Al ile Biten Kelimeler



AL ile biten 432 kelime bulunuyor. Sonu AL olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Al kelimesinin anlamı nedir? Al ile başlayan kelimeler. İçinde al olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

HİPERBOLOİDAL27, İNFİNİTEZİMAL23, İNKİSARIHAYAL21, ENTERNASYONAL17, TRANSANDANTAL16

12 Harfli Kelimeler

JEOSENKLİNAL23, BİYOKİMYASAL21, ENSTRÜMANTAL16, RASTLANTISAL15

11 Harfli Kelimeler

ÇAĞRIŞIMSAL28, FELDMAREŞAL23, VARSAYIMSAL23, DOLİKOSEFAL22, İZZETÜİKBAL21, SUKUTUHAYAL21, TERCÜMEİHAL21, BİYOMEDİKAL19, HİDROTERMAL19, SANTİMANTAL13

10 Harfli Kelimeler

FARZIMUHAL26, HİDROSEFAL24, EVLADÜİYAL22, TUĞGENERAL22, VAROLUŞSAL22, ÜSTYAPISAL21, ANDROSEFAL20, BRAKİSEFAL19, MAKROSEFAL19, MİKROSEFAL19, SİNÜZOİDAL19, YAPINTISAL19, ALTYAPISAL18, ELİPSOİDAL18, PARADOKSAL18, TRİKOSEFAL18, TÜMGENERAL17, ASTROPİKAL16, KARTPOSTAL16, ARSIULUSAL15
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

DÖMİFİNAL24, HAYVANSAL22, BAĞLAMSAL20, BEHEMEHAL20, JEOTERMAL20, SAĞLIKSAL19, DİYAGONAL18, TUĞAMİRAL18, ÜNİVERSAL18, BOZBAKKAL17, FENOMENAL17, KAVRAMSAL17, TOPLUMSAL17, VİSAMİRAL17, BEYTÜLMAL16, EKVATORAL16, PİRAMİDAL16, ANTİVİRAL15, KAPLAMSAL15, LİSANIHAL15
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

DOĞUMSAL21, FESTİVAL21, HÜSNÜHAL21, DOĞRUSAL20, CIRDAVAL20, DUYGUSAL19, HASBİHAL19, SIĞAMSAL19, YAZGISAL19, MUFASSAL18, MARJİNAL18, ORİJİNAL18, SINIFSAL18, BULGUSAL17, ÇALGISAL17, KAŞKAVAL17, DUYUMSAL16, İZMİHLAL16, PEŞTAMAL16, SPESİYAL16
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

DİJİTAL18, İHTİFAL17, AĞITSAL16, ARZUHAL15, ANDAVAL15, DÖRTNAL15, FEDERAL15, ÜÇÇATAL15, YAPISAL15, DUYUSAL14, ENSEFAL14, İPTİZAL14, İŞTİGAL14, OLGUSAL14, AKKEFAL13, MÜZİKAL13, OPTİMAL13, ASOSYAL12, İHTİMAL12, İLMİHAL12
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

ŞEVVAL21, CEVVAL21, PAZVAL19, PUSVAL18, JURNAL16, ŞAPŞAL16, FEODAL15, HEMHAL15, PASPAL15, SAĞMAL15, DECCAL14, FASSAL14, HALHAL14, MAFSAL14, MAZGAL14, VANDAL14, ÇANGAL13, DIŞSAL13, FİSKAL13, GLOBAL13
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

İĞFAL18, AHVAL15, ÇUVAL15, DOĞAL15, AÇVAL14, ZÜHAL14, ZEVAL14, DİVAL13, EFDAL13, PAHAL13, VEBAL13, EMVAL12, GAZAL12, İŞGAL12, MAVAL12, PAÇAL12, TUVAL12, VİSAL12, VOKAL12, ETFAL11
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

OVAL11, AVAL10, AFAL10, FAAL10, OPAL9, AYAL6, SUAL6, ASAL5, AMAL5, İSAL5, İMAL5, MEAL5, ORAL5, ANAL4, İNAL4, KRAL4

3 Harfli Kelimeler

FAL9, HAL7, PAL7, ÇAL6, ŞAL6, BAL5, DAL5, YAL5, MAL4, SAL4, KAL3, LAL3, NAL3, TAL3

2 Harfli Kelimeler

AL2


AL


[isim]
  • Kanın rengi, kızıl, kırmızı
[sıfat]
  • Bu renkte olan

    Al bayrak. Al çuha.

[sıfat]
  • Bu renkte olan (at)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al elmaya taş atan çok olur
  • al giymedim ki alınayım
  • al gömlek gizlenemez
  • alı alına, moru moruna
  • alı al, moru mor
  • al kanlara boyanmak
  • al kiraz üstüne kar yağmış

Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar

[isim] [eskimiş]
  • Aldatma, düzen, tuzak, hile

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz

[kimya]
  • Alüminyum elementinin simgesi

KAL


[isim] [madencilik]
  • Bir alaşımdaki madenlerin erime derecesi farkından yararlanarak bunları birbirinden ayırma işlemi

Birleşik Kelimeler: kalhane

[isim] [eskimiş]
  • Söz, lakırtı, laf

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kale almamak


LAL (Kelime Kökeni: Farsça lāl)


[sıfat]
  • Dili tutulmuş, konuşamaz duruma gelmiş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lal etmek

Birleşik Kelimeler: lalüebkem

[isim] [eskimiş]
  • Parlak kırmızı renkte, billurlaşmış, saydam bir alüminyum oksidi olan değerli bir taş
[sıfat]
  • Bu taşın renginde olan

NAL (Kelime Kökeni: Arapça naʿl)


[isim]
  • At, eşek, öküz vb. yük hayvanlarının tırnaklarına çakılan, ayağın şekline uygun demir parçası

    Atların nal tıkırtıları, demir tekerlek gürültüleri işitildi. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nal çakmak
  • nal deyip mıh dememek
  • nalları dikmek
  • nal toplamak

Birleşik Kelimeler: nalbant, naldöken, dörtnal, dörtnala


TAL (Kelime Kökeni: Fransızca thalle)


[isim] [biyoloji]
  • Kök, sap ve yaprak şeklinde farklılaşmamış bir bitkinin yaşama ve büyüme organı

ANAL (Kelime Kökeni: Fransızca anal)


[sıfat] [tıp]
  • Anüsle ilgili
[zarf]
  • Anüs yoluyla

İNAL


[isim]
  • Kendisine inanılan kimse

KRAL (Kelime Kökeni: Sırpça)


[isim]
  • En yüksek devlet otoritesini, bütün devlet başkanlığı yetkilerini kalıtım veya soylularca seçilme yoluyla elinde bulunduran kimse

    Norveç kralı.

[mecaz]
  • Herhangi bir alanda başkalarından üstün, başarılı olan kimse

    Satranç kralı.

[mecaz]
  • Çok başarılı ve zengin iş adamı

    Şimdiki adı konserve kralı olan birisi ile tanıştım. - Aka Gündüz

[sıfat] [mecaz]
  • Üstün, çok iyi

    Firuzağa'da şirin, kutu gibi, manzarası çok kral bir çatı katına taşındı. - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kraldan çok kralcı olmak
  • krallara layık

Birleşik Kelimeler: taçsız kral


MAL (Kelime Kökeni: Arapça māl)


[isim]
  • Bir kimsenin, bir tüzel kişinin mülkiyeti altında bulunan, taşınır veya taşınmaz varlıkların bütünü

    Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı. - Ömer Seyfettin

[ticaret]
  • Alınıp satılabilen her türlü ticaret eşyası, emtia
[mecaz]
  • Bayağı, aşağılık, kötü kimse

    Onun ne mal olduğunu bilirim.

[argo]
  • Esrar
[kaba konuşmada]
  • Orospu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mal adama hem dost hem düşmandır
  • mal bulmuş Mağribî gibi
  • mal canı kazanmaz, can malı kazanır
  • mal canın yongasıdır
  • mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan
  • mal edinmek
  • mal etmek
  • malı götürmek
  • malını yemesini bilmeyen zengin her gün züğürttür
  • malın iyisi boğazdan geçer
  • malı ongun olanın adı angın olur
  • mal kaldırmak
  • mal kapatmak
  • mal meydanda
  • mal olmak
  • mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi
  • mal yapmak

Birleşik Kelimeler: mal beyanı, mal bildirimi, mal birliği, mal canlısı, mal mülk, mal sahibi, mal sandığı, mal varlığı, malın gözü, anamal, ara mal, başmal, beytülmal, fason mal, kabzımal, mirî mal, resülmal, sermaye mal, tapon mal, dünya malı, hırsız malı, işporta malı, ithal malı, mezat malı, orta malı, sıra malı, vakıf malı, yerli malı, ikame mal


SAL


[isim]
  • Birçok kalın direk yan yana bağlanarak yapılan, düz ve korkuluksuz deniz veya ırmak taşıtı

    Dalgaları ufukları örten bir denizde, küçük bir sal parçası üstünde bir boraya mı tutulduk? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: sal yarışı, cankurtaran salı, ölü salı

[isim] [halk ağzında]
  • Tabut

Birleşik Kelimeler: salhane


ASAL


[sıfat]
  • Esasla ilgili, asıl ve temel olanla ilgili, esasi

Birleşik Kelimeler: asal gazlar, asal sayı


AMAL (Kelime Kökeni: Arapça aʿmāl)


[isim] [eskimiş]
  • İşler, işlemler

Birleşik Kelimeler: amalierbaa


İSAL (Kelime Kökeni: Arapça īṣāl)


[isim] [eskimiş]
  • Ulaştırma

İMAL (Kelime Kökeni: Arapça iʿmāl)


[isim]
  • Ham maddeyi işleyip mal üretme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imal etmek


MEAL (Kelime Kökeni: Arapça meʾāl)


[isim] [eskimiş]
  • Anlam, kavram, mefhum

    Her cepheden tek mealde bir telgraf geliyor. - Aka Gündüz