ŞEKERCİBOYASI Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



ŞEKERCİBOYASI harflerini içeren 4 harfli 163 kelime bulunuyor. 4 harfli ŞEKERCİBOYASI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ACYO10, BORŞ10, BOCİ10, BOCA10, BROŞ10, BACI10, ŞECİ10, BOYA9, BREŞ9, EŞEY9, EŞYA9, İŞBA9, ŞOSE9, ŞAYİ9, CEBE9, ARIŞ8, AŞIK8, AKIŞ8, BOKS8, BİYE8, BASI8, BAYİ8, KOŞA8, KOCA8, OYSA8, OCAK8, SOBE8, SOYA8, SOBA8, SABO8, SAYI8, SECİ8, ŞIRA8, ŞOKE8, ŞASİ8, ŞASE8, YISA8, CİRO8, ARŞE7, AYIK7, AYRI7, AŞİR7, ABES7, ABİS7, BORA7, BARI7, BAKS7, BAKI7, BARO7, BESİ7, BEİS7, ERİŞ7, ERCE7, EŞEK7, EŞİK7, ECİR7, EKŞİ7, İRCA7, İŞAR7, İCRA7, İCAR7, İAŞE7, KREŞ7, KAŞE7, KIYA7, KAYI7, ORYA7, OKEY7, ROBA7, RİCA7, RACİ7, RAŞE7, RAŞİ7, SİYA7, SABİ7, SAYE7, ŞİAR7, ŞİKE7, ŞİRK7, ŞERİ7, ŞAİR7, ŞAKİ7, ŞARK7, YEİS7, YAKI7, YARI7, CARİ7, ASIK6, ASIR6, ASKI6, BRİK6, BİRA6, BARK6, BARİ6, BAKİ6, BERİ6, BERE6, BEKA6, BERK6, EROS6, EYER6, ISKA6, İBRE6, İBRA6, KOSA6, KROS6, KAOS6, KABE6, KISA6, KEBE6, ORSA6, RİYA6, REYE6, SKOR6, SAKO6, SARI6, SIRA6, YEKE6, ASRİ5, ARIK5, AKİS5, AKOR5, AKSE5, AKSİ5, ESKİ5, ESİR5, ESİK5, ESER5, ESRE5, EKSİ5, IRAK5, IRKİ5, KARO5, KARS5, KASE5, KARI5, KESE5, ORAK5, OKAR5, RİSK5, ROKA5, RAKI5, RAKS5, REİS5, SİRK5, SARİ5, SAKİ5, SAKE5, SAİK5, SAİR5, SERİ5, SERE5, SERA5, SEKİ5, ERİK4, EREK4, ERKE4, İARE4, KİRA4, KARE4, KARİ4, KERE4, RİKA4


ERİK


[isim] [bitki bilimi]
  • Gülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica)

Birleşik Kelimeler: erik hoşafı, erik kompostosu, erik marmeladı, erik pestili, erik rakısı, erik reçeli, kuru erik, sarıerik, bardacık eriği, bardak eriği, can eriği, çakal eriği, dağ eriği, gövem eriği, Japon eriği, Malta eriği, mürdüm eriği, türbe eriği, üryani eriği, yaban eriği


EREK


[isim]
  • Gerçekleştirmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç, gaye, maksat, hedef

    Onun metodunu uygulamakla araştırıcının varamayacağı erek yoktur. - Azra Erhat

Birleşik Kelimeler: erek bilimi


ERKE


[isim] [fizik]
  • Enerji
[felsefe]
  • Pozitif bilimlerde iş başarma gücü, bir direnmeyi yenme gücü

İARE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāre)


[isim] [eskimiş]
  • Eğreti, ödünç

    Bu iare tuvaletiyle kendi güzelliğinin gururunu da feda ederek bahçeye çıktı. - Peyami Safa


KİRA (Kelime Kökeni: Arapça kirāʾ)


[isim]
  • Bir konutun, bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında, bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi, icar

    Eski kirayı yükseltiyorum, isterseniz gidin mahkemeye. - Çetin Altan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kirada olmak
  • kirada oturmak
  • kiraya vermek

Birleşik Kelimeler: kira arabası, kira bedeli, kira kontratı, kira sözleşmesi, ayak kirası, diş kirası, maden kirası


KARE (Kelime Kökeni: Fransızca carré)


[isim] [matematik]
  • Kenarları ve açıları birbirine eşit olan dörtgen, dördül, murabba
[sıfat]
  • Bu biçimde olan

    Kare masa.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ...-in karesi
  • karesini almak

Birleşik Kelimeler: kare kare, karekök, birimkare, kilometrekare, metrekare, tamkare


KARİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳāriʾ)


[isim] [eskimiş]
  • Okuyucu, okur

    Bu kusurlara rağmen Gülistan tercümesi bugünkü hâliyle de Türk karisi için faydalı olmaktan uzak değildir. - Asaf Halet Çelebi


KERE (Kelime Kökeni: Arapça kerre)


[isim]
  • Kez, yol, defa, sefer

    Bir kere düştün mü ne arayan olur ne soran! - Burhan Felek

Birleşik Kelimeler: bin kere, bir kere, kırk kere, milyon kere, otuz kere, yüz kere


RİKA (Kelime Kökeni: Arapça riḳʿa)


[isim] [eskimiş]
  • Arap harflerinin en çok kullanılan el yazısı biçimi

ASRİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣrī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Çağdaş

ARIK


[isim] [halk ağzında]
  • Ark

    Arıkta çimdim de geldim diye fısıldadı. - Cahit Uçuk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arık çekmek

[sıfat]
  • Zayıf, cılız, kuru, sıska

    Arık, zayıf bir buzağı kuyruğunu sallayarak gidiyordu. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arık ata kuyruğu da yüktür
  • arık etten yağlı tirit olmaz
  • arık öküze bıçak çalınmaz


AKİS (Kelime Kökeni: Arapça ʿaks)


[isim]
  • Işık veya ses dalgalarının yansıtıcı bir yüzeye çarparak geri dönmesi, yansıma, yankı

    İkide birde barutla infilak akisleri geliyordu. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]
  • Bir şeyin başka bir şey üzerinde yarattığı etki
[kimya] [fizik]
  • Evirtim
[mantık]
  • Evirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akis uyandırmak

Birleşik Kelimeler: aksetmek, aksettirmek, aksiseda, aksülamel


AKOR (Kelime Kökeni: Fransızca accord)


[isim] [müzik]
  • Üç veya daha çok sesin bir arada tınlaması

AKSE (Kelime Kökeni: Fransızca accès)


[isim] [tıp]
  • Hastalık nöbeti, kriz

Birleşik Kelimeler: kalp aksesi


AKSİ


[sıfat]
  • Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi

    Salıncağın ipini sallandığı istikametin aksine çekti. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aksi gibi
  • aksi şeytan
  • aksi tesadüf

Birleşik Kelimeler: aksi aksi, aksi hâlde, aksi takdirde