BOCURGAT Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
BOCURGAT harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli BOCURGAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BOCA10,
AORT (Kelime Kökeni: Fransızca aorte)
- Ana atardamar
ORTA
-
Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer
Tam bağın ortasına geldikleri zaman düşman askerlerini gördüler. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre
Yılın ortası. Haftanın ortası. Günün ortası. Kışın ortası.
-
Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm
Seccadesini ortasından kesip ikiye böldüler. - Ömer Seyfettin
- Ne uzun ne kısa, midi
- Ne büyük ne küçük, midi
- İyi ile kötü arasındaki durum
-
Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece
Orta ile geçti.
- Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri
- Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen
-
Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan
Hademe orta bölmeyi açmak üzere koştu. - Refik Halit Karay
- İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat
- Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer
- Orantı
-
Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş
Aut çizgisinden nefis bir orta... - Haldun Taner
- Yeniçeri Ocağında tabur
Ata Sözleri ve Deyimler
- ortadan kaldırmak
- ortadan kalkmak
- ortadan kaybolmak
- ortadan sır olmak
- ortadan söylemek
- ortasını bulmak
- ortaya almak
- ortaya atılmak
- ortaya atmak
- ortaya balgam atmak
- ortaya çıkarmak
- ortaya çıkmak
- ortaya dökmek
- ortaya düşmek
- ortaya konuşmak
- ortaya koymak
- ortaya sürülmek
- ortaya yayılmak
Birleşik Kelimeler: orta ağırlık, orta boy, Orta Çağ, orta dalga, orta damar, orta deri, orta dikme, orta direk, Orta Doğu, orta elçi, orta hakem, orta hâlli, orta hece düşmesi, orta hizmeti, orta işi, orta kaldırım, orta karar, orta karın, orta kat, orta kulak, orta kuşak, orta malı, orta masası, orta mektep, orta nokta, ortaokul, orta oyunu, ortaöğrenim, ortaöğretim, orta parmak, orta saha, orta sıklet, Orta Şark, orta şekerli, orta tedrisat, orta terim, orta uç, orta yaşlı, orta yaylak, orta yol, orta yuvar, orta yuvarlak, ortanın sağı, ortanın solu, aritmetik orta, büyük orta, küçük orta, ulu orta, yarı orta sıklet, deprem ortası, gün ortası, meyve ortası
- Çankırı iline bağlı ilçelerden biri
ROTA (Kelime Kökeni: İtalyanca rotta)
- Bir gemi veya uçağın gidiş yönü, izleyeceği yol
-
Görüş veya tutuma göre gidilen, izlenen yol
Sarhoş serseri, bir eliyle boyuna rotayı ayarlamaya çalışıyordu. - Çetin Altan
Ata Sözleri ve Deyimler
- rota değiştirmek
- rota kırmak
TURA
- Tuğra
- Metal paranın resimli yüzü
- Halat gibi örülmüş iplik çilesi
- Bazı oyunlarda, vurmak için kullanılan düğümlenmiş mendil
- Ucu düğümlenmiş bir mendil aracılığıyla yanan veya yanılanların ebe tarafından cezalandırıldığı bir tür çocuk oyunu
Birleşik Kelimeler: yazı tura
BORA (Kelime Kökeni: İtalyanca borea)
-
Genellikle arkasından yağmur getiren sert rüzgâr
Boraların savurduğu karla siyah sakalı savrulup beyazlanırken bile şemsiye ve palto gibi şeyler kullanmazdı. - İbrahim Alâeddin Gövsa
Ata Sözleri ve Deyimler
- bora gibi
BURA
-
Bu yer
En solda yarım ay biçiminde soyunma odaları ve duşlar bulunurdu ve burayı erkek çocuklar kullanırdı. - Ayla Kutlu
BUAT (Kelime Kökeni: Fransızca boite)
- Elektrik akımı devrelerinde birleştirme yapmak veya akımı bir veya daha fazla kola ayırmak için kullanılan kutu
BARO (Kelime Kökeni: Fransızca barreau)
- Bir şehir veya bir bölge avukatlarının bağlı oldukları meslek kuruluşu
Birleşik Kelimeler: baro başkanı
ROBA (Kelime Kökeni: İtalyanca roba)
- Bir giyeceğin göğüsle omuz arasında kalan bölümüne eklenen parça
RUBA (Kelime Kökeni: İtalyanca roba)
- Giysi, giyecek, urba
TUBA (Kelime Kökeni: Fransızca tuba)
- Üzerinde pistonlar bulunan, bakırdan nefesli çalgı
- Cennette bulunduğuna inanılan, kökü yukarıda, dalları aşağıda büyük bir ağaç
TABU (Kelime Kökeni: Fransızca tabou)
-
Kutsal sayılan bazı insanlara, hayvanlara, nesnelere dokunulmasını, kullanılmasını yasaklayan, aksi yapıldığında zararı dokunacağı düşünülen dinî inanç
Bunlar tabuları, dinsel yasakları ve buyrukları içeren gizemsel inanç kurumlarıdır. - Melih Cevdet Anday
- Tekinsiz
- Yasaklanarak korunan (nesne, kelime, davranış)
URBA (Kelime Kökeni: İtalyanca roba)
-
Giysi
Hemen belli olsun diye beyaz urbalar giyindi. - Nezihe Araz
CART
- Sert bir şey yırtılırken çıkan ses
- Hoşa gitmeyen, dikkat çeken renk
Ata Sözleri ve Deyimler
- cart (veya zırt) kaba kâğıt
- cart cart ötmek
Birleşik Kelimeler: cart curt
ACUR
- Kabakgillerden, kabuğu çizgili ve tüylü, yeşil veya sarımtırak, üzeri yeşil lekeli, irice bir meyve (Cucumis flexuosus)