Ab ile Başlayan 5 Harfli Kelimeler



AB harfleri ile başlayan 5 harfli 18 kelime bulunuyor. Başında AB olan 5 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "ab ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Ab olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ABUJA17, ABACI11, ABAŞO11, ABRAŞ10, ABECE10, ABBAS10, ABAZA10, ABOSA9, ABİYE9, ABİDE9, ABDAL9, ABADİ9, ABULİ8, ABONE8, ABALI8, ABLAK7, ABANİ7, ABANA7


ABLAK


[sıfat]
  • Yayvan ve dolgun (yüz)

    Şarap kızılı vurmuş ablak yüzüyle öfkeli girdi içeri. - Orhan Kemal


ABANİ


[isim]
  • Genellikle sarık, bohça, kundak ve yorgan yüzü yapımında kullanılan, zemini beyaz, üzerinde safran renginde nakışlar bulunan ipek kumaş

    Bursa abanisi.

[sıfat]
  • Bu kumaştan yapılmış

    Yalnız sarı cübbeli, abani sarıklı, peykede bağdaş kurmuş bir cüce vardı ki onu tanımadı. - Halide Edip Adıvar


ABANA


[isim]
  • Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri

ABULİ (Kelime Kökeni: Fransızca aboulie)


[isim] [ruh bilimi]
  • İrade yitimi

ABONE (Kelime Kökeni: Fransızca abonné)


[isim]
  • Süreli yayınları, parasını önceden ödeyerek alma işi
[sıfat] [mecaz]
  • Bir yere gitmeyi alışkanlık hâline getiren (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • abone etmek
  • abone olmak


ABALI


[sıfat]
  • Aba giymiş olan

ABOSA (Kelime Kökeni: İtalyanca abbozza)


[ünlem]
  • Gemide hareket hâlindeki halatın veya zincirin bir an durdurulması için verilen komut

ABİYE (Kelime Kökeni: Fransızca habillé)


[isim]
  • Gece kıyafeti

ABİDE (Kelime Kökeni: Arapça ābide)


[isim] [mimarlık]
  • Anıt

    Bu hatlar, bu çiniler, bu nakışlar olmasa bu abideler de olmazdı. - Orhan Seyfi Orhon


ABDAL (Kelime Kökeni: Arapça abdāl)


[isim] [eskimiş]
  • Gezgin derviş

    Varıp yaslanayım Hacı Bektaş'a / Abdalın olayım çullar içinde - Gevheri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • abdala "kar yağıyor" demişler, "titremeye hazırım" demiş
  • abdala malum olur
  • abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır
  • abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz
  • abdalın dostluğu köy görününceye kadar
  • abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır (veya yolda olur)
  • abdal tekkede, hacı Mekke'de bulunur

[isim] [tarih]
  • Safeviler devrinde İran'da yaşayan Türk oymaklarından biri
[eskimiş]
  • Tasavvufta manevi üst bir rütbe

ABADİ (Kelime Kökeni: Farsça ābādī)


[isim] [eskimiş]
  • Açık saman renginde, ipekten yapılan, yarı mat, kalınca bir yazı kâğıdı türü

ABRAŞ (Kelime Kökeni: Arapça abrāş)


[sıfat]
  • Alaca benekli

    Abraş at.

[halk ağzında]
  • Çilli, çopur yüzlü, gözleri açık renk olan (kimse)
[isim] [halk ağzında]
  • Atın tüysüz yerlerinde görülen uyuza benzer bir hastalık
[isim]
  • Cildin rengini bozup beyaz benekler ve lekeler yapan hastalık
[isim]
  • Deseni ve atkısı bozuk halı

ABECE


[isim] [dil bilgisi]
  • Alfabe
[mecaz]
  • Başlangıç

    Duygularının bilmecesini filan çözmüş değildir. O duyguların abecesinde takılıp kalmıştır. - Selim İleri

Birleşik Kelimeler: abece sırası


ABBAS (Kelime Kökeni: Arapça ʿabbās)


[isim]
  • `Yola çıkacak veya ölümü yaklaşan kimse` anlamlarındaki Abbas yolcu deyiminde geçen bir söz

ABAZA


[isim]
  • Abhaz

Birleşik Kelimeler: Abaza peyniri