Ede ile Biten Kelimeler



EDE ile biten 19 kelime bulunuyor. Sonu EDE olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ede kelimesinin anlamı nedir? Ede ile başlayan kelimeler. İçinde ede olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

FELAKETZEDE22

10 Harfli Kelimeler

DEPREMZEDE22, GURBETZEDE22, BANKERZEDE17

9 Harfli Kelimeler

DÖVİZZEDE31

8 Harfli Kelimeler

MÜCAHEDE20, MÜŞAHEDE20, AFETZEDE19, MÜZAYEDE18, KAZAZEDE16

7 Harfli Kelimeler

MUAHEDE15, MUAYEDE13, SELZEDE13

6 Harfli Kelimeler

GEREDE12, REZEDE11, ARBEDE10, NEREDE8

4 Harfli Kelimeler

DEDE8

3 Harfli Kelimeler

EDE5


EDE


[isim] [halk ağzında]
  • Ağabey

NEREDE


[zarf]
  • Hangi yerde?

    Şimdi sen, kızın nerede olduğunu bilmiyor musun? - Ahmet Ümit

[ünlem]
  • `İmkânsız` anlamında kullanılan bir söz

    Sözde hislerimi, hatıralarımı günü gününe yazacaktım. Nerede! - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... nerede ... orada
  • nerede akşam, orada sabah
  • nerede bu bolluk
  • nerede hareket, orada bereket
  • nerede kaldı
  • nerede kaldı ki


DEDE


[isim]
  • Torunu olan erkek, büyükbaba, büyükpeder

    Dedenin kabri yanında bir çukur kazılmış. - Yusuf Ziya Ortaç

[ünlem] [teklifsiz konuşmada]
  • Yaşlı erkeklere söylenen bir seslenme sözü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dede (veya dedesi) koruk yer, torununun dişi kamaşır

Birleşik Kelimeler: dededen kalma, aydede, koyun dede, Bektaşi dedesi


ARBEDE (Kelime Kökeni: Arapça ʿarbede)


[isim]
  • Çatışma, patırtı

    İşler arapsaçına döner ve doğacak arbedeleri de önlemenin çaresi bulunmaz. - Kerim Korcan


REZEDE


[isim] [bitki bilimi]
  • Muhabbet çiçeğigillerden, 1,5 metre yüksekliğinde, tohumlarından kandil yağı, çiçeklerinden sarı boya çıkarılan otsu bir bitki, rezede çiçeği (Reseda luteola)

Birleşik Kelimeler: rezede çiçeği


GEREDE


[isim]
  • Bolu iline bağlı ilçelerden biri

MUAYEDE (Kelime Kökeni: Arapça muʿāyede)


[isim] [eskimiş]
  • Bayramlaşma, birbirinin bayramını kutlama

SELZEDE (Kelime Kökeni: Arapça seyl + Farsça -zede)


[isim]
  • Sel felaketine uğramış, selden zarar görmüş kimse

MUAHEDE (Kelime Kökeni: Arapça muʿāhede)


[isim] [eskimiş]
  • Antlaşma

    Osmanlılar 1681 muahedesiyle Moskova hükümdarının Çarlık unvanını ve Kudüs Ortodoks kilisesi üzerindeki himaye hakkını tanımışlardı. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: muahedename


KAZAZEDE (Kelime Kökeni: Arapça ḳażāʾ + Farsça -zede)


[isim]
  • Kazaya uğramış, kaza geçirmiş olan kimse

    Birdenbire, elindeki suyu günlerce idareye mecbur bir kazazede hâline geldim. - Necip Fazıl Kısakürek


BANKERZEDE (Kelime Kökeni: Fransızca banquier + Farsça -zede)


[isim]
  • Banker ile olan iş ilişkilerinde zarara uğrayan kimse

MÜZAYEDE (Kelime Kökeni: Arapça muzāyede)


[isim]
  • Açık artırma

    Sanırım onu yurt dışında bulunduğu sırada bir müzayededen almış. - İnci Aral


AFETZEDE (Kelime Kökeni: Arapça āfet + Farsça -zede)


[isim]
  • Afete uğramış, afet görmüş kimse

MÜCAHEDE (Kelime Kökeni: Arapça mucāhede)


[isim] [eskimiş]
  • Çalışma, gayret

    Uzun tedris ve terbiye hayatınız, evvela müşkülatla dolu ve sonrası zafere ermiş çetin bir mücadele ve mücahede hayatıdır. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[din bilgisi]
  • Kutsal ülküler uğruna savaşma

MÜŞAHEDE (Kelime Kökeni: Arapça muşāhede)


[isim]
  • Görme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • müşahede altına almak
  • müşahede etmek