ŞEHBENDERLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ŞEHBENDERLİK harflerini içeren 5 harfli 98 kelime bulunuyor. 5 harfli ŞEHBENDERLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ŞEHİR12, BEHRE11, BEHER11, DELHİ11, EBLEH11, HEDER11, HEDİK11, BİŞEK10, BELEŞ10, BEŞLİ10, BEŞİK10, BEŞER10, DEŞİK10, ŞEBEK10, BENDE9, BELDE9, BEDİR9, BEDİK9, BEDEN9, BEDEL9, DEBİL9, DERBİ9, DİBEK9, EBEDİ9, EDEBİ9, HERKE9, HERİK9, HELEN9, HELİK9, HELKE9, HEREK9, KERİH9, KEHLE9, NEHİR9, NEDBE9, REHİN9, EŞKİN8, EŞLEK8, EŞLİK8, İŞLEK8, KLİŞE8, KEŞEN8, KELEŞ8, NEŞİR8, ŞERİK8, ŞELEK8, ŞEKLİ8, ŞEKİL8, ŞEKER8, ŞEKEL8, BİNER7, BİNEK7, BİLEK7, BENEK7, BELKİ7, BELİK7, BELEN7, BELEK7, BENLİ7, BEKRİ7, BERİL7, DENEK7, DELİK7, DİLEK7, DİKEN7, DİREN7, DİREK7, DİNEK7, DİKEL7, DERİN7, DERİK7, DENLİ7, ELDEN7, EBELİ7, ERBİN7, ERDEK7, ERDEN7, ENDER7, KİRDE7, KREDİ7, KERDE7, KEBİR7, KENDİ7, KEDER7, LİDER7, LİBRE7, RENDE7, ERKEN5, ERKİN5, ERKLİ5, ERLİK5, EKLER5, KİLER5, KELER5, LİKEN5, NİKEL5, NELER5, NEKRE5


ERKEN


[zarf]
  • Vaktinden önce, alışılan zamandan önce, er, geç karşıtı

    Sakın geç kalma, erken gel. - Ahmet Rasim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erken kalkan yol alır, er evlenen döl alır
  • erken kalktım işime, şeker kattım aşıma

Birleşik Kelimeler: erken bahar, erken boşalma, erken bunama, erkendoğan, erken tanı, erken uyarı


ERKİN


[sıfat]
  • Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, serbest

ERKLİ


[sıfat]
  • Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, nüfuzlu, muktedir, kadir

ERLİK


[isim]
  • Erkeklik, yiğitlik
[askerlik]
  • Er olma durumu

EKLER (Kelime Kökeni: Fransızca éclair)


[isim]
  • İçi krema ile doldurulmuş bir pasta türü

KİLER (Kelime Kökeni: Farsça kilār)


[isim]
  • Evlerde yiyecek, içecek ve erzakın saklandığı oda, ambar veya dolap

    Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu. - Ömer Seyfettin


KELER


[isim] [hayvan bilimi]
  • Köpek balıkları takımının kelergiller familyasından, ılık ve tropik denizlerde yaşayan, uzunluğu 1,5 metre kadar olan, bir defada 20 yavru doğuran bir tür balık, keler balığı (Rhina squatina)

Birleşik Kelimeler: keler balığı, kaya keleri, su keleri


LİKEN (Kelime Kökeni: Yunanca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Bir mantarla bir su yosununun ortak yaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı
[tıp]
  • Kaşındırıcı bir deri hastalığı

Birleşik Kelimeler: liken bilimi


NİKEL (Kelime Kökeni: Fransızca nickel)


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 28, atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenebilen ve kolayca tel durumuna getirilebilen bir element (simgesi Ni)

Birleşik Kelimeler: nikel kaplama


NELER


Ata Sözleri ve Deyimler

  • ne âlem
  • ne âlemde?
  • ne alıp veremiyor?
  • ne arar (veya onda ... ne gezer)
  • ne arıyor
  • ne biçim?
  • ne buyrulur?
  • ne çare
  • ne çıkar
  • ne çiçektir, biliriz
  • ne dedim de
  • ne demek?
  • ne demek olsun
  • ne demeye
  • ne denir (veya dersin)
  • ne denli
  • ne de olsa
  • ne dese beğenirsin?
  • nedir ki
  • ne diye?
  • ne ekersen onu biçersin
  • ne fayda
  • ne gam
  • ne gezer
  • ne gibi?
  • ne gözle bakmak
  • ne güne duruyor?
  • ne günlere kaldık!
  • ne haber?
  • ne hacet
  • ne haddine!
  • ne hâlde?
  • ne hâli varsa görsün
  • ne hikmetse (veya hikmettir)
  • ne idiği belirsiz
  • ne imiş?
  • ne ise
  • ne istediğini bilmek
  • ne iyi!
  • ne kadar
  • ne kadar olsa
  • ne kadar varsa
  • ne lazım
  • neler de neler, maydanozlu köfteler
  • neler neler
  • ne mal olduğunu bilmek (veya anlamak)
  • ne mene
  • ne menem
  • ne mümkün
  • ne münasebet!
  • ne o?
  • ne olacak!
  • ne olduğunu bilememek
  • ne oldum delisi olmak
  • ne olur (veya olursun veya olursunuz)
  • ne olursa olsun
  • ne oluyor?
  • ne pahasına olursa olsun
  • ne söylüyorsun?
  • ne var ki
  • ne yaparsın (veya yapmalı) ki
  • ne yapıp yapıp
  • ne yaptığını bilmemek
  • ne yazar
  • ne yazık ki
  • neye uğradığını bilememek (veya anlamamak veya şaşırmak)
  • neyin nesi (kimin fesi)
  • neyleyim
  • neymiş
  • ne yüzle


NEKRE (Kelime Kökeni: Arapça nekre)


[sıfat] [eskimiş]
  • Beklenmedik hoş ve şaşırtıcı sözler söyleyen, güldürücü hikâye anlatan (kimse), nükteci

    Nekre ve zarif, iyi bir hatipti. - Falih Rıfkı Atay


BİNER


[sıfat]
  • Bin sayısının üleştirme sayı sıfatı

BİNEK


[isim]
  • Binmeye yarayan otomobil, at vb

    Tavlanın önünde seyisi bineğini tımar ederken başında dururdu. - Necati Cumalı

[sıfat]
  • Binmeye yarayan

Birleşik Kelimeler: binek atı, binek taşı


BİLEK


[isim]
  • Elle kolun, ayakla bacağın birleştiği bölüm

    Kadın, ağır takılarla yüklü sol bileğini yeşil abajurun altına doğru uzatmış. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]
  • Güç, kuvvet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bileğinde altın bileziği olmak
  • bileğine güvenmek
  • bileğinin hakkıyla (veya gücüyle veya kuvvetiyle veya zoruyla)
  • bilek gibi

Birleşik Kelimeler: bilek damarı, bilek güreşi, bilek saati, demir bilek, tek bilek, ayak bileği, tunç bilekli


BENEK


[isim]
  • Herhangi bir şey üzerindeki ufak leke, nokta, puan

    Burunlar koyu renkte beneklerle kaplıdır. - Salâh Birsel

[gök bilimi]
  • Güneş lekeleri yöresinde görülen, parlak taneciklerden ve parlak damarlardan oluşmuş bölüm, fakül

Birleşik Kelimeler: ağbenek, ak benek, sarı benek