İçinde Ayet Bulunan Kelimeler



İçinde AYET olan 39 kelime bulunuyor. İçerisinde AYET geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ayet kelimesinin anlamı nedir? Ayet ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

KİFAYETSİZLİK25, NİHAYETSİZLİK23, DİRAYETSİZLİK21, NİHAYETLENMEK20

12 Harfli Kelimeler

ŞİKAYETÇİLİK20, NİHAYETLENME19, RİAYETSİZLİK18, DİRAYETLİLİK16

11 Harfli Kelimeler

VELAYETNAME20, NİHAYETİNDE19, ŞİKAYETNAME17

10 Harfli Kelimeler

KİFAYETSİZ22, NİHAYETSİZ20, DİRAYETSİZ18

9 Harfli Kelimeler

KİFAYET17, ŞİKAYETÇİ17, RİAYETSİZ15, DİRAYET13, RİAYETKAR11

7 Harfli Kelimeler

VESAYET16, BEGAYET15, HİDAYET15, KİFAYET15, RİVAYET15, VİLAYET15, VELAYET15, BİDAYET13, GAYETLE13, NİHAYET13, ŞİKAYET12, CİNAYET12, DİRAYET11, SİRAYET10

6 Harfli Kelimeler

İNAYET8, RİAYET8

5 Harfli Kelimeler

GAYET11, PAYET11, ŞAYET10

4 Harfli Kelimeler

AYET6


AYET (Kelime Kökeni: Arapça āyet)


[isim] [din bilgisi]
  • Kur'an surelerini oluşturan kısımlardan her biri

    Unutmadığı ayetlerle namaz kılıyor, dua ediyordu. - Ömer Seyfettin


İNAYET (Kelime Kökeni: Arapça ʿināyet)


[isim] [eskimiş]
  • İyilik, kayra, atıfet, ihsan, lütuf

    Gayret bizden, inayet Allah'tan. - Emine Işınsu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inayet etmek (veya eylemek)
  • inayet ola
  • inayette bulunmak


RİAYET (Kelime Kökeni: Arapça riʿāyet)


[isim]
  • Uyma, boyun eğme

    Edep ve erkâna riayet lazım. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • riayet etmek


SİRAYET (Kelime Kökeni: Arapça sirāyet)


[isim]
  • Hastalık başkalarına geçme, bulaşma

    Yapılan muayene neticesinde, hastalığın kimseye sirayetine meydan verilmeyecektir. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Yayılma, dağılma

    Vehbi'nin bu şüphesi büyüklere sirayete başladı, çocuk bu fırtınada başka köye gitmiş olamaz. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sirayet etmek


ŞAYET (Kelime Kökeni: Farsça şāyed)


[bağlaç]
  • Eğer

    Bu parayı şayet sen ben vermezsek veren, başkaları olacak. - Ercüment Ekrem Talu


RİAYETKÂR (Kelime Kökeni: Arapça riʿāyet + Farsça -kār)


[sıfat] [eskimiş]
  • Uyan, saygı gösteren, riayet eden

Ata Sözleri ve Deyimler

  • riayetkâr olmak


DİRAYET (Kelime Kökeni: Arapça dirāyet)


[isim] [eskimiş] [ruh bilimi]
  • İnce şeyleri kavrayış

    Dikkat ve dirayetiyle her işin yolunda yürümesini temin etmişti. - Osman Aysu


GAYET (Kelime Kökeni: Arapça ġāyet)


[zarf]
  • Pek, çok, pek çok, aşırı bir biçimde

    Soframızda gayet samimi birkaç misafirimiz bulunur. - Aka Gündüz


PAYET (Kelime Kökeni: Fransızca paillette)


[isim]
  • Giysi vb. işlemek için kullanılan küçük, pırıltılı pul

ŞİKÂYET (Kelime Kökeni: Arapça şikāyet)


[isim]
  • Hoşnutsuzluk belirten söz veya yazı, sızlanma, sızıltı, yakınma (II), yakıntı

    Vali ne yapsa hâkim onu imzalar ve hiçbir şikâyet mevzusu duyulmazmış. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şikâyet etmek
  • şikâyet getirmek
  • şikâyette bulunmak

Birleşik Kelimeler: şikâyet kutusu, şikâyetname


C


[kimya]
  • Karbon elementinin simgesi

DİRAYETLİ


[sıfat]
  • Dirayeti olan

    Oğulları arasında en dirayetli ve en cesuru Selim'di. - Feridun Fazıl Tülbentçi


BİDAYET (Kelime Kökeni: Arapça bidāyet)


[isim] [eskimiş]
  • Başlama, başlangıç

    Sevdasını, bidayette kıyısından köşesinden paylaşırken, zamanla tamamen sahiplenmiş. - Attila İlhan


GAYETLE


[zarf] [eskimiş]
  • Aşırı derecede

    Gayetle zengin bir ailenin kıymetli, tek evladı. - Ömer Seyfettin


NİHAYET (Kelime Kökeni: Arapça nihāyet)


[isim]
  • Son

    Ben nihayete doğru yanımdaki çocuğu dürterek kalktım. - Ömer Seyfettin

[zarf]
  • (ni'ha:yet) Sonunda

    Nihayet duam kabul olundu, önümde hiçbir hicap kalmadı, hakikat bana olduğu gibi tecelli etti. - Necip Fazıl Kısakürek

[zarf]
  • -den başka bir şey değil

    Ama bu, nihayet bir nüktedir. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nihayete ermek
  • nihayet vermek