Et ile Biten 4 Harfli Kelimeler
ET ile biten 4 harfli 12 kelime bulunuyor. Sonu ET olan 4 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Et ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Et olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ALET (Kelime Kökeni: Arapça ālet)
- Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
- Bir sanatı yapmaya, uygulamaya yarayan özel araç
- Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri
-
Maşa
Birtakım teşebbüslerini gerçekleştirmesi yolunda onu bir alet gibi kullanıyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- alet etmek
- alet işler, el övünür
- alet olmak
Birleşik Kelimeler: alet edevat, tansiyon aleti, çalgı aleti, kondisyon aleti, ses aleti, suç aleti, tesviye aleti
LİET (Kelime Kökeni: Almanca Lied)
- Şarkı
EMET
- Kütahya iline bağlı ilçelerden biri
AYET (Kelime Kökeni: Arapça āyet)
-
Kur'an surelerini oluşturan kısımlardan her biri
Unutmadığı ayetlerle namaz kılıyor, dua ediyordu. - Ömer Seyfettin
ÂDET (Kelime Kökeni: Arapça ʿādet)
-
Görenek
Bayram tebriği bir güzel âdettir. - Burhan Felek
-
Alışkanlık
Başka karı kocalar gibi ikide bir atışma âdetimiz yoktur. - Refik Erduran
- Topluluk içinde eskiden beri uyulan kural, töre
- Aybaşı
Ata Sözleri ve Deyimler
- âdet edinmek
- âdet görmek
- âdet olduğu üzere
- âdet olmak
- âdet yerini bulsun diye
Birleşik Kelimeler: âdetgörmezlik
-
Sayı
İşe giren kadınların adedi günden güne çoğalıyor. - Nazım Hikmet
- Tane
Birleşik Kelimeler: adedimürettep
EBET (Kelime Kökeni: Arapça ebed)
-
Sonu olmayan gelecek zaman, sonsuzluk
İşte bu, ezelden bilinmemiş, ebede kadar bilinmeyecektir. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Birleşik Kelimeler: ezel ebet
SÜET (Kelime Kökeni: Fransızca suède)
- Yumuşak, yüzü ince havlı bir deri türü, podösüet
DÜET (Kelime Kökeni: Fransızca duet)
- İki ses veya iki müzik
- İki kişi tarafından karşılıklı söylenen şarkı
AFET (Kelime Kökeni: Arapça āfet)
-
Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım
O yıl su baskınları bir afet gibiydi.
- Kıran
-
Çok kötü
Şöhret gibi servetin de afet olduğunu yeni anlıyordum. - Reşat Nuri Güntekin
-
Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın
Gül yüzlü bir afetti ki her busesi lale. - Yahya Kemal Beyatlı
- Hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk
Birleşik Kelimeler: afet istasyonu, doğal afet, tabii afet
EVET
-
`Öyledir` anlamında kullanılan bir doğrulama veya onaylama sözü, olur, oldu, peki, tamam, ya, beli, ha, he
Evet, bu bahsin en canlı noktası buradadır. - Yahya Kemal Beyatlı
- Olumlu cümlelerde anlamı pekiştiren bir söz
-
Sözü açan veya bağlayan bir söz
Evet, işverenlik görevini hiç de başarıyla yerine getiremiyordum. İlk tekdiri almıştım. - Adalet Ağaoğlu
Birleşik Kelimeler: evet efendimci
ÖLET
- Öldürücü hastalık salgını, kıran(I)
ÖZET
-
Bir yazı veya sözün anlamını daha kısa ve özlü biçimde veren yazı veya söz, hülasa, fezleke, ekspoze
Gelinmesi gereken yere korkmadan, ödün vermeden hatasıyla sevabıyla gelmek. İşte bir serüvenin özeti. - Tomris Uyar
- Filmin konusunu en kısa biçimde anlatan, bir senaryo çalışmasının ilk basamağı olan metin
Birleşik Kelimeler: basın özeti, hesap özeti, yönetici özeti