ŞİMENDİFER Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ŞİMENDİFER harflerini içeren 5 harfli 41 kelime bulunuyor. 5 harfli ŞİMENDİFER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

EŞREF14, FİNİŞ14, ŞİFRE14, ŞERİF14, ŞEREF14, DEFNE13, DEFİN13, FERDİ13, FERDE13, REDİF13, MENFİ12, DEŞME11, FENER11, NEFİR11, NEFER11, ŞİMDİ11, DİNİŞ10, ERMİŞ9, İŞEME9, MEŞİN9, MENŞE9, REŞME9, DEMİR8, DEMİN8, DENİM8, DİRİM8, DİNME8, DERME8, DENME8, ERDEM8, NEŞİR8, NEDİM8, ŞİRİN8, DİREN7, DERİN7, ERDEN7, ENDER7, RENDE7, ERMİN6, ERİME6, İMREN6


ERMİN (Kelime Kökeni: Fransızca hermine)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kakım

ERİME


[isim]
  • Erimek işi

    Dışarıda karlar erimeye başlamış. - Ahmet Ümit

Birleşik Kelimeler: aşırı erime, kemik erimesi


İMREN


[isim]
  • Görülen bir şeyi veya benzerini edinme isteği, gıpta

DİREN


[isim]
  • Dirgen

DERİN


[sıfat]
  • Dibi yüzeyinden veya ağzından uzak olan

    Genç kız onun kırık dişli ağzının içindeki derin karanlığa bakıyor. - Ömer Seyfettin

[mecaz]
  • Ayrıntılı

    Hangi limana varacağını bilmeyen gemiciye derin bir denizcilik bilgisinin faydası ne? - İsmet Özel

[mecaz]
  • İçten gelen

    Bir yandan da bundan derin bir utanç duyuyorum. - Adalet Ağaoğlu

[isim]
  • Dip

    Körfezdeki dalgın suya bir bak göreceksin / Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • derine inmek

Birleşik Kelimeler: derin derin, derin devlet, derin dondurucu, derin soğutma, derin soğutucu, derin uyku, uykusu derin


ERDEN


[sıfat]
  • Bakire
[zarf]
  • Bakire olarak, bakire bir biçimde

    Bu cinayetleri işlemiş olanların iç dünyalarında erden kalmış yığınla insani zenginlik belirir. - Selim İleri


ENDER (Kelime Kökeni: Arapça ender)


[sıfat]
  • Çok az, çok seyrek

    Ender fırsatlarla gittiğim bu salaşın içi bana pek sempatik gelirdi. - Burhan Felek

[zarf]
  • Çok seyrek olarak, çok seyrek bir biçimde

    Gözleri, ender görülen bir acıyla gölgelendi. - Halikarnas Balıkçısı


RENDE (Kelime Kökeni: Farsça rende)


[isim]
  • Tahta yüzeyleri pürüzsüz duruma getirmek, biçim vermek için marangozların kullandığı araç

DEMİR


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 26, atom ağırlığı 55,847, yoğunluğu 7,8 olan, 1510 °C'de eriyen, mavimtırak esmer renkte, özellikle çelik, döküm ve alaşımlar durumunda sanayide kullanılmaya en elverişli element (simgesi Fe)
[sıfat]
  • Bu elementten yapılmış

    Hemşiresiyle rıhtımın kenarındaki demir kanepeye oturdular. - Peyami Safa

[sıfat] [mecaz]
  • Güçlü, kuvvetli, sert

    O kadar çabuk uyanmıştı ki kalbinin demir bir elle sıkıldığını duydu. - Sait Faik Abasıyanık

[denizcilik]
  • Çıpa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • demir almak
  • demir atmak
  • demire vurmak
  • demir gibi
  • demir ıslanmaz, deli uslanmaz
  • demir nemden, insan gamdan çürür
  • demir taramak
  • demir tavında dövülür
  • demir üzerinde

Birleşik Kelimeler: demir ağacı, demirbaş, demir bilek, demir boku, demir dikeni, demir hat, demirhindi, demirkapan, demir kapı, Demirkazık, demir kırı, demir leblebi, demir oksit, demir para, demir pası, Demirperde, demir perde, demir rengi, demir resmi, demir sülfat, demir yeri, demir yolcu, demir yolu, demir yumruk, ak demir, aydemir, çekme demir, çifte demir, çubuk demir, delikli demir, dişi demir, dökme demir, erkek demir, hasır demir, iğdemir, kütük demir, nervürlü demir, buz demiri, gözdemiri, ızgara demiri, kol demiri, köşe demiri, kulak demiri, L demiri, özek demiri, saban demiri, topuk demiri


DEMİN


[zarf]
  • Az önce, demincek, deminden

    Demin aynanın arkasına baktım, bulamadım. - Mahmut Yesari

Birleşik Kelimeler: deminden beri


DENİM (Kelime Kökeni: İngilizce denim)


[isim]
  • Kot vb. yapımında kullanılan bir tür pamuklu kumaş

DİRİM


[isim]
  • Hayat, yaşam

    Ölüm burada bir sanatçının büyüsüyle yeniden dirime dönüşüyor. - Selim İleri

Birleşik Kelimeler: dirim bilimi, dirim konisi, dirim kurgu, dirim suyu, ölüm dirim


DİNME


[isim]
  • Dinmek işi

    Güneşin açması, yağmurun dinmesi, fırtınanın durulması beklenebilir. - Nazım Hikmet


DERME


[isim]
  • Dermek işi

Birleşik Kelimeler: derme çatma


DENME


[isim]
  • Denmek işi