[sıfat]

• İçinde et bulunan

• Eti çok olan

  Etli koyun.

• Dolgun, kalın

  Aşağıya sarkan kalın, etli, ıslak dudakları vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

• Yenecek kısmı çok olan (meyve)

  Etli, lezzetli bir zeytin.

Ata Sözleri ve Deyimler

• etliye sütlüye karışmamak

[sıfat]

• Aleti olan veya aletle yapılan

[sıfat]

• Senedi olan, senetle sağlamlaştırılmış olan

  Senetli alacak.

[sıfat]

• Bileti olan

• Bilet kullanılan

[sıfat]

• Ahlak kurallarına bağlı, ismet sahibi

  Onun lepiska saçlarını en ismetli kadın başında taşıyabilirdi. - Mithat Cemal Kuntay

• Dürüst olan

[sıfat]

• Niyeti olan, niyet eden

  Ama adam kızdan vazgeçmeye pek niyetli görünmedi. - Ahmet Ümit

• Oruç tutmakta olan (kimse)

[isim]

• Tibet halkından olan kimse

[sıfat]

[biyoloji]

• İki veya daha çok çenedi bulunan

[sıfat]

• Demet biçiminde olan

[sıfat]

• Kuşeti olan

  Kuşetli vagon.

[sıfat]

• Paleti olan (taşıt)

[isim]

• Aynı memleketten olan kimse, toprak, yerdeş, hemşehri

  Süleyman, çavuşun memleketlisi olduğundan bu gibi teklifsizliklere kendinde hak görürdü. - Haldun Taner

• Memleket halkı

[isim]

• Manisa iline bağlı ilçelerden biri

[sıfat]

• Gameti olan, gamet oluşturan

  Gametli bitkiler.

[sıfat]

• Kıskanç