Bur ile Biten Kelimeler



BUR ile biten 13 kelime bulunuyor. Sonu BUR olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Bur ile başlayan kelimeler. İçinde bur olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

MENDEBUR14

6 Harfli Kelimeler

MECBUR13, OTOBUR11, ETOBUR10, KAMBUR10, TAMBUR10, KALBUR9, NALBUR9

5 Harfli Kelimeler

ZEBUR11, KUBUR9, SABUR9, TABUR8

4 Harfli Kelimeler

OBUR8


TABUR


[isim] [askerlik]
  • Dört bölükten kurulan, bir binbaşının komutasındaki asker birliği

    Gönderilecek askerin sekiz tabur olmasında büyük isabet vardır. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: bir tabur, amele taburu


OBUR


[sıfat]
  • Gereğinden çok yemek yiyen, doymak bilmeyen (kimse)

    Kendi derecesinde olmamakla beraber o da hatırı sayılan oburlardan. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: etobur, otobur


KALBUR (Kelime Kökeni: Arapça ġirbāl)


[isim]
  • Tahıl ve başka iri taneli maddeleri elemek için kullanılan büyük delikli veya seyrek telli elek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalbura çevirmek
  • kalbura dönmek
  • kalburdan geçirmek
  • kalbur gibi
  • kalburla su taşımak

Birleşik Kelimeler: kalburabastı, kalbur kemiği, kalburüstü, mısır kalburu


NALBUR (Kelime Kökeni: Arapça naʿl + Farsça -ber)


[isim] [eskimiş]
  • At nalı yapan demirci

KUBUR


[isim] [eskimiş]
  • Tuvalet deliğinden lağıma inen boru

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kubur sıkmak


SABUR (Kelime Kökeni: Arapça ṣabūr)


[sıfat] [eskimiş]
  • Çok sabırlı

ETOBUR


[sıfat] [hayvan bilimi]
  • Dişleri et yiyecek biçimde gelişmiş, omurgalı, memeli (hayvan), etçil, karnivor

KAMBUR


[isim]
  • Bel veya göğüs kemiğinin eğrilmesi, raşitizm sonucu sırtta ve göğüste oluşan tümsek, kambur zambur
[sıfat]
  • Vücudunda bu tümsek bulunan (kimse)

    Omuzları çökmüş, kambur bir dilenciye benzetiyorum kendimi. - Ahmet Ümit

[mecaz]
  • Sıkıntı, dert

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kambura yatmak
  • kamburu çıkmak
  • kamburunu çıkarmak
  • kambur üstüne kambur (veya kambur kambur üstüne)

Birleşik Kelimeler: kambur felek, kambur zambur


TAMBUR (Kelime Kökeni: Arapça ṭanbūr)


[isim] [müzik]
  • Klasik Türk müziğinin başlıca çalgılarından biri olan, yay veya mızrapla çalınan, uzun saplı, telli çalgı

    Eczacı İhsan Bey'in tamburundan ağır tınlamalı birtakım sesler geliyordu. - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: tambur majör, manyetik tambur, yaylı tambur

[isim]
  • Silindir biçiminde kap

Birleşik Kelimeler: halat tamburu


OTOBUR


[sıfat] [hayvan bilimi]
  • Otla beslenen (hayvan), otçul, bitkicil, herbivor

ZEBUR (Kelime Kökeni: Arapça zebūr)


[isim]
  • Tanrı tarafından Hz. Davut'a gönderilen kutsal kitap

MECBUR (Kelime Kökeni: Arapça mecbūr)


[sıfat]
  • Herhangi bir konuda yükümlü, bir şeyi yapmak zorunda olan

    Biz toprağımızdan düşmanı atmaya mecburuz. - Ruşen Eşref Ünaydın

[eskimiş]
  • Bağlı, düşkün, tutkun

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mecbur etmek
  • mecbur kalmak (veya olmak)
  • mecbur tutmak


MENDEBUR (Kelime Kökeni: Farsça mendebūr)


[sıfat]
  • Sümsük(I), sünepe, pis, iğrenç

    Karşımıza kör, topal, sakat, mendebur bir mahluk da çıkabilir. - Nezihe Araz