Fe ile Başlayan 5 Harfli Kelimeler

FE harfleri ile başlayan 5 harfli 30 kelime bulunuyor. Başında FE olan 5 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "fe ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Fe olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

FEHVA21, FERAĞ18, FETVA17, FEVRİ17, FESİH16, FEYİZ16, FEHİM16, FETHA15, FETİH15, FELAH15, FERAH15, FERİH15, FECİR14, FETİŞ14, FETÜS14, FENCİ14, FERDİ13, FEDAİ13, FEKÜL13, FERDA13, FERDE13, FERMA12, FESAT12, FENOL12, FERLİ11, FERİK11, FELEK11, FENER11, FENİK11, FENNİ11

FERLİ

[sıfat]

  • Parlak (göz, ışık)

Birleşik Kelimeler: kerli ferli

FERİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Kümes hayvanlarının civcivlikten çıkmış yavrusu, piliç
  • Bir tür gevrek elma, ferik elması

Birleşik Kelimeler: ferik elması

[isim]

[eskimiş]

[askerlik]

  • Tümgeneral
  • Korgeneral

Birleşik Kelimeler: ikinci ferik

FELEK (Kelime Kökeni: Arapça felek)

[isim]

[eskimiş]

  • Gök, gökyüzü, sema
  • Dünya, âlem
  • Talih, baht, şans

    Felek oyun etmişti onlara, yiğitlerden ikisi uyuyakaldı. - Cemil Meriç

  • Askerî mızıkada zilli bir müzik aracı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • feleğe küsmek
  • feleğin çemberinden geçmek
  • feleğini şaşırmak
  • feleğin sillesini yemek (veya sillesine uğramak)
  • feleği şaşmak
  • felek, kimine kavun yedirir kimine kelek
  • felekten bir gün (veya gece) çalmak
  • felekten kâm almak
  • felek yâr olursa

Birleşik Kelimeler: çarkıfelek, kahpe felek, kambur felek

FENER (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Saydam bir maddeden yapılmış veya böyle bir madde ile donatılmış, içinde ışık kaynağı bulunan aydınlatma aracı

    Sigara içilmeyecek, kibrit, fener yakılmayacaktı. - Ömer Seyfettin

  • Gemilere yol gösteren ışık kulesi

    Deniz, bu Japon fenerinden dökülen ışıklar altında ıslak parıltılarla yanıp sönüyor. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Askı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fener çekmek
  • feneri nerede söndürdün

Birleşik Kelimeler: fener alayı, fener balığı, hayalî fener, karpuz fener, kırmızıfener, şimşekli fener, cep feneri, deniz feneri, el feneri, elektrik feneri, gelinfeneri, gündüz feneri, güveyfeneri, hırsız feneri, borda fenerleri

FENİK (Kelime Kökeni: Almanca Pfennig)

[isim]

[eskimiş]

  • Alman markının yüzde biri

    Ömrü boyunca fenik bahşiş almamış postacı, adamın aklını oynatmış olmasından korktu. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Çok az para

Birleşik Kelimeler: asit fenik

FENNÎ (Kelime Kökeni: Arapça fennī)

[sıfat]

  • Fenle ilgili

    Bu fennî ihmal yüzünden Hacer'in çocuğu ziyan oldu. - Nazım Hikmet

  • Bilimsel yöntemlere, tekniğe uygun biçimde yapılan
  • Usulüne göre iş gören

    Fennî sünnetçi.

Birleşik Kelimeler: fennî muayene

FERMA (Kelime Kökeni: İtalyanca ferma)

[isim]

  • Av köpeğinin gizlendiği yerden avı gözetlemesi

FESAT (Kelime Kökeni: Arapça fesād)

[isim]

  • Bozukluk

    Mide fesadı. Ahlak fesadı.

  • Karışıklık, kargaşalık, ara bozuculuk

    Birçokları kahveleri fesat yatağı saymayı sürdürürler. - Salâh Birsel

  • Hile

[sıfat]

  • Herhangi bir konuda iyimser olmayan, kötü yorumlayan (kimse)

    Sen de ne fesat adamsın!

[sıfat]

  • Karıştırıcı, ara bozucu (kimse)

    Fakat gitgide içlerine uygunsuz adamlar ve türlü fesatlar karışmış. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fesat çıkarmak (veya fesada vermek)
  • fesat karıştırmak

Birleşik Kelimeler: fesat kumkuması, içi fesat, mide fesadı

FENOL (Kelime Kökeni: Fransızca phénol)

[isim]

[kimya]

  • Boyacılıkla, plastik maddelerin ve bazı ilaçların yapımında kullanılan, çoğunlukla maden kömürünün katranından çıkarılan benzinin oksijenli türevi, asit fenik

FERDÎ (Kelime Kökeni: Arapça ferdī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Bireysel, kişisel, fertle ilgili, şahsi

    Izdıraplarınızın maddi ve ferdî kısımlarını azaltmak kolay. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: ferdî kaza sigortası

FEDAİ (Kelime Kökeni: Arapça fidāʾī)

[isim]

  • Bir ülkü uğruna tehlikeli işlere girişerek canını esirgemeyen kimse, serdengeçti
  • Bir kimseyi veya bir yeri koruyan kimse

    İlk zamanlar sadık fedailerini sık sık gelip yokladılar. - Haldun Taner

FEKÜL (Kelime Kökeni: Fransızca fécule)

[isim]

  • Patates gibi bazı bitkilerin yumrularında bulunan nişasta

FERDA (Kelime Kökeni: Farsça ferdā)

[isim]

[eskimiş]

  • Yarın
  • Gelecek zaman, yarın

FECİR (Kelime Kökeni: Arapça fecr)

[isim]

  • Tan

    Baktık geceden fecre kadar ellerde / Yıldızlara yükselen kadehler gördük - Yahya Kemal Beyatlı

  • Tan kızıllığı

    Bu fecir dediğimiz aydınlanmanın başını belli etmek için ak iplikten kara ipliği seçmek kıstas sayılmıştır. - Burhan Felek

Birleşik Kelimeler: fecrikâzip, fecrisadık

FETİŞ (Kelime Kökeni: Fransızca fétiche)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Put
  • Uğurlu sayılan şey

[mecaz]

  • Tapınırcasına sevilen şey veya kimse

[mecaz]

  • Saplantılı bir biçimde cinsel coşku uyandıran karşı cinse ait elbise, ayakkabı vb. eşya