Bur ile Başlayan Kelimeler

BUR ile başlayan 104 kelime bulunuyor. Başında BUR olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Bur ile biten kelimeler. İçinde bur olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

BURUŞTURUVERMEK31, BURUŞTURABİLMEK26

14 Harfli Kelimeler

BURUŞTURUVERME30, BURUŞTURABİLME25

13 Harfli Kelimeler

BURKULUVERMEK25, BURUŞTURULMAK23, BURDURABİLMEK22, BURKULABİLMEK20

12 Harfli Kelimeler

BURUŞUVERMEK27, BURKULUVERME24, BURUŞTURULMA22, BURUŞABİLMEK22, BURDURABİLME21, BURULABİLMEK19, BURKULABİLME19

11 Harfli Kelimeler

BURUŞUVERME26, BURKUVERMEK22, BURUŞABİLME21, BURUŞTURMAK20, BURGULANMAK20, BURUKLAŞMAK19, BURDURULMAK19, BURDURLULUK19, BURULABİLME18, BURKABİLMEK17

10 Harfli Kelimeler

BURJUVALIK30, BURUŞUKSUZ23, BURKUVERME21, BURUŞUKLUK19, BURUŞTURMA19, BURKUCULUK19, BURGULANMA19, BURGULAMAK19, BURUNDURUK18, BURUKLAŞMA18, BURDURULMA18, BURUNSALIK16, BURSALILIK16, BURKABİLME16, BURABİLMEK16, BURUNLAMAK15

9 Harfli Kelimeler

BURJUVAZİ31, BURJUVACA31, BURUŞUKÇA20, BURHANİYE18, BURGULAMA18, BURDURMAK16, BURACIKTA16, BURABİLME15, BURUNDİLİ15, BURKULMAK14, BURUNLAMA14

8 Harfli Kelimeler

BURGUSUZ21, BURUŞMAK16, BURCUMAK16, BURDURMA15, BURDURLU15, BURKULMA13, BURUKLUK13, BURULMAK13, BURUNLUK13, BURUNSAK13

7 Harfli Kelimeler

BURJUVA26, BURAĞAN17, BURSSUZ16, BURGULU16, BURKUCU15, BURUŞMA15, BURUŞUK15, BURCUMA15, BURUKÇA14, BURGATA14, BURUKSU13, BURSALI12, BURUNLU12, BURUNTU12, BURULMA12, BURADAN12, BURLESK11, BURKMAK11, BURTLAK10

6 Harfli Kelimeler

BURGAÇ16, BURHAN13, BURNAZ12, BURDUR12, BURÇAK12, BURSLU11, BURASI11, BURADA11, BURKUK10, BURKMA10, BURALI10, BURMAK10

5 Harfli Kelimeler

BURGU13, BURCU12, BURUN9, BURUK9, BURSA9, BURMA9, BURAK8

4 Harfli Kelimeler

BURÇ10, BURU8, BURS8, BURA7

BURA

[isim]

  • Bu yer

    En solda yarım ay biçiminde soyunma odaları ve duşlar bulunurdu ve burayı erkek çocuklar kullanırdı. - Ayla Kutlu

BURAK

[isim]

[din bilgisi]

  • Hz. Muhammed'in Miraç Gecesi'ndeki biniti

BURU

[isim]

[halk ağzında]

  • Sancı, buruntu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • burusu tutmak (veya tutulmak)

BURS (Kelime Kökeni: Fransızca bourse)

[isim]

  • Bir öğrencinin öğrenimini sürdürebilmesi veya bir kimsenin bilgi ve görgüsünü artırması için belli bir süre devlet veya özel kuruluşlarca ödenen aylık para

    Öğrenimini tamamlaması için devlet bursuyla Almanya'ya gönderiliyor. - Necati Cumalı

  • Bu amaçla vakfedilmiş paranın veya malın geliri

BURUN

[isim]

[anatomi]

  • Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı
  • Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü

    Kadıköy vapurunun güvertesinde, paltoma bürünmüş, gidip ta burna oturmuştum. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Kibir, büyüklenme

    Burnundan yanına varılmıyor.

[coğrafya]

  • Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • burnu bile kanamamak
  • burnu büyümek
  • burnu çenesine değmek
  • burnu Kafdağı'na çıkmak (veya varmak)
  • burnu Kafdağı'nda (olmak)
  • burnu kırılmak
  • burnuna girmek
  • burnuna karıncalar dolmak
  • burnuna koymak
  • burnundan (fitil fitil) gelmek
  • burnundan ayrılmamak
  • burnundan düşen bin parça olmak
  • burnundan gelmek
  • burnundan getirmek
  • burnundan kıl aldırmamak
  • burnundan solumak
  • burnundan yakalamak
  • burnunda tütmek
  • burnunu çekmek
  • burnunu kırmak
  • burnunun dibine sokulmak
  • burnunun dikine (veya doğrusuna) gitmek
  • burnunun ucundan ötesini (veya ilerisini) görmemek
  • burnunun ucunu görmemek
  • burnunun yeli harman savurmak
  • burnunun yeli kırılmak
  • burnunu sıksan canı çıkacak
  • burnunu sokmak
  • burnunu sürtmek (veya burnu sürtülmek)
  • burnu sızlamak
  • burnu yere düşse almaz
  • burun bükmek
  • burun kıvırmak
  • burun şişirmek
  • burun yapmak

Birleşik Kelimeler: burun boşlukları, burun buruna, burun deliği, burun direği, burun kanadı, burun otu, burun perdesi, gagaburun, gaga burun, kababurun, karga burun, kepçeburun, kıl burun, pat burun, burnu büyük, burnu havada, danaburnu, itburnu, kargaburnu, kuşburnu, öküzburnu, canı burnunda, çiçeği burnunda, karnı burnunda, öfkesi burnunda

BURUK

[sıfat]

  • Burulmuş olan
  • Tadı kekre olan (meyve)

    Vişne şerbetinin bu buruk tadı gerçek midir? - Attila İlhan

[isim]

  • Uygun olmayan şartlar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi

[mecaz]

  • Alınarak küskünlük gösteren, gücenmiş (kimse)

    Rahmi'ye karşı o da ötekiler gibi buruktu. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: buruk buruk

BURSA

[isim]

  • Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

BURMA

[isim]

  • Burmak işi

    Ani bir diş ağrısı gibi, manevi bir sancı ruhumu burmaya başladı. - Hüseyin Cahit Yalçın

  • Sarığıburma
  • Burularak yapılmış altın bilezik

[sıfat]

  • Burulmuş, burularak yapılmış, kıvrılmış

    Yoksa ben hiç de aptal, tutsak ruhlu, herhangi maskara herifin burma bıyıklarına hayran olan dişilerden değilim. - Halide Edip Adıvar

  • Hadım etme, iğdiş etme

[halk ağzında]

  • Musluk

[halk ağzında]

  • Eğrilmek için bükülmüş yün

[halk ağzında]

  • Yaşken burularak kurutulan ot

    Arabacılık, sararsın burmayı, çalarsın kamçıyı, haylarsın hayvanı geçer gidersin. - Ahmet Rasim

[halk ağzında]

  • Kuru incir

Birleşik Kelimeler: sarığıburma

BURTLAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Taşlık, çalılık yer

BURKUK

[sıfat]

  • Burkulmuş olan
  • Hafif eğri

    Çayları dağıtan çocuk saat takındığı kolunu burkuk tutuyor; herkes görsün, ilk kol saatini. - Adalet Ağaoğlu

BURKMA

[isim]

  • Burkmak işi

BURALI

[isim]

  • Bu memleketli, bu yerin halkından olan kimse

    Siz buralıya benzemiyorsunuz. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: şuralı buralı

BURMAK

[-i]

  • Bir şeyi iki ucundan tutup ekseni etrafında ters yönlere çevirerek bükmek

    Bazı sıkı zamanlarda öyle olur ki sırtımdan çıkan gömleği elimde burup sıktığım zaman, tekneden çıkmış çamaşır gibi zırıl zırıl su akar. - Reşat Nuri Güntekin

  • İğdiş etmek
  • Ağza kekre tat vermek

    Bu ayva ağzımı burdu.

  • Mide, bağırsak sancımak
  • Acıtmak

BURÇ (Kelime Kökeni: Arapça burc)

[isim]

  • Kale duvarlarından daha yüksek, yuvarlak, dört köşe veya çok köşeli kale çıkıntısı

    Etrafı geniş hendeklerle çevrili burçlar, en seçme muhafızlar elinde en titiz hesaplarla korunuyor. - Necip Fazıl Kısakürek

[gök bilimi]

  • Zodyak üzerinde yer alan on iki takımyıldıza verilen ortak ad

[teknik]

  • Demir aksamın birbirine değmesini engellemek, boşlukları doldurmak amacıyla sarı, karbon, plastik vb.nden yapılan bir motor parçası

Birleşik Kelimeler: burçlar ışığı, Burçlar Kuşağı

[isim]

[bitki bilimi]

  • Ökse otu

BURLESK (Kelime Kökeni: Fransızca burlesque)

[isim]

  • Sanat alanında ve özellikle edebiyatta rastlanan, komikliğe dayanan bir tür