ŞİKAYETNAME harflerini içeren 5 harfli 114 kelime bulunuyor. 5 harfli ŞİKAYETNAME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
YEMİŞ11,
YEŞİM11,
YAŞAM11,
KAYŞA10,
ŞAYKA10,
ŞAYİA10,
ŞAYAN10,
ŞAYAK10,
ŞAYET10,
TEŞYİ10,
AŞMAK9,
AKŞAM9,
EŞMEK9,
İŞEME9,
MEŞİN9,
MENŞE9,
ŞETİM9,
ŞAMAN9,
TAŞMA9,
AYMAK8,
AŞİNA8,
ATAŞE8,
AKTAŞ8,
EŞKİN8,
EYTAM8,
EMAYE8,
İNŞAT8,
KİMYA8,
KANİŞ8,
KAŞAN8,
KEŞEN8,
KEŞAN8,
KAYMA8,
KAYME8,
MEYAN8,
MAYNA8,
NEŞET8,
NAKŞİ8,
TEŞNE8,
TAŞAK8,
YİTME8,
YETME8,
YETİM8,
YEMEK8,
YEMİN8,
YENME8,
YAMAK8,
YAMAN8,
YANMA8,
YAKMA8,
YATMA8,
ENAYİ7,
KENYA7, KAYAN7,
NİYET7,
TENYA7,
TAYİN7,
YETKİ7,
YENİK7,
YETİK7,
YETKE7,
YEKTA7,
YANAK7,
YAKİN7,
YATAK7,
ANMAK6,
ANİME6,
ANEMİ6,
ATMAK6,
AKEMİ6,
AKMAN6,
ETMEK6,
ETMEN6,
EMTİA6,
İNMEK6,
İTMEK6,
İMKAN6,
İKAME6,
KAMET6,
KANMA6,
KATMA6,
KAMAN6,
KAİME6,
KEMAN6,
METİN6,
METAN6,
MANAT6,
MANTİ6,
MANİA6,
MAKTA6,
MAKET6,
MAKAT6,
MEKAN6,
NİMET6,
TAMİK6,
TAKMA6,
TAKİM6,
TEMİN6,
TEMEK6,
TEKME6,
ANKET5,
ANTİK5,
AKAİT5,
ATİNA5,
ETKEN5,
ETKİN5,
ETNİK5,
İNTAK5,
KANAT5,
KETEN5,
KENET5,
NAKİT5,
TEKNE5,
TEKİN5
ANKET
(Kelime Kökeni: Fransızca enquête)
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
ANTİK
(Kelime Kökeni: Fransızca antique)
[sıfat] [tarih]
-
İlk Çağdaki uygarlıklarla, özellikle eski Yunan ve Roma uygarlıkları ile ilgili olan, antika
Birleşik Kelimeler: Antik Çağ
AKAİT
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)
[isim] [din bilgisi]
-
Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü
AT
[isim]
-
Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül
Ata Sözleri ve Deyimler
- ata arpa yiğide pilav
- ata binen nalını, mıhını arar
- ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
- ata da soy gerek, ite de
- at, adımına göre değil adamına göre yürür
- ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
- ata et, ite ot vermek
- ata eyer gerek, eyere er gerek
- at at oluncaya kadar sahibi mat olur
- at beslenirken kız istenirken
- at binenin, kılıç kuşananın
- at binicisine göre kişner
- at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
- at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
- at gibi
- atı alan Üsküdar'ı geçti
- atı atasıyla, katırı anasıyla
- atım tepmez, itim kapmaz deme
- atına bakan ardına bakmaz
- atın bahtsızı arabaya düşer
- atın dorusu, yiğidin delisi
- atını sağlam kazığa bağlamak
- atın ölümü arpadan olsun
- atın ürkeği, yiğidin korkağı
- atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
- at ile avrat yiğidin bahtına
- at izi it izine karışmak
- at koşturacak kadar
- at koşturmak
- atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
- atla deve değil
- atlarını itlerini nallamak
- atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
- atlar tepişir, arada eşekler ezilir
- at nalı kadar
- at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
- at oynatmak
- at ölür, itlere bayram olur
- at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
- at pazarında eşek osurtmuyoruz!
- atta, avratta uğur vardır
- attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
- attan inip eşeğe binmek
- at var, meydan yok
- at yedi günde, it yediği günde
- at yiğidin yoldaşıdır
Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı
[kimya]
-
Astatin elementinin simgesi
ETKEN
[isim]
[kimya]
-
Bir madde üzerinde belli bir değişiklik yapan şey, müessir
[dil bilgisi]
Birleşik Kelimeler: etken fiil, etken madde
ETKİN
[sıfat]
-
Hareketli, işleyen, çalışan, faal, aktif, dinamik
[felsefe]
-
Fiilde bulunan, etkinlik gösteren, edilgin karşıtı
[kimya]
-
Kimyasal tepkimelere katılma yatkınlığı gösteren (molekül, atom)
Birleşik Kelimeler: etkin okul, etkin öğretim, aşırı etkin, ışın etkin
ETNİK
(Kelime Kökeni: Fransızca ethnique)
[sıfat] [toplum bilimi]
-
Kavimle ilgili, budunsal, kavmî
İNTAK
(Kelime Kökeni: Arapça inṭāḳ)
[isim] [eskimiş]
[edebiyat]
-
Kişileştirilen varlıklara, hayalî yaratıklara söz söyletme sanatı, dillendirme
Birleşik Kelimeler: teşhis ve intak
KANAT
[isim]
[askerlik]
-
Savaş düzenindeki ordunun iki yanından her biri, cenah
Ordunun sağ kanadı.
[spor]
-
Futbol, hentbol vb. takım oyunlarında hücum hattının sağ ve sol bölümü
Ata Sözleri ve Deyimler
- kanadı altına almak
- kanat açmak
- kanat alıştırmak
- kanat çırpmak
- kanat germek
Birleşik Kelimeler: çakırkanat, kın kanat, kızılkanat, sağ kanat, sarıkanat, yelkenkanat, burun kanadı, kazkanadı, kuşkanadı, pencere kanadı
KETEN
(Kelime Kökeni: Arapça kettān)
[isim] [bitki bilimi]
-
Ketengillerden, çiçekleri mavi renkte ve beş taç yapraklı, lifleri dokumacılıkta kullanılan bir bitki (Linumusitatissimum)
[sıfat]
-
Bu bitkinin liflerinden yapılmış (dokuma vb.)
Saçları, yüzü, bolerosu, keten elbisesi, hepsi vücuduna yapışmış.
- Ahmet Hamdi Tanpınar
Birleşik Kelimeler: keten helva, keten kuşu, keten tohumu, bataklık keteni, su keteni, yaban keteni
KENET
[isim]
-
İki sert cismi birbirine bağlamaya yarayan, iki ucu sivri ve kıvrık metal parça
Ata Sözleri ve Deyimler
- kenet etmek
- kenet gibi yapışmak
Birleşik Kelimeler: kenet mili
NAKİT
(Kelime Kökeni: Arapça naḳd)
[isim] [ekonomi]
Birleşik Kelimeler: nakit kartı, nakit para
TEKNE
[isim]
[denizcilik]
[denizcilik]
-
Geminin omurga, kaburga ve kaplamadan oluşan temel bölümü
[jeoloji]
-
Katmanlı kayaçların içeri doğru çukur, alçak bölümü, ineç, kemer karşıtı
[coğrafya]
[müzik]
-
Ut, tambur vb. çalgılarının sesi yükselten oyuk ve şişkin parçası
Birleşik Kelimeler: tekne kazıntısı, kaba tekne, livarlı tekne, duş teknesi, gangama teknesi, hamur teknesi, mercan teknesi
TEKİN
[sıfat]
-
Boş, içinde kimse bulunmayan
[isim] [tarih]
-
Eski Türklerde bir babanın taşınmaz mallarının mirasçısı olan en küçük oğlu
ANMAK
[-i]
[-i] [-le]
-
Bir armağanla birinin gönlünü almak