ŞİFON harflerinden oluşan 12 kelime bulunuyor. ŞİFON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Şifon kelimesinin anlamı nedir? Şifon ile başlayan kelimeler. İçinde şifon olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
ŞİFON15
4 Harfli Kelimeler
FİNO11
3 Harfli Kelimeler
FOŞ13, FİŞ12, ŞİF12, FON10, FİN9, NİŞ6
2 Harfli Kelimeler
OF9, İŞ5, ON3, İN2
İN
[isim]
-
Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk
Ata Sözleri ve Deyimler
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- in cin
- in cin top oynamak
- in cin yok
- in misin, cin misin
ON
[isim]
-
Dokuzdan sonra gelen sayının adı
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
- on defa (veya kere)
- on parmağı boğazında olmak
- on parmağında on hüner (veya marifet) olmak
- on parmağında on kara
Birleşik Kelimeler: onaltılık, on ayaklılar, onbaşı, onbeşli, on binlerce, on binlik, onbiraylık, on birli, ondörtlük, onikiparmak bağırsağı, onikitelli, on milyonluk, on para, onsekiz, beşon, ayın on dördü
İŞ
[isim]
[mecaz]
[mecaz]
[fizik]
-
Bir kuvvetin uygulanma noktasını hareket ettirirken harcadığı güç
Erg, jul, kilogrammetre, vatsaat, kilovatsaat iş ve enerji birimleridir.
Ata Sözleri ve Deyimler
- iş (birinde) bitmek
- iş (birinden) bitmek
- iş (birine) kalmak
- iş açmak
- iş almak
- iş amana binince kavga uzamaz
- iş anlatılıncaya kadar baş elden gider
- iş ayağa düşmek
- iş başa düşmek
- iş bırakmak
- iş bilenin, kılıç kuşananın
- iş bilmek
- iş bitirmek
- iş çatallanmak
- iş çevirmek
- iş çığırından çıkmak
- iş çıkarmak
- iş dayıya düştü
- iş değil
- iş düşmek
- işe almak
- işe bak!
- iş edinmek
- işe girmek
- işe karışmak
- işe koşmak
- iş etmek
- işe yaramak
- iş görmek
- iş göstermek
- işi ...-e dökmek
- işi ...-e vurmak
- işi (bir şeye) vurmak
- işi ahbaplığa dökmek
- işi aksi gitmek
- işi Allah'a kalmak
- işi anlamak
- işi azıtmak
- işi başından aşmak (veya aşkın olmak)
- işi bitmek
- işi bozmak
- işi bozulmak
- işi ciddiye almak
- işi çıkmak
- işi düşmek
- işi ileri götürmek
- işi iş, kaşığı gümüş
- işi iş olmak
- işi kotarmak
- iş inada binmek
- işin alayında olmak
- işin başı
- işinden olmak
- işin doğrusu
- işi ne?
- işine bak!
- işine gelmek
- işine göre
- işine hor bakan boynuna torba takar
- işine koyulmak
- işin fenası
- işin garibi
- işini bilmek
- işini bitirmek
- işin içinde iş var
- işin içinden çıkamamak
- işin içinden çıkmak (veya sıyrılmak)
- işini görmek
- işini kış tut da yaz çıkarsa bahtına
- işinin adamı
- işini uydurmak
- işini yoluna koymak
- işin kolayına kaçmak
- işin kötüsü
- işin kurdu
- işin kurdu olmak
- işin mi yok
- işin ortasını bulmak
- işin rengi değişmek
- iş insanın aynasıdır
- işin tuhafı
- işin ucu birine dokunmak
- işin üstesinden gelmek
- işin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol
- işi olmak
- işi pişirmek
- işi rast gitmek
- işi resmiyete dökmek
- işi sağlama almak
- işi savsaklamak
- işi şakaya dökmek
- iş işlemek
- iş işten geçmek
- işi tatlıya bağlamak
- işi temizlemek
- işi uzatmak
- işi üç nalla bir ata kaldı
- işi yokuşa sürmek (veya koşmak)
- işi yoluna koymak
- işi yolunda (veya tıkırında) gitmek (veya olmak)
- iş karıştırmak
- iş ki
- işler açılmak
- işler arapsaçına dönmek
- işler becermek
- iş mi?
- iş ola
- iş olacağına varır
- iş olsun diye
- iş sarpa sarmak
- iş şirazesinden çıkmak
- işten (bile) değil
- işten el çektirmek
- işten güçten vakit bulamamak
- iş tutmak
- iş vermek
- iş yapmak
- iş yok
Birleşik Kelimeler: iş adamı, iş akdi, iş alanı, işbaşı, iş bırakımı, iş bıraktırımı, iş bilimi, iş birliği, iş bölümü, iş donu, iş eri, iş gezisi, işgüder, iş gücü, iş güç, iş güçlüğü, iş günü, iş hacmi, iş hanı, iş hayatı, iş kadını, iş kazası, iş kolu, iş merkezi, iş önlüğü, iş saati, iş seyahati, iş sözleşmesi, işveren, iş yeri, işe uygun, işi duman, işi tıkırında, ağır iş, beyaz iş, bulaşık iş, çürük iş, götürü iş, ince iş, kârlı iş, Acem işi, Antep işi, ayak işi, çocuk işi, el işi, erkek işi, ev işi, hamur işi, hesap işi, kalem işi, kavaf işi, mancınık işi, Maraş işi, orak işi, orta işi, sıra işi, şıpın işi, tarak işi, usta işi, dış işleri, diyanet işleri, iç işleri, özlük işleri, su altı işleri, yazı işleri, zat işleri
NİŞ
(Kelime Kökeni: Fransızca niche)
[isim] [mimarlık]
-
Duvar içinde bırakılan oyuk
FİN
[isim]
Birleşik Kelimeler: Fin hamamı, Fin-Ugor
OF
[ünlem]
Ata Sözleri ve Deyimler
- of bile dememek
- of çekmek
[isim]
-
Trabzon iline bağlı ilçelerden biri
FON
(Kelime Kökeni: Fransızca fond)
[isim] [ekonomi]
[ekonomi]
-
Bir kuruluşun mali kaynaklarının tümünün göstergesi
Birleşik Kelimeler: fon kâğıdı, fon müziği, likit fon, Fak Fuk Fonu, konut fonu, yatırım fonu
FİNO
(Kelime Kökeni: İtalyanca fino)
[isim] [hayvan bilimi]
-
Bir tür çok tüylü küçük köpek
[argo]
FİŞ
(Kelime Kökeni: Fransızca fiche)
[isim]
-
Prizden elektrik akımı almaya yarayan araç
Ata Sözleri ve Deyimler
- fiş açmak
- fişini çekmek
- fişini tutmak
Birleşik Kelimeler: erkek fiş, kasa fişi
ŞİF
(Kelime Kökeni: Ermenice)
[isim] [halk ağzında]
FOŞ
[isim]
-
Suyun ani ve fazla miktarda dökülmesi sırasında çıkan ses
ŞİFON
(Kelime Kökeni: Fransızca chiffon)
[isim]
-
İpek iplikle dokunmuş ince, şeffaf kumaş
[sıfat]