Ede ile Başlayan Kelimeler

EDE ile başlayan 22 kelime bulunuyor. Başında EDE olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ede kelimesinin anlamı nedir? Ede ile biten kelimeler. İçinde ede olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

EDEPSİZCESİNE₂₇, EDEPSİZLEŞMEK₂₇, EDEBİYATSEVER₂₆, EDEBİYATÇILIK₂₄

12 Harfli Kelimeler

EDEPSİZLEŞME₂₆

10 Harfli Kelimeler

EDEBİYATÇI₂₀, EDEPSİZLİK₂₀, EDEBİYATÇA₁₉, EDEPLENMEK₁₇, EDEBİKELAM₁₅

9 Harfli Kelimeler

EDEPSİZCE₂₂, EDEPLENİŞ₁₈, EDEPLENME₁₆

8 Harfli Kelimeler

EDEBİYAT₁₄, EDEMEMEK₁₂

7 Harfli Kelimeler

EDEPSİZ₁₇

6 Harfli Kelimeler

EDEVAT₁₄, EDEPLİ₁₂

5 Harfli Kelimeler

EDEBİ₉

4 Harfli Kelimeler

EDEP₁₀, EDER₆

3 Harfli Kelimeler

EDE₅

EDE

[isim]

[halk ağzında]

Ağabey

EDER

[isim]

Fiyat, paha, değer
Bu kitabın ederi ne kadar?

EDEBÎ (Kelime Kökeni: Arapça edebī)

[sıfat]

Edebiyatla ilgili, edebiyata ilişkin, yazınsal
Gazete idaresinde biriken edebî mecmuaların yapraklarını karıştırıyorum. - Ahmet Haşim

Birleşik Kelimeler: edebî dil, edebî eser, edebî sanat

EDEP (Kelime Kökeni: Arapça edeb)

[isim]

Toplum töresine uygun davranma
Olur şey mi bu, haydi edebinle çık git, çekil karşımdan! - Abdülhak Şinasi Hisar

İyi ahlak, incelik, terbiye

Ata Sözleri ve Deyimler

edebi edepsizden öğren
edebini takınmak
edep etmek
edeptir söylemesi
edep yahu

Birleşik Kelimeler: edep yeri, edebikelam

EDEMEMEK

yapamamak, yapmadan duramamak
Bununla birlikte, arada bir senin kulağına, karakterinle bağdaşmayacak sözler fısıldamadan edemedim. - İhsan Oktay Anar

yeterli olmamak

Ata Sözleri ve Deyimler

eden bulur, inleyen ölür
etme (veya etme yahu)
etmediğini bırakmamak (veya komamak)
etme eyleme
ettiği hayır, ürküttüğü kurbağaya değmemek
ettiğini bulmak (veya çekmek)
ettiğini yanına bırakmamak
ettiği yanına (kâr) kalmak
ettiğiyle kalmak

EDEPLİ

[sıfat]

Uslu, ince, iyi ahlaklı, terbiyeli, müeddep

[zarf]

Ahlaka uygun bir biçimde
İstanbul'daki patronun edepli bulmadığı yazı buydu. - Çetin Altan

Birleşik Kelimeler: edepli edepli

EDEBİYAT (Kelime Kökeni: Arapça edebiyyāt)

[isim]

Olay, düşünce, duygu ve hayallerin dil aracılığıyla sözlü veya yazılı olarak biçimlendirilmesi sanatı, yazın (II), gökçe yazın
Edebiyat hocasıyken talebeme bu nesir sanatından bir defa bahsetmiştim. - Falih Rıfkı Atay

Bir bilim kolunun türlü konuları üzerine yazılmış yazı ve eserlerin hepsi, literatür
Hekimlik edebiyatı.

[mecaz]

İçten olmayan, gereksiz, yapmacık, boş sözler

Ata Sözleri ve Deyimler

edebiyat yapmak

Birleşik Kelimeler: edebiyat bilimi, edebiyatsever, edebiyat tarihi, karşılaştırmalı edebiyat, burjuva edebiyatı, çocuk edebiyatı, divan edebiyatı, halk edebiyatı, zümre edebiyatı

EDEVAT (Kelime Kökeni: Arapça edevāt)

[isim]

[eskimiş]

Bir iş için gerekli olan malzemelerin, parçaların tümü
Taş binanın bir odasını mantarlardan, çivilerden ve balıkçı edevatından bir döşeme bürümüştü. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: alet edevat

EDEBİKELAM (Kelime Kökeni: Arapça edeb + kelām)

[isim]

[edebiyat]

Örtmece

EDEPLENME

[isim]

Edeplenmek işi

EDEPLENMEK

[nesnesiz]

Uslanmak, ince ve terbiyeli olmak

EDEPSİZ

[sıfat]

Utanılacak işleri sıkılmadan yapan, utanmaz, sıkılmaz, terbiyesiz (kimse)
Edepsiz herif en şiddetli ceza hangisi ise ona çarpılacaktır. - Etem İzzet Benice

EDEPLENİŞ

[isim]

Edeplenme işi

EDEBİYATÇA

[sıfat]

Edebiyata uygun, edebiyata benzer
Burada verdiğim örnek, o edebiyatça edebiyatın şöyle bir aklıma geliveren örneklerinden biri. - Orhan Veli Kanık

EDEBİYATÇI

[isim]

Edebiyatla uğraşan kimse, yazıncı, yazın eri

Edebiyat dersi okutan öğretmen