ŞEHVETLİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



ŞEHVETLİ harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli ŞEHVETLİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

İŞVE13, ŞİVE13, HİŞT11, EVLİ10, EVET10, VELİ10, EHLİ8, EHİL8, HELE8, HİLE8, TEHİ8, EŞİT7, EŞLİ7, İŞTE7, ŞİLE7, ŞİLT7, ETİL4, ETLİ4, ELTİ4, ELİT4, LİET4


ETİL (Kelime Kökeni: Fransızca éthyle)


[isim] [kimya]
  • Organik birleşiklerin birleşimine giren karbon ve hidrojen atomları grubu

    Etil klorür.

Birleşik Kelimeler: etil alkol


ETLİ


[sıfat]
  • İçinde et bulunan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etliye sütlüye karışmamak

Birleşik Kelimeler: etli bitki, etli butlu, etli canlı, etli ekmek, etli meyve, etli pide


ELTİ


[isim]
  • Kadına göre kocasının erkek kardeşlerinin eşlerinden her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elti eltiden kaçar, görümceler bayrak açar
  • elti eltiye eş olmaz, arpa unundan aş olmaz

Birleşik Kelimeler: eltieltiyeküstü


ELİT (Kelime Kökeni: Fransızca élite)


[sıfat]
  • Seçkin

LİET (Kelime Kökeni: Almanca Lied)


[isim] [müzik]
  • Şarkı

EŞİT


[sıfat]
  • Yapı, değer, boyut, nicelik ve nitelik bakımından birbirinden ne artık ne eksik olmayan (iki veya daha çok şey), müsavi

    Bunlar bastonlarına dayanarak hep eşit adımlarla yürürler. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: eşit çenetli


EŞLİ


[sıfat]
  • Eşi olan
[zarf]
  • Eşi ile birlikte

Birleşik Kelimeler: çok eşli, tek eşli


İŞTE


[edat]
  • Bir şey gösterilirken veya bir şeye işaret edilirken söylenen bir söz, aha, ahacık

    İşte bu iki adam bir aralık göz göze geldiler. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu


ŞİLE


[isim] [bitki bilimi]
  • Mercanköşk
[isim]
  • İstanbul iline bağlı ilçelerden biri

Birleşik Kelimeler: Şile bezi


ŞİLT (Kelime Kökeni: İngilizce shield)


[isim]
  • Üzerine genellikle bir kurum veya kuruluşun adı, işareti kazınmış veya basılmış olan ve armağan olarak bir kimse veya takıma verilen levha, ergilik

    Kara Kuvvetleri şildi.


EHLÎ (Kelime Kökeni: Arapça ehlī)


[sıfat]
  • Evcil

EHİL (Kelime Kökeni: Arapça ehl)


[isim]
  • Bir işte yetkili olan, bir işi yapan, erbap

    O, bu işin ehlidir.

[halk ağzında]
  • Karı kocadan her biri, eş

    Bu adam ehliyle iyi geçinmiyor.

[eskimiş]
  • Topluluk, cemaat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ehil olmak

Birleşik Kelimeler: ehlibeyit, ehlidil, ehlihibre, ehlikeyif, ehlikitap, ehlisalip, ehlisünnet, ehlivukuf, ehlizevk, ırz ehli, keyif ehli, kitap ehli, söz ehli, sünnet ehli, tevhit ehli, zevk ehli


HELE


[bağlaç]
  • Özellikle

    O gün gelsin, neşemiz tazelensin de gör / Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör - Melih Cevdet Anday

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hele bak
  • hele bir
  • hele de
  • hele şükür!

Birleşik Kelimeler: hele hele


HİLE (Kelime Kökeni: Arapça ḥīle)


[isim]
  • Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, ayak oyunu, alavere dalavere, desise, entrika

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hile hurda bilmemek
  • hile ile iş gören mihnet ile can verir
  • hilesi hurdası yok
  • hile yapmak

Birleşik Kelimeler: hileişeriye


TEHİ (Kelime Kökeni: Farsça tehī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Boş

    Vallahi rüyasını görmüştüm, geçen gece, tenha, tehi bir yoldaymışız. - Haldun Taner