İçinde Asıl Bulunan Kelimeler

İçinde ASIL olan 50 kelime bulunuyor. İçerisinde ASIL geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Asıl kelimesinin anlamı nedir? Asıl ile başlayan kelimeler. Asıl ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

VELHASILIKELAM28

12 Harfli Kelimeler

BASILABİLMEK19

11 Harfli Kelimeler

ASILMIŞADAM21, HASILIKELAM19, BASILABİLME18, KASILGANLIK18, ASILABİLMEK16

10 Harfli Kelimeler

ASILSIZLIK18, NASILSINIZ18, ASILABİLME15

9 Harfli Kelimeler

FASILASIZ22, HASILATLI16, ASILANMAK12

8 Harfli Kelimeler

VELHASIL20, MUNFASIL18, FASILALI17, ASILANIŞ14, KASILGAN14, BASILMAK13, MUTTASIL12, OLASILIK12, ASILANMA11, KASILMAK11

7 Harfli Kelimeler

BASIL15, ASILSIZ14, ELHASIL13, HASILAT13, KASIL13, BASILMA12, MAYASIL12, OLASILI11, ASILMAK10, KASILMA10, NASILSA10

6 Harfli Kelimeler

FASILA14, HASILI13, ASIL12, HASILA12, BASILI11, BASILA10, ASILLI9, ASILTI9, ASILMA9, ANASIL8

5 Harfli Kelimeler

FASIL13, VASIL13, HASIL11, ASILI8, NASIL7

4 Harfli Kelimeler

ASIL6

ASIL (Kelime Kökeni: Arapça aṣl)

[isim]

  • Bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtı

    Bir belgenin aslı.

  • Kök, köken, kaynak

    Yazının aslı resimdir.

  • Gerçeklik

    Bu haberin aslı yok.

  • Soy, nesep

    İnsan, dedi, aslını unutmamalıdır. - Sait Faik Abasıyanık

[sıfat]

  • Gerçek, esas

    Ama benim asıl niyetim eski sevgilisinin adını öğrenmek. - Ahmet Ümit

[sıfat]

  • Bir şeyin temelini oluşturan, ana

[sıfat]

  • Aranılan nitelikleri en çok kendinde toplamış olan

    Asıl sanat budur.

[sıfat]

  • Bir görevde sürekli bulunan, yedek karşıtı

    Asıl jüri üyesi toplantıya gelmediğinden yedek üye çağrıldı.

[zarf]

  • (a'sıl) Gerçekten, gerçek olarak

    Bana umut vermeye çalışıyor ama asıl onun teskin edilmeye ihtiyacı var. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • asıl azmaz, bal kokmaz
  • aslı çıkmak
  • aslına bakarsan

Birleşik Kelimeler: asıl nüsha, asıl sayılar, aslı astarı, aslı faslı, aslı nesli

NASIL (Kelime Kökeni: Türkçe ne + Arapça aṣl)

[zarf]

  • Bir işin ne biçimde, hangi yolla olduğunu belirtmek için kullanılan bir söz

    Nasıl sevebilirse üç gönül bir tek gülü / Sen de güzelliğine kul edersin üç gönlü - Faruk Nafiz Çamlıbel

  • Bir hareketin yapılış biçimine duyulan şaşkınlığı belirten bir söz

    Falih Rıfkı Atay gibi en güzel Türkçeyi yazan bir muhabirin kaleminden bu satırlar nasıl çıktı? - Orhan Seyfi Orhon

  • İşin zorunlu olduğunu belirten bir söz

    Bu yaptıklarından sonra ona nasıl kızmam?

    Okula nasıl gitmez!

  • Ne kadar çok

    Seni nasıl seviyorum.

  • Elbette, kesinlikle

    Bak nasıl sınıfını geçecek!

  • `Ben sana dememiş miydim, gördün mü?` anlamlarında kullanılan bir söz

    Nasıl, kitap kiminmiş?

  • `Ne dediniz?` veya `iyi mi, beğendiniz mi?` anlamlarında kullanılan bir söz

    Nasıl, bir daha söyler misiniz?

[sıfat]

  • Ne gibi, ne türlü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nasıl ki
  • nasıl olmuşsa
  • nasıl olsa
  • nasılsınız

ANASIL (Kelime Kökeni: Arapça ʿanaṣl)

[zarf]

[eskimiş]

  • Kökten, asıl olarak, esaslı bir biçimde

    Anasıl asker ve erkek bir kavim olmadıkları için askerliğin şanından hiçbir zaman nasipleri yoktur. - Yahya Kemal Beyatlı

ASILI

[sıfat]

  • Asılmış olan, asma, asık, muallak

    Bugün son kuraklığın on ikinci yılıdır / Hakanın baş ucunda bir kılıç asılıdır - Faruk Nafiz Çamlıbel

[zarf]

  • Asılmış bir biçimde

    Dostlarından birine kızdı mı onun salonda asılı duran resmini alır, ayakyolunun duvarına asar. - Salâh Birsel

ASILLI

[sıfat]

  • Bir kökene dayanan, kökenli

    İngiliz asıllı genç.

ASILTI

[isim]

[fizik]

  • Çözünemeyen madde parçacıklarının dibe çökmeden bir sıvı ortamda kalmış durumu, süspansiyon
  • Böyle bir sıvı karışımı, süspansiyon

ASILMA

[isim]

  • Asılmak işi

ASILMAK

[-e]

[nesnesiz]

  • Asma işi yapılmak veya asma işine konu olmak

    Yan yana asılmış aynı boyda tablolar gördük. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

  • Bir yere tutunup sarkmak
  • Tutup çekmek

    Çocuk annesinin eteğine asıldı.

  • Hızla eline almak

    Hemen küreklere asıldı.

  • Boynuna ip geçirip sallandırılarak öldürülmek, idam edilmek

[mecaz]

  • Bir şey isterken karşısındakini tedirgin edecek derecede üstelemek, ısrar etmek, ileri gitmek

[mecaz]

  • Sonuna kadar mücadele etmek

    Bir işe asılmak.

[argo]

  • Karşı cinsin ilgisini çekmek için rahatsız edici davranışlarda bulunmak

    Bir kıza asılmak.

Birleşik Kelimeler: asılmışadam

KASILMA

[isim]

  • Kasılmak işi, takallüs

NASILSA

[zarf]

  • Herhangi bir sebeple veya bilinmeyen bir sebeple

    Araba tam duracağı sırada nasılsa sol tekerlekler küçük bir hendeğin içine kaydı. - Osman Cemal Kaygılı

BASILA

[isim]

  • Basımcılıkta, provalar için `basınız, basılsın` anlamında kullanılan bir söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • basıla vermek

ASILANMA

[isim]

  • Asılanmak işi, intifa

KASILMAK

[nesnesiz]

  • Kasma işi yapılmak

[tıp]

  • Kas, büzülüp toplanmak, büzüşmek, takallüs etmek

[mecaz]

  • Büyüklenmek, kurumlanmak, gururlanmak

    Ben Namık Kemal'im, koskoca vatan şairiyim, deyip de kasılmaz hiçbir zaman. - Necati Cumalı

OLASILI

[sıfat]

  • Olasılığa dayanan, belkili, ihtimalli, muhtemel

    Olasılı hesaplarla böyle önemli işlere girişilemez.

[felsefe]

  • Belkili

BASILI

[sıfat]

  • Basılarak yerleştirilmiş

    Peynir basılı küp.

  • Basımevinde basılmış (kâğıt, kitap vb.), matbu

    Basılı oyunlar sakıncalı görülünce yok ediliyordu. - Metin And