ŞATHİYE Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler



ŞATHİYE harflerini içeren 3 harfli 21 kelime bulunuyor. 3 harfli ŞATHİYE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HİŞ10, ŞAH10, HEY9, HAY9, ŞEY8, YAŞ8, AHİ7, HİT7, HAT7, ŞİA6, ŞAT6, ŞET6, TAŞ6, İYE5, TAY5, YAT5, ATE3, ATİ3, AİT3, ETİ3, İTA3


ATE


[sıfat] [felsefe]
  • Tanrıtanımaz

ATİ (Kelime Kökeni: Arapça ātī)


[isim] [eskimiş]
  • Gelecek

AİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿāʾid)


[sıfat]
  • İlgilendiren, ilişkin, ilişik, ilgili

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ait olmak


ETİ


[isim] [tarih]
  • Hitit

İTA (Kelime Kökeni: Arapça iʿṭāʾ)


[isim] [eskimiş]
  • Verme, ödeme

Birleşik Kelimeler: ita amiri, ita emri, ahzüita, amiriita


İYE


[isim]
  • Kendisinin olan bir şeyi, yasaya uygun olarak dilediği gibi kullanabilen kimse, sahip

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iyesi olmak


TAY


[isim] [hayvan bilimi]
  • Üç yaşına kadar olan at yavrusu
[sıfat] [halk ağzında]
  • Denk, eşit, eş
[isim]
  • Hayvanın bir yanındaki yük

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tay gelmek


YAT


[isim] [tarih]
  • Kalkan, zırh vb. korunma aracı
[isim]
  • Özel gezinti gemisi

    Seni kendi yatımızda kaptan kıyafetiyle göremeyeceğim. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: yat kulübü, yat limanı


ŞİA (Kelime Kökeni: Arapça şīʿa)


[isim] [din bilgisi]
  • İslamiyette Hz. Ali'ye yandaş olan kimseler

ŞAT (Kelime Kökeni: Fransızca chatte)


[isim] [denizcilik]
  • Sığ sularda ağır yükleri taşımak için kullanılan, altı düz bir çeşit tekne

    Bordadan aşağı şatlara inip torbaları şata bırakarak eli boş geri dönüyor. - Zeyyat Selimoğlu


ŞET (Kelime Kökeni: Arapça şedd)


[isim] [eskimiş]
  • Sıkarak bağlama, sıkma
[müzik]
  • Klasik Türk müziğinde bir makamı kendi perdelerinden daha tiz veya pes perdelerde çalma işi

TAŞ


[isim]
  • Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde

    Kireç taşı. Oltu taşı.

[sıfat]
  • Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş
[tıp]
  • Bazı organların içinde, özellikle idrar kesesi vb.nde oluşan, türlü biçim ve hacimdeki katı madde
[jeoloji]
  • Bazı kütlelerden kopan veya koparılan parça
[mecaz]
  • Üstü kapalı bir biçimde söylenen iğneleyici söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taşa çekmek
  • taş atıp kolu yorulmamak
  • taş atmak
  • taş attın da kolun mu yoruldu?
  • taşa tutmak
  • taş çatlasa
  • taş çıkarmak (veya çıkartmak)
  • taş düşürmek
  • taş gibi
  • taşı gediğine koymak
  • taşın altına elini koymak
  • taşı ölçeyim
  • taşı sıksa suyunu çıkarır
  • taşı toprağı altın olmak
  • taş kesilmek
  • taş kırdırmak
  • taş koymak
  • taşlar yerine oturmak
  • taş sürmek
  • taş taş üstünde bırakmamak
  • taş yağar kıyamet koparken
  • taş yerinde ağırdır

Birleşik Kelimeler: taş arabası, taş bademi, taş balığı, taş baskı, taş basmacı, taş basması, taş bebek, taş bilimi, taş böceği, Taş Devri, taş dolgu, taş döşeme, taş ekmek, taş fırın, taş iliği, taş kafa, taş kalpli, taş kömürü, taş küre, taş levreği, taş mantarı, taş nanesi, taş ocağı, taş pamuğu, taş plak, taş pudra, taşsarımsağı, taş tahta, taş toprak, taş uykusu, taş yağı, taş yuvarı, taş yürekli, aktaş, beştaş, buzul taş, Cilalı Taş Devri, dağ taş, damla taş, dikili taş, dokuztaş, kayağan taş, kesme taş, laciverttaş, moloz taş, pamuk taşı, püskürük taş, sesli taş, tektaş, üçtaş, yalancı taş, yaprak taş, Yontma Taş Devri, alçı taşı, alüminyum taşı, anahtar taşı, Ankara taşı, aşı taşı, atlama taşı, ayna taşı, bakır taşı, balgam taşı, bileği taşı, binek taşı, böbrek taşı, cehennem taşı, çakıl taşı, çakmak taşı, dama taşı, damla taşı, değirmen taşı, denek taşı, denge taşı, diş taşı, dolan taşı, Eskişehir taşı, etek taşı, fal taşı, gaz taşı, göbek taşı, gök taşı, göz taşı, Hacıbektaş taşı, hava taşı, hece taşı, inci taşı, işitme taşı, Kadıköy taşı, kaldırım taşı, kan taşı, kapak taşı, katran taşı, kaymak taşı, kaynaç taşı, kazan taşı, kilit taşı, kilometre taşı, kil taşı, kireç taşı, kösele taşı, köşe taşı, kum taşı, litografya taşı, lüle taşı, malı taşı, Malta taşı, meteor taşı, mezar taşı, mihenk taşı, mola taşı, musalla taşı, Necef taşı, ocak taşı, oksidiyon taşı, Oltu taşı, paket taşı, pamuk taşı, panzehir taşı, parke taşı, ponza taşı, raspa taşı, sabır taşı, sabun taşı, sadaka taşı, satranç taşı, Seylan taşı, sınır taşı, sünger taşı, süt taşı, şap taşı, şimşek taşı, temel taşı, teslim taşı, ustura taşı, uzay taşı, üzengi taşı, yada taşı, yağ taşı, yağmur taşı, yapı taşı, yılan taşı, yıldız taşı, zımpara taşı


AHİ


[sıfat]
  • Cömert
[isim] [halk ağzında]
  • Kardeş
[isim]
  • Ahilik ocağından olan kimse

HİT (Kelime Kökeni: İngilizce hit)


[isim]
  • Liste başı

HAT (Kelime Kökeni: Arapça ḫaṭṭ)


[isim]
  • Çizgi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hat çekmek

Birleşik Kelimeler: hat bekçisi, hattıhareket, ana hat, dar hat, demir hat, dış hat, faturalı hat, faturasız hat, havai hat, hüsnühat, iç hat, kör hat, ana besleme hattı, ana kolon hattı, ateş hattı, avcı hattı, bağlama hattı, borda hattı, boru hattı, istiva hattı, karakol hattı, link hattı, pruva hattı, ring hattı, su hattı, telefon hattı, telgraf hattı, tramvay hattı, dış hatlar, iç hatlar, şehir hatları