ŞAMPİYONLUK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ŞAMPİYONLUK harflerini içeren 5 harfli 86 kelime bulunuyor. 5 harfli ŞAMPİYONLUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

APOŞİ13, MİYOP13, KOPYA12, PİYON12, YOKUŞ12, AMPUL11, KOMŞU11, KOŞUM11, KOPMA11, KUPON11, LİPOM11, OYNAŞ11, OLMUŞ11, PİYAN11, POMAK11, PAMUK11, APİKO10, KOŞAM10, KOŞMA10, KOŞUL10, KOŞUN10, KONUŞ10, KOPAL10, KOPİL10, KUMAŞ10, LAPON10, MİKAP10, MAŞUK10, OYLUM10, OKAPİ10, POLKA10, YOKUM10, APLİK9, KOŞİN9, KOYMA9, KOYUN9, NİKAP9, NAKİP9, OYMAK9, PANİK9, ŞİMAL9, ŞAMİL9, ŞAKUL9, UYMAK9, YUNMA9, YOLMA9, YOLUK9, YONMA9, YUMAK9, YAMUK9, ALYON8, İŞKAL8, KOLAY8, KONUM8, KONYA8, KİMYA8, KANİŞ8, LOKUM8, NAKŞİ8, OYNAK8, OKUMA8, YUNAK8, YOLAK8, KONMA7, KUMAN7, KUMLA7, LİMON7, LİYAN7, LOKMA7, MUKNİ7, MAKUL7, NAMLU7, ONMAK7, ONLUK7, OLMAK7, YAKİN7, İMKAN6, İKMAL6, KOLAN6, KLİMA6, KAMİL6, LİMAN6, MALİK6, LAKİN5, NAKLİ5, NAKİL5


LAKİN (Kelime Kökeni: Arapça lākin)


[bağlaç]
  • Ama

    Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz. - Yahya Kemal Beyatlı


NAKLÎ (Kelime Kökeni: Arapça naḳlī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Taşıma ile ilgili olan

Birleşik Kelimeler: naklî mazi


NAKİL (Kelime Kökeni: Arapça naḳl)


[isim]
  • Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım

Birleşik Kelimeler: nakil aracı, nakil vasıtası, nakledilmek, nakletmek, naklettirmek, bitki nakli, kan nakli, organ nakli

[sıfat] [eskimiş]
  • Taşıyan, aktaran, geçiren
[fizik]
  • İletken

İMKÂN (Kelime Kökeni: Arapça imkān)


[isim]
  • Yararlanılan uygun şart veya durum, olanak

    Bunu bizden gizlemelerinin imkânı var mıdır? - Hüseyin Cahit Yalçın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imkânı yok
  • imkân vermek


İKMAL (Kelime Kökeni: Arapça ikmāl)


[isim]
  • Eksik bir şeyi tamamlama, daha iyi duruma getirme, bütünleme

    Kolordu ikmaliyle ilgili bir iş için görevli olarak gelmiş. - Attila İlhan

[askerlik]
  • Geri hizmet
[edebiyat]
  • Cümlenin, dizenin anlamını sonra gelen cümle veya dize ile tamamlama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikmale bırakmak
  • ikmale kalmak
  • ikmal etmek

Birleşik Kelimeler: ikmal imtihanı


KOLAN


[isim]
  • At, eşek vb. hayvanların semerini veya eyerini bağlamak için göğsünden aşırılarak sıkılan yassı kemer

    Adam döndü, beygirinin semerini almak için kolanını çözmeye başladı. - Necati Cumalı

[halk ağzında]
  • Yünden veya iplikten yapılmış, üzeri işli ince kuşak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kolan çekmek
  • kolan vurmak

Birleşik Kelimeler: kolan balığı


KLİMA (Kelime Kökeni: Fransızca climat)


[isim]
  • Soğuk veya sıcak hava vererek kapalı bir yerin havasını değiştiren elektrikli araç, iklimleme cihazı

KÂMİL (Kelime Kökeni: Arapça kāmil)


[sıfat] [eskimiş]
  • Yetkin, erişkin, eksiksiz, ağırbaşlı, mükemmel, olgun

LİMAN (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Gemilerin barınmalarına, yük alıp boşaltmalarına, yolcu indirip bindirmelerine yarayan doğal veya yapay sığınak

    Hayatını anlatacağımız adam Çin limanlarından birinde yaşamıştı. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: liman cüzdanı, liman reisi, açık liman, sütliman, yatak liman, havalimanı, ticaret limanı, yat limanı


MALİK (Kelime Kökeni: Arapça mālik)


[isim]
  • Sahip, iye

    Yersiz yurtsuz bir aile görünce sekiz kat apartmanlara malik iratçıyı hatırlayınız. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • malik olmak


KONMA


[isim]
  • Konmak işi

    Şiirde biçim, gerekli parçaların yerli yerine konmasıdır. - Behçet Necatigil


KUMAN


[isim] [tarih]
  • Kıpçak

KUMLA


[isim]
  • Kumluk yer, geniş kumsal

LİMON (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Turunçgillerden, 3-5 metre yüksekliğinde, kışın yapraklarını dökmeyen, beyaz çiçekli bir ağaç (Citrus limonum)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • limon gibi

Birleşik Kelimeler: limon asidi, limon bahçesi, limon esansı, limon kabuğu, limonküfü, limon otu, limon rengi, limon sarısı, limon suyu, limon tozu, limon tuzu, tatlı limon, yatak limonu


LİYAN (Kelime Kökeni: Arapça liyān)


[isim] [bitki bilimi]
  • Yabani ormanlarda yetişen parazit sarmaşığı

    Önünüz liyanlarla sımsıkı örülmüştür. - Falih Rıfkı Atay