ŞEKİLLENDİRMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



ŞEKİLLENDİRMEK harflerini içeren 6 harfli 101 kelime bulunuyor. 6 harfli ŞEKİLLENDİRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DİŞEME12, DEMKEŞ12, DEŞMEK12, DİŞLİK11, DİŞLEK11, ENDİŞE11, KEŞİDE11, NEŞİDE11, ŞİRDEN11, ERİŞİM10, ERİŞME10, EŞİLME10, EŞİNME10, EŞLEME10, EKŞİME10, İŞEMEK10, İŞLEME10, İLİŞME10, DİNMEK9, DİREME9, DİLMEK9, DELMEK9, DEMİRİ9, DEMLİK9, DİLEME9, DİKMEN9, DİKMEK9, DENMEK9, DENEME9, DERLEM9, DERMEK9, EŞELEK9, EDİLME9, EDİMLİ9, EDİNİM9, EDİNME9, EKŞİLİ9, İŞKİNE9, İKİŞER9, İLENİŞ9, LEŞKER9, MİNDER9, MENDİL9, MEDENİ9, NEŞELİ9, NEDİME9, ŞİKELİ9, ŞENLİK9, ŞEKLEN9, DİNERİ8, DİRLİK8, DİLLEK8, DİKLİK8, DİKİNE8, DERİLİ8, DERELİ8, DEREKE8, DERKEN8, DERNEK8, EDİRNE8, ELDELİ8, KENDİR8, LİKİDE8, NEREDE8, ERMENİ7, ERİMEK7, ERİNME7, EKİLME7, EKLEME7, EMEKLİ7, ENEMEK7, ELLEME7, ELEMEK7, ELEMLİ7, ELENME7, İRKMEK7, İNİLME7, İNLEME7, İNMELİ7, İKİLEM7, İLENME7, KİMLİK7, KİRMEN7, KERİME7, KERMEN7, KELEME7, KELİME7, KEMERE7, KEMLİK7, KEKEME7, MİNELİ7, MELİKE7, MELEKE7, EKENEK6, İLİNEK6, KLİNİK6, KELLİK6, LİNEER6, LEKELİ6, NERELİ6, RENKLİ6


EKENEK


[isim]
  • Mezra

    Ekeneği, çayırları, alışverişi olan adamdır. - Memduh Şevket Esendal


İLİNEK


[isim] [felsefe]
  • Bir şeye zorunluluk sonucu bağlı olmayan, onun özünde bulunmayan, rastlantı ile olan nitelik, araz

KLİNİK (Kelime Kökeni: Fransızca clinique)


[isim] [tıp]
  • Hastanın bakıldığı, muayene edildiği yer

    Onu, anlamını yitiren kliniğe ayaklarının alışkanlığı götürüyordu. - Tarık Buğra

[sıfat]
  • Vücut muayenesinde görülen (hastalık belirtisi)

    Klinik belirtiler çoğu kez bir hastalığın teşhisi için yetmeyebilir.

Birleşik Kelimeler: klinik araştırma, klinik vaka


KELLİK


[isim]
  • Kel olma durumu

    Tepelerindeki kellik, yavaş yavaş çıkan tüylerle kapanıyor. - Ömer Seyfettin


LİNEER (Kelime Kökeni: Fransızca linéaire)


[sıfat] [matematik]
  • Çizgilerle ilgili olan

LEKELİ


[sıfat]
  • Herhangi bir sebeple üzerinde leke oluşmuş, lekesi olan

    Armutların en fenası, en kavruk, en lekeli ve en hamı bile asildir. - Refik Halit Karay

[mecaz]
  • Kötü tanınmış, lekelenmiş

Birleşik Kelimeler: lekeli humma


NERELİ


[sıfat]
  • Birinin memleketini sormak için kullanılan bir söz

    Arkadaşınız nereli?


RENKLİ


[sıfat]
  • Beyaz dışında başka rengi veya renkleri olan

    Havaya renkli fişekler atıyordu. - Peyami Safa

[mecaz]
  • Neşeli, canlı, ilgi çekici

    Masallar folklor bakımından da türkülerden daha seyyal ve ekseriya daha renkli olurlar. - Asaf Halet Çelebi

[mecaz]
  • Kendine özgü, ilginç, çarpıcı nitelikleri olan (kimse)

    Renkli bir politikacı.

[isim] [sinema]
  • Doğadaki renkleri olduğu gibi görüntüye aktarmayı gözeten film

Birleşik Kelimeler: renkli basın, renkli devrim, renkli film, renkli işitme, renkli televizyon, tek renkli


ERMENİ


[isim]
  • Ermenistan'da ve dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan halk veya bu halktan olan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • Ermeni gelini gibi kırıtmak


ERİMEK


[nesnesiz]
  • Katı cisim sıvı içine karışarak sıvı durumuna geçmek

    Şeker suda erir.

[mecaz]
  • Çok zayıflamak

    Günden güne eriyen Kerime'yi, o tek kardeşimi kurtarabilirim ümidiyle size koştum. - Aka Gündüz

[mecaz]
  • Utancından çok sıkılmak
[mecaz]
  • Yok olmak, bitmek, tükenmek

    Güzel hayatımız da bir göz açıp kapayışta eridi. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eriyip bitmek
  • eriyip gitmek

Birleşik Kelimeler: erim erim


ERİNME


[isim]
  • Erinmek işi

EKİLME


[isim]
  • Ekilmek işi

EKLEME


[isim]
  • Eklemek işi
[sıfat]
  • Eklenmiş

Birleşik Kelimeler: ekleme dişi


EMEKLİ


[sıfat]
  • Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli
[isim]
  • Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan kimse, tekaüt

    Buraya gelenler hep asker emeklileridir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emekli olmak
  • emekliye ayırmak (veya çıkarmak veya çıkartmak)
  • emekliye ayrılmak (veya çıkmak)
  • emekliye sevk etmek

Birleşik Kelimeler: emekli aylığı, emekli ikramiyesi, emekli maaşı, malulen emekli


ENEMEK


[-i]
  • İğdiş etmek