İçinde Al Bulunan Kelimeler
İçinde AL olan 4792 kelime bulunuyor. İçerisinde AL geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Al kelimesinin anlamı nedir? Al ile başlayan kelimeler. Al ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
ÇUVALLAYIVERMEK35,
Tümünü Gör
14 Harfli Kelimeler
AĞDALAŞIVERMEK34, ÇUVALLAYIVERME34, HAVALANDIRMACI32, DAMGALAYIVERME31, AVRUPALILAŞMAK30, BOMBALAYIVERME30, ÇALIŞTIRIVERME30, AĞDALAŞABİLMEK29, AĞDALAŞTIRILMA29, ALGILAYIVERMEK29, ALAFRANGACILIK29, BOŞALTILIVERME29, ÇUVALLAYABİLME29, ÇOĞALTILABİLME29, DOĞALLAŞTIRMAK29, DİYALEKTOLOJİK29, DAMGALANIVERME29, FONKSİYONALİZM29, HAVALANDIRILMA29,
Tümünü Gör
13 Harfli Kelimeler
FESÜPHANALLAH34, AĞDALAŞIVERME33, ÇOĞALTIVERMEK32, HAVALANDIRICI31, DENİZKOZALAĞI30, HOVARDALAŞMAK30, MÜBALAĞACILIK30, PAÇAVRALAŞMAK30, AVRUPALILAŞMA29, GALVANOPLASTİ29, İNDİVİDÜALİZM29, PALEONTOLOJİK29, AĞDALAŞABİLME28, ALGILAYIVERME28, DOĞALLAŞTIRMA28, DİYALEKTOLOJİ28, KAPLUMBAĞALAR28, AĞDALAŞTIRMAK27, ALÇILAYIVERME27, BİYOKATALİZÖR27
Tümünü Gör
12 Harfli Kelimeler
ÇOĞALIVERMEK31, ÇOĞALTIVERME31, OFTALMOLOJİK31, YUGOSLAVYALI30, AMBALAJCILIK29, HOVARDALAŞMA29, HAFAZANALLAH29, PAÇAVRALAŞMA29, PALEONTOLOJİ28, PALAVRACILIK27, AĞDALAŞTIRMA26, BOŞALIVERMEK26, BOŞALTIVERME26, BEDAVALAŞMAK26, ÇOĞALABİLMEK26, ÇOĞALTABİLME26, FEVKALADELİK26, GALATIMEŞHUR26, GALVANİZLEME26,
Tümünü Gör
11 Harfli Kelimeler
ÇOĞALIVERME30, GÜNEYBALIĞI30, OFTALMOLOJİ30, ÇAĞRIŞIMSAL28, FEVKALBEŞER28, GALVANİZSİZ28, GALVANOSKOP28, HAYRULHALEF28, MÜBALAĞASIZ28, HAYALPERVER27, TEGUCİPALGA27, CEFFELKALEM27, HIYARAĞALIK26, OFTALMOSKOP26, SÜPHANALLAH26, ALAFRANGACI25, BOŞALIVERME25, BEDAVALAŞMA25, ÇOĞALABİLME25, DOĞALLAŞMAK25
Tümünü Gör
10 Harfli Kelimeler
BURJUVALIK30, VOYVODALIK29, VEJETALİZM29, PARALOJİZM28, AMBALAJSIZ27, ŞÖVALYELİK27, CEVVALİYET27, ÇUVALLAYIŞ26, FARZIMUHAL26, FIRÇALAYIŞ26, GALVANİZCİ26, HACIAĞALIK26, MÜBALAĞACI26, MUHAFAZALI26, ÇUVALCILIK25, DOĞALCILIK25, DALGAÖLÇER25, GALVANOTİP25, HIRPALAYIŞ25, HAFTALIKÇI25
Tümünü Gör
9 Harfli Kelimeler
BALKÖPÜĞÜ32, ŞÖVALYECE29, DAĞDAĞALI28, BALIKGÖZÜ27, JALUZİSİZ26, AMBALAJCI25, ÇOĞALTICI25, FALANJİST25, CAVALACOZ25, BOĞMACALI24, BALÇİÇEĞİ24, DÖMİFİNAL24, DALGÜNDÜZ24, MAHFAZALI24, NEVRALJİK24, PALEOGRAF24, VEJETALİN24, YOĞALTICI24, FEVKALADE23, GALVANİZM23
Tümünü Gör
8 Harfli Kelimeler
ÇUVALDIZ24, YALINGÖZ24, ÇUVALSIZ23, ÇOĞALTIŞ23, HAFIZALI23, NEVRALJİ23, BUNGALOV22, HOPPALIK22, HAFIZALİ22, ÇOĞALTIM21, ÇALGISIZ21, DOĞUMSAL21, FALSOSUZ21, FESTİVAL21, GALVANİZ21, GALOŞSUZ21, HÜSNÜHAL21, JALUZİLİ21, JURNALCİ21, ŞAPŞALCA21
Tümünü Gör
7 Harfli Kelimeler
ŞÖVALYE24, ÇOĞALIŞ22, DALÖĞLE22, ÇUVALCI21, DOĞALCI21, GÖZALTI21, HALOJEN21, DİYALAJ20, HOPPALA20, AMBALAJ19, BALOTAJ19, BALÇOVA19, ÇOĞALMA19, ÇALGICI19, MUHALİF19, TEHALÜF19, ALÜVYON18, BOĞALIK18, ÇUVALLI18, ÇALKAĞI18
Tümünü Gör
6 Harfli Kelimeler
FALANJ21, ŞEVVAL21, ŞÖVALE21, CEVVAL21, JALUZİ19, PAZVAL19, VEFALI19, PUSVAL18, ÇALGIÇ17, HAVALI17, YALVAÇ17, CIVALI17, AĞDALI16, DALGIÇ16, FAÇALI16, HALİFE16, HALVET16, HAVALE16, HAVALİ16, JURNAL16
Tümünü Gör
5 Harfli Kelimeler
İĞFAL18, ÖZALP18, VALÖR17, AHVAL15, ÇUVAL15, DOĞAL15, FALCI15, HALFA15, HALEF15, AÇVAL14, BALİĞ14, FALEZ14, GALOP14, VALİZ14, ZÜHAL14, ZEVAL14, ÇALGI13, DİVAL13, EFDAL13, FALSO13
Tümünü Gör
4 Harfli Kelimeler
VALF16, JALE13, OVAL11, VALS11, AVAL10, AFAL10, ALEV10, ALFA10, FAAL10, VALE10, VALİ10, ALGI9, ALPU9, HALI9, OPAL9, PALU9, ALÇI8, ALIÇ8, ALIŞ8, ÇALI8
Tümünü Gör
3 Harfli Kelimeler
FAL9, ALP7, ALG7, HAL7, PAL7, ÇAL6, ŞAL6, BAL5, DAL5, YAL5, ALO4, MAL4, SAL4, ALA3, ALİ3, ALT3, KAL3, LAL3, NAL3, TAL3
2 Harfli Kelimeler
AL2
AL
- Kanın rengi, kızıl, kırmızı
-
Bu renkte olan
Al bayrak. Al çuha.
- Dorunun açığı, kızıla çalan at donu
- Bu renkte olan (at)
- Yüze sürülen pembe düzgün, allık
Ata Sözleri ve Deyimler
- al elmaya taş atan çok olur
- al giymedim ki alınayım
- al gömlek gizlenemez
- alı alına, moru moruna
- alı al, moru mor
- al kanlara boyanmak
- al kiraz üstüne kar yağmış
Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar
- Aldatma, düzen, tuzak, hile
Ata Sözleri ve Deyimler
- al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz
- Alüminyum elementinin simgesi
ÂLÂ (Kelime Kökeni: Arapça aʿlā)
-
İyi, pekiyi, daniska
Beni Konya Lezzet Lokantası'na götürdü, âlâ bir öğle yemeği çekti. - Halide Edip Adıvar
Birleşik Kelimeler: arşıâlâ, ne âlâ, pekâlâ, dik âlâsı
-
Karışık renkli, çok renkli, alaca
Ala kilim eskimiş.
- Alabalık
- Açık kestane renginde olan, ela (göz)
- Kekliğin boynundaki siyah halka
Ata Sözleri ve Deyimler
- ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz
Birleşik Kelimeler: alabacak, alabalık, alabaş, alaçam, ala gün, alakarga, ala sulu, alatav, dağ alası, deniz alası, göl alası
ALİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿālī)
-
Yüce, yüksek
Bu bizim en büyük, en şanlı, en ali bir günümüz, en mukaddes millî bayramımız. - Ömer Seyfettin
Birleşik Kelimeler: Babıali, zatıalileri, zatıaliniz
- `Kurnazca ve haince düzen` anlamında Ali Cengiz oyunu, `çok zorba` anlamında Ali kıran baş kesen, `bir kimse birinden aldığını ötekine, ötekinden aldığını bir başkasına vererek işini yürütmek` anlamında Ali'nin külahını Veli'ye, Veli'nin külahını Ali'ye giydirmek deyimlerinde geçen bir söz
ALT
-
Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı
Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. - Ziya Osman Saba
-
Bir nesnenin tabanı
Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi imkânsızdı. - Osman Cemal Kaygılı
-
Oturulurken uyluk kemiklerinin yere gelen bölümü
Altına sandalye çekmek.
- Bir şeyin yere yakın bölümü
- Birine göre daha aşağı mevkide olan kimse, madun
-
Sınıflamalarda ikinci derecede olan
Alt sınıf. Alt cins. Alt takım.
-
Birkaç şeyden aşağıda olan
Yeleğinin alt düğmesi iliklenmemiş. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- alt değirmen güçlü akar
- alt etmek
- altı alay üstü kalay
- altı kaval, üstü şişhane (veya şeşhane)
- altına etmek (veya kaçırmak)
- altına imza atmak
- altına imza koymak
- altında kalmak
- altında kalmamak
- altından çapanoğlu çıkmak
- altından girip üstünden çıkmak
- altından kalkamamak
- altını çizmek
- altını değiştirmek
- altını ıslatmak
- altını kapatmak
- altını kısmak
- altını üstüne getirmek
- altı tutmak
- altı yaş olmak
- alt olmak
- alt perdeden konuşmak
- altta kalanın canı çıksın
- altta kalmak
- alttan almak
- alttan güreşmek
- altta yok üstte yok
Birleşik Kelimeler: alt alta, alt başlık, alt bölüm, alt cins, alt çene, alt deri, alt diş, alt dudak, alt familya, alt geçit, alt gerilim, alt güverte, alt hava yuvarı, alt ırk, alt karşıt, alt kat, alt katman, alt kavuşum, alt kurul, alt sınıf, alt şube, alt tabaka, alt takım, alt tarafı, alt tür, altüst, alt yanı, altyapı, alt yazı, alt yazıcı, altı üstü, alttan alta, ayakaltı, bardakaltı, başaltı, baş altı, bayrakaltı, bilinçaltı, dam altı, denizaltı, deniz altı, deri altı, dilaltı, dil altı bezleri, ev altı, gözaltı, göz altı, hasıraltı, kahvaltı, kapıaltı, kaymakaltı, koltuk altı, köprüaltı çocuğu, Kubbealtı, kulak altı bezi, merdiven altı, normalaltı, rüzgâraltı, silahaltı, su altı, şuuraltı, topaltı, toprak altı, üst deri altı, yastıkaltı, yemekaltı, yeraltı, yer altı, el altında, el altından
KAL
- Bir alaşımdaki madenlerin erime derecesi farkından yararlanarak bunları birbirinden ayırma işlemi
Birleşik Kelimeler: kalhane
- Söz, lakırtı, laf
Ata Sözleri ve Deyimler
- kale almamak
LAL (Kelime Kökeni: Farsça lāl)
- Dili tutulmuş, konuşamaz duruma gelmiş
Ata Sözleri ve Deyimler
- lal etmek
Birleşik Kelimeler: lalüebkem
- Parlak kırmızı renkte, billurlaşmış, saydam bir alüminyum oksidi olan değerli bir taş
- Bu taşın renginde olan
- Kırmızı renkli bir tür mürekkep
NAL (Kelime Kökeni: Arapça naʿl)
-
At, eşek, öküz vb. yük hayvanlarının tırnaklarına çakılan, ayağın şekline uygun demir parçası
Atların nal tıkırtıları, demir tekerlek gürültüleri işitildi. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- nal çakmak
- nal deyip mıh dememek
- nalları dikmek
- nal toplamak
Birleşik Kelimeler: nalbant, naldöken, dörtnal, dörtnala
TAL (Kelime Kökeni: Fransızca thalle)
- Kök, sap ve yaprak şeklinde farklılaşmamış bir bitkinin yaşama ve büyüme organı
ALO (Kelime Kökeni: Fransızca allô)
- Telefon konuşmasına başlarken kullanılan bir seslenme sözü
- (alooo) Kendisine bakmasını veya kendisiyle ilgilenmesini istediği kişiye karşı söylenen seslenme sözü
MAL (Kelime Kökeni: Arapça māl)
-
Bir kimsenin, bir tüzel kişinin mülkiyeti altında bulunan, taşınır veya taşınmaz varlıkların bütünü
Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı. - Ömer Seyfettin
-
Büyükbaş hayvan
Boz atlar yağız değildi artık; mallar erimiş, zayıflamıştı. - Nezihe Araz
- Alınıp satılabilen her türlü ticaret eşyası, emtia
-
Bayağı, aşağılık, kötü kimse
Onun ne mal olduğunu bilirim.
- Esrar
- Orospu
Ata Sözleri ve Deyimler
- mal adama hem dost hem düşmandır
- mal bulmuş Mağribî gibi
- mal canı kazanmaz, can malı kazanır
- mal canın yongasıdır
- mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan
- mal edinmek
- mal etmek
- malı götürmek
- malını yemesini bilmeyen zengin her gün züğürttür
- malın iyisi boğazdan geçer
- malı ongun olanın adı angın olur
- mal kaldırmak
- mal kapatmak
- mal meydanda
- mal olmak
- mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi
- mal yapmak
Birleşik Kelimeler: mal beyanı, mal bildirimi, mal birliği, mal canlısı, mal mülk, mal sahibi, mal sandığı, mal varlığı, malın gözü, anamal, ara mal, başmal, beytülmal, fason mal, kabzımal, mirî mal, resülmal, sermaye mal, tapon mal, dünya malı, hırsız malı, işporta malı, ithal malı, mezat malı, orta malı, sıra malı, vakıf malı, yerli malı, ikame mal
SAL
-
Birçok kalın direk yan yana bağlanarak yapılan, düz ve korkuluksuz deniz veya ırmak taşıtı
Dalgaları ufukları örten bir denizde, küçük bir sal parçası üstünde bir boraya mı tutulduk? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: sal yarışı, cankurtaran salı, ölü salı
- Tabut
Birleşik Kelimeler: salhane
BAL
- Bal arılarının bitki ve çiçeklerden topladıkları bal özünden yapıp kovanlarındaki petek gözlerine doldurdukları, rengi beyazdan esmere kadar değişen tatlı, koyu, sıvı madde
- Olgunlaşmış incirin, dışına sızan tatlısı
- Ağaçların kabuğundan sızarak pıhtılaşan besi suyu
Ata Sözleri ve Deyimler
- bal alacak çiçeği bilmek (veya bulmak)
- bal bal demekle ağız tatlanmaz
- bal dök de yala
- bal gibi
- balı dibinden, yağı yüzünden
- balın âlâsı oğlun tazesinden
- balı olan bal yemez mi?
- balı parmağı uzun yemez, kısmetlisi yer
- bal ile kaymak yenir ama her keseye göre değil
- bal olan yerde sinek de olur
- bal sağmak
- bal tutan parmağını yalar
Birleşik Kelimeler: bal arısı, balçiçeği, bal dudak, balgümeci, balhane, bal kabağı, bal kelebeği, balköpüğü, bal mumu, bal özü, bal peteği, bal rengi, acı bal, deli bal, süzme bal, ağaç balı, çam balı, gümeç balı, gün balı, kedi balı, kehribar balı, meyan balı, oğul balı, pamuk balı
DAL
-
Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri
Cılız dallar, yeşili fersiz, tırnak kadar yapraklar! - Tarık Buğra
- Branş
- Bir bilim alanının içinde yer alan ana bilim dalında alt alanı
- Canlıların bölümlenmesinde, sınıfların bir araya gelmesiyle oluşan birlik, şube
Ata Sözleri ve Deyimler
- dal budak salmak
- dal gibi
- dal gibi kalmak
- dalları basmak
- dal sürmek
Birleşik Kelimeler: dalkıran, dalkurutan, ana dal, yan dal, ana bilim dalı, harmandalı, zeytin dalı
- Arka, sırt
- Kol
-
Omuz
Belikler dalına dökülür gelir / İnce bel üstüne sal ala gözlüm - Halk türküsü
- Boyun, ense
Ata Sözleri ve Deyimler
- dalına basmak
- dalına binmek
- dal vermek
Birleşik Kelimeler: ana dal, doruk dal
-
Çıplak, yalın
Dalkılıç. Daltaban.
Birleşik Kelimeler: dalfes, dalfidan, dalgündüz, dalkılıç, dalöğle, daltaban, daluyku, dalyarak
YAL
- Köpek ve sığırlara yedirilmek için un ve kepekle hazırlanan yiyecek
ÇAL
- Taşlık yer, çıplak tepe
- Denizli iline bağlı ilçelerden biri