ÇARESİZCE Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



ÇARESİZCE harflerini içeren 4 harfli 36 kelime bulunuyor. 4 harfli ÇARESİZCE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ACİZ10, ECZA10, İZAÇ10, İCAZ10, CAİZ10, CEZA10, ÇİSE8, SEZA8, SEZİ8, SECİ8, SEÇİ8, ÇARE7, ÇERİ7, ERCE7, ECİR7, İRCA7, İÇRE7, İCRA7, İCAR7, RİZE7, RİCA7, REZE7, RACİ7, ZİRA7, CARİ7, ASRİ5, ESİR5, ESER5, ESRE5, REİS5, SARİ5, SAİR5, SERİ5, SERE5, SERA5, İARE4


İARE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāre)


[isim] [eskimiş]
  • Eğreti, ödünç

    Bu iare tuvaletiyle kendi güzelliğinin gururunu da feda ederek bahçeye çıktı. - Peyami Safa


ASRİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣrī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Çağdaş

ESİR (Kelime Kökeni: Arapça esīr)


[isim]
  • Tutsak

    Meyhaneden çıktığında sarhoş kafayla bir esir gemisine binmiş, güvertede sızıp kalmıştı. - İhsan Oktay Anar

[mecaz]
  • Bir düşünceye veya bir kimseye körü körüne bağlı olan kimse

    Onun güzelliğinin esiri oldular.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esir almak
  • esir düşmek
  • esir etmek
  • esir olmak
  • esir yatmak

Birleşik Kelimeler: esir almaca, esir kampı, esir pazarı

[isim] [fizik]
  • Atomlar arasındaki boşluğu ve bütün evreni doldurduğu varsayılan, ağırlığı olmayan, ısı ve ışığı ileten töz

ESER (Kelime Kökeni: Arapça es̱er)


[isim]
  • Emek sonucu ortaya konan ürün, yapıt

    Boğaziçi doğrudan doğruya Türklerin eseridir. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eser kalmamak

Birleşik Kelimeler: eser miktarda, esericedit, başeser, edebî eser, neveser, şaheser, tarihî eser, yazma eser, sanat eseri, saz eseri, tesadüf eseri, eski eserler


ESRE


[isim]
  • Arap harfli metinlerde bir ünsüzün ı, i seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, kesre

REİS (Kelime Kökeni: Arapça reʾīs)


[isim]
  • Başkan
[denizcilik]
  • Küçük tekne kaptanı

    Üzgün gözlerle düşman reisine baktı. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: reis bey, reis efendi, reisülküttap, semtürreis, aile reisi, belediye reisi, ceza reisi, cumhur reisi, eyyam reisi, liman reisi


SARİ (Kelime Kökeni: Hintçe)


[isim]
  • Hint kadınlarına özgü giysi
[sıfat] [eskimiş]
  • Başkasına geçen, geçici

SAİR (Kelime Kökeni: Arapça sāʾir)


[sıfat]
  • Başka, öteki, diğer

    Onun sair işlerini bir dereceye kadar engelledi ise de ne zararı var! - Memduh Şevket Esendal


SERİ (Kelime Kökeni: Fransızca série)


[isim]
  • Herhangi bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, dizi

    Bu, seri hâlinde yazılmış bir yazı değildir. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: seri imalat, seri katil, seri üretim

[sıfat]
  • Hızlı

    Nazik ve oynak tavırlar, seri kelimelerle sözüne devam etti. - Reşat Nuri Güntekin

[zarf]
  • Hızlı bir biçimde

    Seri konuşuyor.


SERE


[isim] [halk ağzında]
  • Açık duran başparmağın ucundan işaret parmağının ucuna kadar olan uzaklık, sele

SERA (Kelime Kökeni: İtalyanca serra)


[isim]
  • Sebze ve meyvelerin yetiştirildiği ve hava şartlarına karşı korunduğu cam ve naylonla kaplı yer, limonluk, ser (II)

ÇARE (Kelime Kökeni: Farsça çāre)


[isim]
  • Bir sonuca varmak, ortadaki engelleri kaldırmak için tutulması gereken yol, çıkar yol, çözüm yolu

    Teklif ettiği çare ise şiddetli ve semereli bir tedbir olmaktan çok uzaktı. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çaresine bakmak

Birleşik Kelimeler: hal çaresi


ÇERİ


[isim] [eskimiş]
  • Asker

Birleşik Kelimeler: çeribaşı, yeniçeri


ERCE


[zarf]
  • Er gibi, ere yakışır bir biçimde

    Şu değişik hâllerin hepsinden erce, erkekçe istifade etmelidir. - Ahmet Midhat

[zarf]
  • Erken, erken olarak

ECİR (Kelime Kökeni: Arapça ecr)


[isim] [eskimiş]
  • Sevap

    Bu sabrın ecri büyüktür. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ecir sabır dilemek