Ev ile Biten Kelimeler



EV ile biten 18 kelime bulunuyor. Sonu EV olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ev kelimesinin anlamı nedir? Ev ile başlayan kelimeler. İçinde ev olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

GENELEV17, KİŞİNEV16

6 Harfli Kelimeler

SÖYLEV21, PEŞREV19, PEYREV18

5 Harfli Kelimeler

GÖREV21, VEREV17, VELEV17, İŞLEV14, TÜREV13

4 Harfli Kelimeler

ÖDEV18, GREV14, ALEV10, KİEV10

3 Harfli Kelimeler

ŞEV12, DEV11, NEV9

2 Harfli Kelimeler

EV8


EV


[isim]
  • Yalnız bir ailenin oturabileceği biçimde yapılmış yapı
[mecaz]
  • Aile

    Evine bağlı bir adam.

[eskimiş]
  • Soy, nesil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ev açmak
  • ev alma, komşu al
  • ev bozmak
  • evde kalmak
  • evdeki pazar (veya hesap) çarşıya uymaz
  • eve çıkmak
  • ev ev dolaşmak (veya gezmek)
  • evi ev eden avrat
  • ev işletmek
  • evlerden ırak (veya uzak)
  • evlere şenlik
  • ev tutmak

Birleşik Kelimeler: ev adamı, ev altı, ev bark, ev ekmeği, ev ekonomisi, ev eşyası, ev gezmesi, ev halkı, ev hanımı, ev işi, ev kadını, ev sahibi, ev sineği, ev yemeği, evi sırtında, genelev, konteyner ev, taşınır ev, yüzer ev, Allah'ın evi, arıtımevi, aşevi, ayevi, babaevi, bağ evi, bakımevi, basımevi, bıçkıevi, buğuevi, camevi, canevi, cemevi, cezaevi, ciltevi, çayevi, çiçekevi, dağ evi, dağıtımevi, damıtımevi, dernekevi, dikimevi, doğumevi, doyumevi, dökümevi, düğünevi, dümenevi, dünyaevi, düşkünlerevi, erkekevi, ezimevi, giyimevi, gökevi, gözevi, gözlemevi, hâkimevi, halkevi, hekimevi, huzurevi, hücre evi, ıslahevi, imamevi, kadınevi, kahveevi, kayakevi, kesimevi, kızevi, kitabevi, konukevi, kuş evi, merdivenevi, modaevi, müzikevi, oğlanevi, orduevi, orman evi, öğretmenevi, ölüevi, polisevi, radyoevi, randevuevi, sağlıkevi, sanatevi, sayrılarevi, sazevi, sergievi, sığınmaevi, taziyeevi, tecimevi, tutukevi, üretimevi, yapımevi, yargıevi, yarı açık cezaevi, yayınevi


NEV (Kelime Kökeni: Arapça nevʿ)


[isim]
  • Çeşit, cins, tür

    Bu kadının hastalığı, isterinin çok şiddetli bir nevidir. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: nevi şahsına münhasır, bir nevi


ALEV


[isim]
  • Yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerdeki ışıklı uzantısı, yalım, yalaz, alaz, şule

    Alevi ve bağrışmaları gören kadın erkek herkes evimizin bahçesine doldu. - Etem İzzet Benice

[mecaz]
  • Aşk ateşi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alev almak
  • alev bacayı (veya saçağı) sarmak
  • alev gibi parlamak

Birleşik Kelimeler: alev alev, alev kırmızısı, alev lambası, alev makinesi, alev rengi, çıplak alev, saman alevi, tandır alevi


K


[kimya]
  • Potasyum elementinin simgesi

DEV (Kelime Kökeni: Farsça dīv)


[isim]
  • Korkunç, çok iri ve olağanüstü güçlü masal yaratığı

    Abdülhak Hamit Bey, fevkalbeşer bir devden daha güzel bir mahluktur. - Yahya Kemal Beyatlı

[sıfat]
  • Olağanüstü irilikte olan

    Dev vücudu içinde bir genç kız hassasiyeti taşıyor. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat] [mecaz]
  • Çok büyük, çok önemli

    Dev şirketler. Dev bir yazar.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dev adımlarla ilerlemek
  • dev gibi

Birleşik Kelimeler: dev anası, dev aynası, dev dalga, dev köpek balığıgiller


ŞEV (Kelime Kökeni: Farsça şīb)


[isim] [eskimiş]
  • İnişli yer, bayır
[sıfat]
  • Eğik, meyilli

TÜREV


[isim]
  • Türemiş veya üretilmiş şey
[dil bilgisi]
  • Yapım ekiyle kurulmuş kelime, müştak: Sev-gi, sev-in-mek, göz-lük gibi
[kimya]
  • Bir madde üzerinde yapılan kimyasal işlemler sonucu elde edilen bir başka madde
[matematik]
  • Değişken artması sıfıra giderken, fonksiyonun artmasının değişken artmasına oranının limiti

İŞLEV


[isim]
  • Bir nesne veya bir kimsenin gördüğü iş, iş görme yetisi, görev, fonksiyon

    Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi. - Adalet Ağaoğlu

[kimya]
  • Bir deneyi yaparken izlenen yol, izlev
[toplum bilimi]
  • Bir yapının gerçekleştirilebileceği ve onu başka yapılardan ayırt etme imkânı veren eylem türü, fonksiyon

GREV (Kelime Kökeni: Fransızca grève)


[isim]
  • İş bırakımı

    Tartışma, grevin nereden çıktığını aklına takanlar yüzünden büyüyüp genişledi. - Nermi Uygur

Ata Sözleri ve Deyimler

  • grev yapmak

Birleşik Kelimeler: grev gözcüsü, grev kırıcı, grev kırıcılığı, grev sözcüsü, genel grev, açlık grevi, oturma grevi


K


[kimya]
  • Potasyum elementinin simgesi

GENELEV


[isim]
  • Genel kadınların erkek kabul ettikleri yer, aşağı mahalle, kırmızıfener, koltuk, kerhane, umumhane

VEREV


[sıfat]
  • Bir köşeden karşı köşeye doğru kesilmiş, katlanmış veya konulmuş olan

    Verev etek.


PEYREV (Kelime Kökeni: Farsça peyrev)


[isim] [eskimiş]
  • Başkasının izinden giden, izleyen kimse, izleyici

ÖDEV


[isim]
  • Yapılması, yerine getirilmesi, insanlık duygusu, töre ve yasa bakımından gerekli olan iş veya davranış, vazife, vecibe

    Şimdiye kadar ihmal ettiğim için kendimi suçlu saydığım bir ödevi yerine getirdim. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ödev bilmek (veya saymak)

Birleşik Kelimeler: ödev bilimi, performans ödevi


PEŞREV (Kelime Kökeni: Farsça pīş-rev)


[isim] [müzik]
  • Klasik Türk müziğinde faslın giriş taksiminden sonra, şarkıdan önce çalınan parça

    Bir giriş bölümünü birlikte dinliyoruz, ağır bir peşrev eşliğinde birbirimizi yokluyoruz. - Reha Mağden

[spor]
  • Güreşe tutuşmadan önce pehlivanların ellerini birbirine ve uyluklarına vurarak ve hafifçe sıçrayarak yaptıkları gösteri
[edebiyat]
  • Halk hikâyelerinde, türkülerin okunup çalınışı sırasında türkü aralarına katılan mâni türünden küçük türküler