BOCURGAT ile Oluşan Kelimeler (BOCURGAT Kelime Türetme)

BOCURGAT harflerinden oluşan 68 kelime bulunuyor. BOCURGAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Bocurgat kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

BOCURGAT19

6 Harfli Kelimeler

OBURCA13

5 Harfli Kelimeler

ORGCU14, GABRO12, GUATR10, TURBO9, BORAT8, BARUT8, BATUR8, TORBA8, TURBA8, TABUR8

4 Harfli Kelimeler

BOCA10, BUCA10, ARGO9, GATO9, ACUR8, BORU8, OBUA8, OBUR8, CURA8, BORA7, BURA7, BUAT7, BARO7, ROBA7, RUBA7, TUBA7, TABU7, URBA7, CART7, AORT5
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

AGU8, GUT8, ORG8, GAR7, UCA7, ABU6, BOA6, BOR6, BOT6, BUT6, OBA6, CAR6, BAR5, BAT5, RAB5, TAB5, AUT4, ORA4, ROT4, TOR4
Tümünü Gör

2 Harfli Kelimeler

BU5, AB4, OT3, TU3, UR3, UT3, AT2, AR2, RA2, TA2

AT

[isim]

  • Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül
  • Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ata arpa yiğide pilav
  • ata binen nalını, mıhını arar
  • ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
  • ata da soy gerek, ite de
  • at, adımına göre değil adamına göre yürür
  • ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
  • ata et, ite ot vermek
  • ata eyer gerek, eyere er gerek
  • at at oluncaya kadar sahibi mat olur
  • at beslenirken kız istenirken
  • at binenin, kılıç kuşananın
  • at binicisine göre kişner
  • at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
  • at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
  • at gibi
  • atı alan Üsküdar'ı geçti
  • atı atasıyla, katırı anasıyla
  • atım tepmez, itim kapmaz deme
  • atına bakan ardına bakmaz
  • atın bahtsızı arabaya düşer
  • atın dorusu, yiğidin delisi
  • atını sağlam kazığa bağlamak
  • atın ölümü arpadan olsun
  • atın ürkeği, yiğidin korkağı
  • atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
  • at ile avrat yiğidin bahtına
  • at izi it izine karışmak
  • at koşturacak kadar
  • at koşturmak
  • atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
  • atla deve değil
  • atlarını itlerini nallamak
  • atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
  • atlar tepişir, arada eşekler ezilir
  • at nalı kadar
  • at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
  • at oynatmak
  • at ölür, itlere bayram olur
  • at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
  • at pazarında eşek osurtmuyoruz!
  • atta, avratta uğur vardır
  • attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
  • attan inip eşeğe binmek
  • at var, meydan yok
  • at yedi günde, it yediği günde
  • at yiğidin yoldaşıdır

Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı

[kimya]

  • Astatin elementinin simgesi

AR (Kelime Kökeni: Fransızca are)

[isim]

  • 100 m² değerinde yüzey ölçü birimi

    Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.

[isim]

  • Utanma, utanç duyma

    Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ar damarı çatlamış
  • ar dünyası değil kâr dünyası
  • ar etmek
  • arına dokunmak
  • ar namus tertemiz
  • ar ve hayâ perdesi yırtılmak
  • ar yılı değil, kâr yılı

Birleşik Kelimeler: ar belası

[kimya]

  • Argon elementinin simgesi

RA

[kimya]

  • Radyum elementinin simgesi

TA (Kelime Kökeni: Farsça tā)

[zarf]

  • Dek, değin, kadar, beri vb. edatlarla birlikte kullanılarak bir fiilin, bir hareketin, bir yerin, bir şeyin başladığı veya sona erdiği noktayı, zaman ve uzaklık bakımından abartmalı bir biçimde anlatan bir söz

    Ta karşıda büyükannenin evine kadar götürdüler. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ta kendisi
  • ta ki

[kimya]

  • Tantal elementinin simgesi

OT

[isim]

[bitki bilimi]

  • Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler

    Etrafımızda uzun otlar, yalçın kayalar vardı. - Aka Gündüz

[sıfat]

  • Bu bitkilerle yapılmış veya bu bitkilerle doldurulmuş

    Ranzalardan birinin üst yatağında bir ot şilte üzerinde, soyunmadan uzanan ve iki eli ensesinin altında düşünen ben. - Necip Fazıl Kısakürek

[eskimiş]

  • Zehir

[eskimiş]

  • İlaç

[argo]

  • Esrar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ot gibi
  • ot gibi yaşamak
  • ot tutunmak
  • otu çek köküne bak
  • ot yoldurmak

Birleşik Kelimeler: otobur, otyiyenler, acı ot, karacaot, sütlü ot, abdestbozan otu, adamotu, ağı otu, ağızotu, altın otu, andız otu, ardıç otu, avcı otu, ayrık otu, bağırsak otu, balık otu, bambul otu, ban otu, basur otu, beşparmak otu, bit otu, boğan otu, boy otu, burun otu, canavar otu, ciğer otu, çalgıcı otu, çayır otu, çiriş otu, çivit otu, çöreotu, çörek otu, dağ dalak otu, dalak otu, danakıran otu, deli otu, dereotu, dilotu, diş otu, dolama otu, dolma otu, domuz ayrık otu, domuz otu, dulaptal otu, dulavrat otu, eğir otu, eğrelti otu, engerek otu, esrar otu, eşek otu, evliya otu, fare otu, fıtık otu, gebre otu, gelin otu, geyik otu, göbek otu, güzelavrat otu, hamam otu, hasır otu, horozcuk otu, İdris otu, imparator otu, kabakulak otu, kanarya otu, kandıra otu, kan otu, kartallı eğrelti otu, kasık otu, kaşık otu, kedi otu, kelebek otu, kene otu, kıl otu, kırlangıç otu, kokulu çayır otu, kovan otu, koyun otu, kuduz otu, kum otu, kurbağa otu, kurşun otu, kuş otu, küstüm otu, limon otu, lohusa otu, marsıvan otu, mayasıl otu, melek otu, mercan otu, meyhaneci otu, misk otu, mübarek otu, nevruz otu, nezle otu, oğul otu, Oltu otu, ökse otu, öksürük otu, ölmez otu, pamuk otu, panzehir otu, pelin otu, pire otu, pisik otu, pisipisi otu, sabun otu, sakar otu, sancı otu, sarımsak otu, sedef otu, selam otu, semizotu, sıçanotu, sıraca otu, siğil otu, sinir otu, solucan otu, sökü otu, süpürge otu, süt otu, şerbetçi otu, şeytan otu, şifa otu, tarak otu, taşkıran otu, tavşancıl otu, turp otu, tükürük otu, türüz otu, tüylü dalak otu, uyuz otu, yakı otu, yapışkan otu, yara otu, yavşan otu, yoğurt otu, yüksük otu, zemberek otu, zembil otu, ciğer otları, sinir otları

TU

[ünlem]

  • Tuh

    Tu, böyle mi olacaktı!

Birleşik Kelimeler: tu kaka

UR

[isim]

[tıp]

  • Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan veya bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, bağa, tümör, neoplazma, Çingene ahtapotu, vejetasyon

    Yalnız yağ birikintisinden ibaret bir bez, bir nevi ur, hayatı tehdit edecek bir şey değil! - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: ur kaplama, yağ uru

UT

[isim]

  • Utanma duygusu

Birleşik Kelimeler: ut açıcı, ut yeri

[isim]

[müzik]

  • Klasik Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, mızrapla çalınan bir çalgı

    Ferhunde, burada sevdiği bir ut muallimiyle evlenip bahtiyar olmuştu. - Reşat Nuri Güntekin

AUT (Kelime Kökeni: İngilizce out)

[isim]

[spor]

  • Dış

    Aut çizgisinden nefis bir orta... - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • auta atmak
  • auta çıkmak

ORA

[isim]

  • O yer

    Bizimkiler ora senin, bura benim derken bir ulu dağın başına geldiler. - Yaşar Kemal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • oralarda olmamak

Birleşik Kelimeler: oradan oraya

ROT (Kelime Kökeni: İngilizce rod)

[isim]

  • Motorlu taşıtlarda direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan demir çubuk

TOR

[isim]

[halk ağzında]

  • Sık gözlü ağ

[sıfat]

[halk ağzında]

  • İşe alışkın olmayan, yabani

    Bazı da oynarsın tor atlar gibi / Kış günü aç kalmış boz kurtlar gibi - Ali İzzet Özkan

  • Toy, acemi kimse
  • Olgunlaşmamış, ham

[mecaz]

  • Çekingen, utangaç

[isim]

[matematik]

  • Bir dairenin kendi düzleminde bulunan fakat merkezinden geçmeyen bir doğru çevresinde dönmesiyle oluşan cisim

AB (Kelime Kökeni: Farsça āb)

[isim]

[eskimiş]

  • Su

Birleşik Kelimeler: abıhayat, abıkevser, abuhava

AORT (Kelime Kökeni: Fransızca aorte)

[isim]

[anatomi]

  • Ana atardamar

BAR

[isim]

  • Anadolu'nun doğu ve kuzey bölgesinde, en çok Artvin ve Erzurum yörelerinde el ele tutuşularak oynanan, ağır ritimli bir halk oyunu

    Bahçesi var, bağı var, ayvası var, narı var / Atamızdan yadigâr bizde ata barı var - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bar tutmak

Birleşik Kelimeler: barbaşı, bar havası

[isim]

  • Danslı, içkili eğlence yeri

    Barın kapısından bir adam fırladı. - Attila İlhan

  • Ayaküstü içki içilen eğlence yeri

    Barlarda, gazinolarda millî dilin konuşulduğunu pek işitmezdiniz. - Orhan Seyfi Orhon

  • Amerikan bar

    Barda yan yana oturuyor, içiyoruz. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: Amerikan bar

[isim]

  • Hava basıncı birimi

[isim]

[halk ağzında]

  • Ateşten, mide bozukluğundan, ağızda, dil ve dişlerde meydana gelen acılık, pas

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bar bağlamak (veya tutmak)

[isim]

[spor]

  • Halter sporunda ağırlığı oluşturan kiloları birbirine bağlayan metal çubuk

Birleşik Kelimeler: barparalel