Ev ile Başlayan Kelimeler

EV ile başlayan 109 kelime bulunuyor. Başında EV olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ev kelimesinin anlamı nedir? Ev ile biten kelimeler. İçinde ev olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

EVCİLLEŞTİRİLME28

14 Harfli Kelimeler

EVCİLLEŞTİRMEK27, EVRENSELLEŞMEK25

13 Harfli Kelimeler

EVCİLLEŞTİRME26, EVRENSELLEŞME24, EVLENDİRİLMEK22

12 Harfli Kelimeler

EVLENDİRİLME21

11 Harfli Kelimeler

EVVELEMİRDE26, EVLEVİYETLE25, EVCİLLEŞMEK24, EVHAMLANMAK23, EVLADİYELİK21, EVLENDİRMEK20, EVRENSELLİK18

10 Harfli Kelimeler

EVDEMONİZM24, EVCİLLEŞME23, EVHAMLANMA22, EVLADÜİYAL22, EVRİMCİLİK20, EVCİKKIRAN20, EVLENDİRME19, EVİNLENMEK17, EVLEKLEMEK17

9 Harfli Kelimeler

EVROPİYUM24, EVLEVİYET23, EVVELİYAT23, EVOLÜSYON22, EVVELLERİ21, EVLİYALIK18, EVETLEMEK16, EVİNLENME16, EVLEKLEME16

8 Harfli Kelimeler

EVHAMSIZ24, EVVELDEN22, EVVELLİK20, EVDEŞLİK19, EVLATSIZ19, EVSİZLİK18, EVCİLLİK17, EVETLEME15, EVİRTMEK15, EVLATLIK15, EVLENMEK15, EVRENSEL15, EVRİLMEK15

7 Harfli Kelimeler

EVVELCE22, EVVELSİ20, EVVELKİ19, EVHAMLI19, EVRİMCİ17, EVİRGEN17, EVİNSİZ17, EVCİMEN17, EVRİŞİK16, EVLENİŞ16, EVCİLİK16, EVCİLER16, EVSEMEK15, EVRİLME14, EVLENME14, EVLATLI14, EVİRTME14, EVİRTİM14, EVİRMEK14, EVERMEK14
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

EVVELA18, EVVELİ18, EVDECİ17, EVCARA15, EVLİYA14, EVSEME14, EVERME13, EVİRME13, EVİNLİ12

5 Harfli Kelimeler

EVSAF18, EVVEL17, EVKAF17, EVDEŞ16, EVHAM16, EVSİZ15, EVGİN15, EVAZE14, EVCEK14, EVCİK14, EVCİL14, EVİYE13, EVRİM12, EVSEL12, EVSİN12, EVREN11, EVRİK11, EVRAT11, EVRAK11, EVLİK11
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

EVİÇ13, EV13, EVCE13, EVRE10, EV10, EVLA10, EVİN10, EVET10

3 Harfli Kelimeler

EVÇ12

2 Harfli Kelimeler

EV8

EV

[isim]

  • Yalnız bir ailenin oturabileceği biçimde yapılmış yapı
  • Bir kimsenin veya ailenin içinde yaşadığı yer, konut, hane

    Ana oğul, yeni kiraladıkları eve bir pazar günü taşındılar. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Aile

    Evine bağlı bir adam.

[eskimiş]

  • Soy, nesil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ev açmak
  • ev alma, komşu al
  • ev bozmak
  • evde kalmak
  • evdeki pazar (veya hesap) çarşıya uymaz
  • eve çıkmak
  • ev ev dolaşmak (veya gezmek)
  • evi ev eden avrat
  • ev işletmek
  • evlerden ırak (veya uzak)
  • evlere şenlik
  • ev tutmak

Birleşik Kelimeler: ev adamı, ev altı, ev bark, ev ekmeği, ev ekonomisi, ev eşyası, ev gezmesi, ev halkı, ev hanımı, ev işi, ev kadını, ev sahibi, ev sineği, ev yemeği, evi sırtında, genelev, konteyner ev, taşınır ev, yüzer ev, Allah'ın evi, arıtımevi, aşevi, ayevi, babaevi, bağ evi, bakımevi, basımevi, bıçkıevi, buğuevi, camevi, canevi, cemevi, cezaevi, ciltevi, çayevi, çiçekevi, dağ evi, dağıtımevi, damıtımevi, dernekevi, dikimevi, doğumevi, doyumevi, dökümevi, düğünevi, dümenevi, dünyaevi, düşkünlerevi, erkekevi, ezimevi, giyimevi, gökevi, gözevi, gözlemevi, hâkimevi, halkevi, hekimevi, huzurevi, hücre evi, ıslahevi, imamevi, kadınevi, kahveevi, kayakevi, kesimevi, kızevi, kitabevi, konukevi, kuş evi, merdivenevi, modaevi, müzikevi, oğlanevi, orduevi, orman evi, öğretmenevi, ölüevi, polisevi, radyoevi, randevuevi, sağlıkevi, sanatevi, sayrılarevi, sazevi, sergievi, sığınmaevi, taziyeevi, tecimevi, tutukevi, üretimevi, yapımevi, yargıevi, yarı açık cezaevi, yayınevi

EVRE

[isim]

  • Bir olayda birbiri ardınca görülen, bir işte birbiri ardınca beliren, gelişen değişik durumların her biri, aşama, merhale, mertebe, safha

EVLİ

[sıfat]

  • Evlenmiş olan (kadın veya erkek)

    İlk tanıştığı adamlara derhâl evli olup olmadıklarını sorar. - Refik Halit Karay

  • Herhangi bir sayıda ev bulunan (yer)

    Yirmi evli bir sokak.

  • Evi olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • evli evine, köylü köyüne
  • evlinin bir evi var, kiracının bin evi var

Birleşik Kelimeler: evli barklı, tek evli

EVLA (Kelime Kökeni: Arapça evlāʾ)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Daha iyi, yeğ

    Bir şeyi bilmek, onun cahili olmaktan evladır, diyen bir hadis vardır. - Abdülhak Şinasi Hisar

EVİN

[isim]

[halk ağzında]

  • Bir şeyin içindeki öz, lüp
  • Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü, habbe

Ata Sözleri ve Deyimler

  • evin bağlamak

EVET

[edat]

  • `Öyledir` anlamında kullanılan bir doğrulama veya onaylama sözü, olur, oldu, peki, tamam, ya, beli, ha, he

    Evet, bu bahsin en canlı noktası buradadır. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Olumlu cümlelerde anlamı pekiştiren bir söz
  • Sözü açan veya bağlayan bir söz

    Evet, işverenlik görevini hiç de başarıyla yerine getiremiyordum. İlk tekdiri almıştım. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: evet efendimci

EVREN

[isim]

[gök bilimi]

  • Gök varlıklarının bütünü, kâinat, cihan, âlem, kozmos

    Evrende milyonlarca galaksi, her galakside milyonlarca güneş var. - Aydın Boysan

  • Düzenli ve uyumlu bir bütün olarak düşünülen bütün varlıklar

    Yemeyi, içmeyi, konuşmayı, düşmanlarımı, dostlarımı, orta malı hislerimi ve evreni unuttum. - Refik Halit Karay

[halk ağzında]

  • Büyük yılan

[mecaz]

  • Kişinin içinde yaşadığı, ilişkide bulunduğu ortam

    Kendi evrenine dalmış olan Halim ürkerek sıçradı, bir adım geriye attı. - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: evren bilimi, evren doğumu, evren pulu

[isim]

  • Ankara iline bağlı ilçelerden biri

EVRİK

[sıfat]

[matematik]

[mantık]

  • Başka bir önermeye, teoreme veya probleme göre terimleri ters durumda olan (önerme, teorem veya problem)

    `Üçün altıya oranı, altının on ikiye oranı gibidir` ve `on ikinin altıya oranı, altının üçe oranı gibidir` önermeleri, birbirinin evriğidir.

EVRAT (Kelime Kökeni: Arapça evrād)

[isim]

[eskimiş]

[din bilgisi]

  • Müslümanlarca belirli zamanlarda okunması âdet olan dualar ve Kur'an ayetleri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • evrat çekmek

EVRAK (Kelime Kökeni: Arapça evrāḳ)

[isim]

  • Resmî kurumlarda işlem gören belgeler

    Mektupçu evrak okur, cevap yazar, muhabere işlerini idare ederdi. - Samiha Ayverdi

[eskimiş]

  • Kâğıt yaprakları, kitap sayfaları

[eskimiş]

  • Yazılmış kitaplar, mektuplar veya yazılar

Birleşik Kelimeler: evrak çantası, evrak dolabı, kıymetli evrak

EVLİK

[sıfat]

  • Hanelik

EVİNLİ

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Özlü ve dolgun (tohum)

EVRİM

[isim]

  • Zaman içinde birdenbire olmayan, kesintisiz, niteliksel ve niceliksel gelişme süreci

[biyoloji]

  • Bir canlıyı ötekilerden ayırt eden biçimsel ve yapısal karakterlerin gelişmesi yolunda geçirilen bir dizi değişme olayı, tekâmül

EVSİN

[isim]

  • Avlanırken avcıların hayvanlardan gizlendiği yer, öneze

    Avcılar evsinler yapmışlardı ağaçlıkların arasında. - Ayla Kutlu

EVÇ (Kelime Kökeni: Arapça evc)

[isim]

[eskimiş]

  • En yüce yer

[gök bilimi]

  • Yeröte

[gök bilimi]

  • Günöte