet

AĞIT

[isim]

  • Ölenin iyi niteliklerini, ölümünden duyulan acıyı dile getiren söz veya ezgi

    Bir ağıtla mendillerinin, yazmalarının ucuna düğüm attılar. - Lâtife Tekin

  • Gelinin arkasından niteliklerini anlatan söz veya ezgi

[edebiyat]

  • Ölen bir kimsenin gençliğini, güzelliğini, iyiliklerini, değerlerini, arkada bıraktıklarının acılarını, büyük felaketlerin acılı etkilerini dile getiren söz veya okunan ezgi, yazılan yazı, sagu, mersiye

    Rahman'ın sazı susmuş, okuduğu ağıt bitmiştir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ağıt yakmak (veya düzmek veya tutturmak)

KÂĞIT (Kelime Kökeni: Farsça kāġaẕ)

[isim]

  • Hamur durumuna getirilmiş türlü bitkisel maddelerden yapılan, yazı yazmaya, baskı yapmaya, bir şey sarmaya yarayan kuru, ince yaprak

    Yazı kâğıdı. Duvar kâğıdı. Sigara kâğıdı.

[sıfat]

  • Bu yapraktan yapılmış

    Gece hafif rüzgârlarla sallanan kâğıt fenerlerin aydınlığında dans edilir. - Ahmet Haşim

  • Yazılı kâğıt yaprağı, pusula, tezkere

    Belediye kâtibine bir kâğıt götürmüştü, dönerken kasabın çırağına rast geldi. - Memduh Şevket Esendal

  • Yazılı sınav kâğıdı
  • İskambil kâğıdı
  • Belge ve doküman

    ... hâkim kararı olmadıkça ... kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz. - Anayasa

  • Menkul kıymetler borsasında işlem gören tahvil, hisse senedi gibi mali değeri olan senet
  • Menkul kıymetler

[halk ağzında]

  • Kâğıt para

    Kalkıp cevabını veriyor; bilirse ne âlâ, beş bin kâğıdı cepledi demektir. - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kâğıda dökmek
  • kâğıt açmak
  • kâğıt kaleme sarılmak
  • kâğıt oynamak
  • kâğıt üzerinde (veya üstünde) kalmak

Birleşik Kelimeler: kâğıt ağacı, kâğıt balığı, kâğıt dutu, kâğıt helvası, kâğıt kebabı, kâğıt oyunu, kâğıt para, kâğıt torba, atık kâğıt, değerli kâğıt, kaba kâğıt, mumlu kâğıt, müsveddelik kâğıt, üçkâğıt, yağlı kâğıt, zamklı kâğıt, aşı kâğıdı, bakkal kâğıdı, borsa kâğıdı, boş kâğıdı, celp kâğıdı, cevap kâğıdı, çağrı kâğıdı, daktilo kâğıdı, duvar kâğıdı, el işi kâğıdı, esericedit kâğıdı, folyo kâğıdı, fon kâğıdı, hüsnühâl kâğıdı, ikametgâh kâğıdı, imza kâğıdı, iskambil kâğıdı, kafa kâğıdı, karbon kâğıdı, kaymak kâğıdı, kese kâğıdı, kopya kâğıdı, kraft kâğıdı, krepon kâğıdı, kurutma kâğıdı, kuşe kâğıdı, matris kâğıdı, mazeret kâğıdı, mulaj kâğıdı, nüfus kâğıdı, oy kâğıdı, oyun kâğıdı, ölüm kâğıdı, parşömen kâğıdı, pergament kâğıdı, saman kâğıdı, sevk kâğıdı, sigara kâğıdı, teksir kâğıdı, temiz kâğıdı, turnusol kâğıdı, tuvalet kâğıdı, yan kâğıdı, yazı kâğıdı, yazılı kâğıdı, zımpara kâğıdı

AĞIM

[isim]

  • Ayağın üstündeki tümsek yer

SAĞI

[isim]

  • Kuş tersi, kuş gübresi

AĞILI

[sıfat]

  • İçinde ağı bulunan, zehirli

    Evhama gelince, o dipsiz bir kuyunun ağılı suyudur. - Elif Şafak

Birleşik Kelimeler: ağılı böcek

LAĞIM (Kelime Kökeni: Arapça laġm)

[isim]

  • Bir yerleşim merkezinde pis suların akıp gitmesi için yer altında açılmış kanal, geriz

[tarih]

  • Düşmanın kale duvarlarını yıkmak veya düşman ordugâhına zarar vermek amacıyla, düşman siperlerine doğru yer altından açılan dar yol

    Eğrikapı, girmek için başlıca bir hedef olmuştu, oradan lağımlarla suru yıkmaya girişilmişti. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lağımla atmak

Birleşik Kelimeler: lağım çukuru, lağım döşemi, lağım faresi, taban lağımı

SAĞIN

[sıfat]

[felsefe]

  • Doğruluk kuralına uygun olan
  • Sözün anlatılmak istenene tam karşılık olması, tam uygun düşmesi niteliği, sahih

    Sağın anlatım.

Birleşik Kelimeler: sağın bilimler

SAĞIR

[sıfat]

  • İşitme duyusundan yoksun, işitmeyen (kimse)
  • Ses geçirmeyen

    Adliyenin arka taraflarına isabet eden, şehrin gürültüsünü duymayan, sağır, mahfuz bir odasında idik. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

  • Isıyı az veren, geç ısınan

    Sağır soba.

  • Vurulduğu zaman ses vermeyen

    Sağır davul.

  • İçi görülmeyen, donuk (cam)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sağır olmak
  • sağır sultan bile duydu

Birleşik Kelimeler: sağır dilsiz, sağır duvar, sağır kapı, sağır kef, sağır mikrofon, sağır nun, sağır pencere, sağır pusula, sağır renk, sağır yılan, top sağır

BAĞI

[isim]

  • Büyü

YAĞI

[isim]

[eskimiş]

  • Düşman, hasım

    Yağı basar, uğru çapar, tek başıma barınamam, ölürüm. - Memduh Şevket Esendal

AĞINMA

[isim]

  • Ağınmak işi