Ge ile Başlayan 5 Harfli Kelimeler

GE harfleri ile başlayan 5 harfli 45 kelime bulunuyor. Başında GE olan 5 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "ge ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Ge olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

GEVAŞ18, GEVİŞ18, GEYVE17, GEVME16, GEÇÇE15, GEÇİŞ15, GEZİŞ15, GEVEN15, GEBEŞ14, GEBZE14, GEDİZ14, GEYŞA14, GEÇİM13, GEÇME13, GEZME13, GERGİ13, GEÇEK12, GEÇEN12, GEÇER12, GEÇİT12, GEDME12, GELİŞ12, GENİŞ12, GENİZ12, GERÇİ12, GEREÇ12, GERİŞ12, GERİZ12, GERZE12, GEDİK11, GEBRE11, GENOM11, GEYİK11, GELME10, GEMRE10, GEOİT10, GERİM10, GERME10, GETTO10, GELEN9, GELİR9, GENEL9, GEREK9, GEREN9, GELİN9

GELEN

[sıfat]

  • Gelme işini yapan (kimse veya nesne)

[fizik]

  • Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gelen ağam giden paşam
  • gelene git denilmez
  • gelen gideni aratır (veya gelen gidene rahmet okutur)

Birleşik Kelimeler: gelen geçen, gelen giden, ileri gelen

GELİR

[isim]

  • Bir kimseye veya topluluğa belli zamanlarda, belli yerlerden gelen para, varidat

    Saklanan bir gelir vardı ki aç, çıplak kalmıyorlardı. - Mahmut Yesari

  • Bir ekonomik birimin belli bir süre içinde kazandırdığı aylık, kira vb. getiri, varidat, irat

Birleşik Kelimeler: gelir dağılımı, gelir düzeyi, gelir kaynağı, gelir ortaklığı, gelir vergisi, millî gelir, ulusal gelir, dar gelirli

GENEL

[sıfat]

  • Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi

    Genel seçim. Genel tarih.

  • Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan

    Söylediklerim kuşkusuz genel anlamda geçerli. - Adalet Ağaoğlu

  • Yetkisi ve sorumluluğu çok olan

    Genel başkan. Genel müdür.

  • Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne)

    Genel kitaplık.

  • Bir genelleme sonucunda elde edilen

    Genel düşünce.

Birleşik Kelimeler: genel af, genel ağ, genel başkan, genel bütçe, genel coğrafya, genel dil bilimi, genelev, genelgeçer, genel gider, genel görünüm, genel görüşme, genel grev, genel kadın, genelkurmay, genel kurul, genel kütüphane, genel müdür, genel ölçek, genel sekreter, genel uygunluk bildirimi, genel yazman, genel yetenek, genel zekâ

GEREK

[isim]

  • İcap

    Vaziyeti bir bütün hâlinde ve bir anda kestirdikten sonra anların gereklerine göre davranırım. - Necip Fazıl Kısakürek

[sıfat]

  • Gerçekleşmesi zorunlu olarak beklenen, lazım

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gereği düşünülmek
  • gereği gibi
  • gerek görmek

Birleşik Kelimeler: neme gerek

GEREN

[isim]

[halk ağzında]

  • Kuruyunca çatlayan toprak, verimsiz, tuzlu, killi toprak

GELİN

[isim]

  • Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın
  • Aileye evlenme yoluyla girmiş olan kadın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gelin almak
  • gelin altın taht getirmiş, çıkmış kendisi oturmuş
  • gelin eşikte, oğlan beşikte
  • gelin etmek
  • gelin gibi süzülmek
  • gelin girmedik ev olur, ölüm girmedik ev olmaz
  • gelin gitmek
  • gelini ata bindirmişler "ya nasip" demiş
  • gelin olmak
  • gelin yazmak

Birleşik Kelimeler: gelin abla, gelin alayı, gelin alıcı, gelinboğan, gelin böceği, gelin çiçeği, gelinfeneri, gelin hamamı, gelin havası, gelinkuşağı, gelin kuşu, gelin otu, gelinparmağı, gelin teli

GELME

[isim]

  • Gelmek işi

    Ne söylense duyulur bir ürperme sesinde / Neden hayır olmasın üç beyin gelmesinde - Faruk Nafiz Çamlıbel

[sıfat]

  • Gelmiş olan

    Avrupa'dan gelme bir televizyon.

[sıfat]

  • Yetişme

    İyi aileden gelme çocuk.

[fizik]

  • Bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine erişmesi

Birleşik Kelimeler: bilmezlikten gelme, gidip gelme

GEMRE

[isim]

[bitki bilimi]

  • Son turfanda yetişen, sert kabuklu bir tür siyah üzüm

Birleşik Kelimeler: pembegemre

GEOİT (Kelime Kökeni: Fransızca géoïde)

[isim]

  • Yerkürenin geometrik olmayan gerçek biçimi

GERİM

[isim]

[tıp]

  • Dinlenme durumundaki kasın normal gerginliği

GERME

[isim]

  • Germek işi

[halk ağzında]

  • Bir yeri bölmek, sınırı belli etmek için yapılan tahta perde

GETTO (Kelime Kökeni: Fransızca ghetto)

[isim]

[eskimiş]

[toplum bilimi]

  • Avrupa ülkelerinde Yahudilerin gönüllü olarak veya zorlanarak yerleştirildikleri ve her türlü gereksinimini başka yere gitmeden karşılayabildikleri mahalle, Yahudi mahallesi
  • Bir yerleşim bölgesinin, aynı şehirden gelen insanların yerleştiği bölümü

GEDİK

[isim]

  • Bir düzey üstündeki yıkık, çatlak veya aralık, rahne

    Kalenin gedikleri / Şekerdir yedikleri - Halk türküsü

  • Dağ geçidi

[mecaz]

  • Boşluk, eksiklik

    Kanunların gediğinden alabildiğine yararlanıp küpünü doldurmuş bir açıkgözdü. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Güçlük, güç durum

    Gedikten kurtulmak.

[askerlik]

  • Yarma saldırısında düşman mevzilerinde açılan yer

[tarih]

  • Bir işi yapmak, bir şeyden yararlanmak yolunda verilen hak, imtiyaz

[eskimiş]

  • Eksik dişli

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gedik açılmak
  • gedik açmak
  • gedik kapamak
  • gedik kapmak
  • gedikleri tıkamak

Birleşik Kelimeler: eksik gedik

GEBRE

[isim]

  • Atı tımar etmekte kullanılan kıldan kese

    Gebre, kıldan, hamam kesesine benzer yapılmıştır. - Cahit Külebi

[isim]

[bitki bilimi]

  • Gebre otunun yemişi

Birleşik Kelimeler: gebre otu

GENOM (Kelime Kökeni: Fransızca génome)

[isim]

[biyoloji]

  • Gametlerde bulunan kromozomlar