Ayet ile Biten Kelimeler

AYET ile biten 19 kelime bulunuyor. Sonu AYET olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ayet kelimesinin anlamı nedir? İçinde ayet olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

VESAYET16, BEGAYET15, HİDAYET15, KİFAYET15, RİVAYET15, VİLAYET15, VELAYET15, BİDAYET13, NİHAYET13, ŞİKAYET12, CİNAYET12, DİRAYET11, SİRAYET10

6 Harfli Kelimeler

İNAYET8, RİAYET8

5 Harfli Kelimeler

GAYET11, PAYET11, ŞAYET10

4 Harfli Kelimeler

AYET6

AYET (Kelime Kökeni: Arapça āyet)

[isim]

[din bilgisi]

  • Kur'an surelerini oluşturan kısımlardan her biri

    Unutmadığı ayetlerle namaz kılıyor, dua ediyordu. - Ömer Seyfettin

İNAYET (Kelime Kökeni: Arapça ʿināyet)

[isim]

[eskimiş]

  • İyilik, kayra, atıfet, ihsan, lütuf

    Gayret bizden, inayet Allah'tan. - Emine Işınsu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inayet etmek (veya eylemek)
  • inayet ola
  • inayette bulunmak

RİAYET (Kelime Kökeni: Arapça riʿāyet)

[isim]

  • Uyma, boyun eğme

    Edep ve erkâna riayet lazım. - Refik Halit Karay

  • Sayma, saygı, ağırlama, itibar etme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • riayet etmek

SİRAYET (Kelime Kökeni: Arapça sirāyet)

[isim]

  • Hastalık başkalarına geçme, bulaşma

    Yapılan muayene neticesinde, hastalığın kimseye sirayetine meydan verilmeyecektir. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

  • Yayılma, dağılma

    Vehbi'nin bu şüphesi büyüklere sirayete başladı, çocuk bu fırtınada başka köye gitmiş olamaz. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sirayet etmek

ŞAYET (Kelime Kökeni: Farsça şāyed)

[bağlaç]

  • Eğer

    Bu parayı şayet sen ben vermezsek veren, başkaları olacak. - Ercüment Ekrem Talu

DİRAYET (Kelime Kökeni: Arapça dirāyet)

[isim]

[eskimiş]

[ruh bilimi]

  • İnce şeyleri kavrayış

    Dikkat ve dirayetiyle her işin yolunda yürümesini temin etmişti. - Osman Aysu

  • Zekâ
  • Beceriklilik

GAYET (Kelime Kökeni: Arapça ġāyet)

[zarf]

  • Pek, çok, pek çok, aşırı bir biçimde

    Soframızda gayet samimi birkaç misafirimiz bulunur. - Aka Gündüz

PAYET (Kelime Kökeni: Fransızca paillette)

[isim]

  • Giysi vb. işlemek için kullanılan küçük, pırıltılı pul

ŞİKÂYET (Kelime Kökeni: Arapça şikāyet)

[isim]

  • Hoşnutsuzluk belirten söz veya yazı, sızlanma, sızıltı, yakınma (II), yakıntı

    Vali ne yapsa hâkim onu imzalar ve hiçbir şikâyet mevzusu duyulmazmış. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şikâyet etmek
  • şikâyet getirmek
  • şikâyette bulunmak

Birleşik Kelimeler: şikâyet kutusu, şikâyetname

C

[kimya]

  • Karbon elementinin simgesi
  • Romen rakamları dizisinde 100 sayısını gösterir

BİDAYET (Kelime Kökeni: Arapça bidāyet)

[isim]

[eskimiş]

  • Başlama, başlangıç

    Sevdasını, bidayette kıyısından köşesinden paylaşırken, zamanla tamamen sahiplenmiş. - Attila İlhan

NİHAYET (Kelime Kökeni: Arapça nihāyet)

[isim]

  • Son

    Ben nihayete doğru yanımdaki çocuğu dürterek kalktım. - Ömer Seyfettin

[zarf]

  • (ni'ha:yet) Sonunda

    Nihayet duam kabul olundu, önümde hiçbir hicap kalmadı, hakikat bana olduğu gibi tecelli etti. - Necip Fazıl Kısakürek

[zarf]

  • -den başka bir şey değil

    Ama bu, nihayet bir nüktedir. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nihayete ermek
  • nihayet vermek

BEGAYET (Kelime Kökeni: Farsça be + Arapça ġāyet)

[zarf]

[eskimiş]

  • Son derece, pek çok, aşırı

    Kızım, evladım, sana söyleyeceğim sözler begayet mühim, begayet naziktir. - Reşat Nuri Güntekin

HİDAYET (Kelime Kökeni: Arapça hidāyet)

[isim]

[eskimiş]

[din bilgisi]

  • Doğru yol, hak olan Müslümanlık yolu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hidayete ermek

KİFAYET (Kelime Kökeni: Arapça kifāyet)

[isim]

  • Yeterli miktarda olma, yetme, kâfi gelme
  • Bir işi yapabilecek yetenekte olma, yeterlik, liyakat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kifayet etmek