ŞAMAR harflerinden oluşan 19 kelime bulunuyor. ŞAMAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Şamar kelimesinin anlamı nedir? Şamar ile başlayan kelimeler. İçinde şamar olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
ŞAMAR9
4 Harfli Kelimeler
AŞMA8, MAAŞ8, MARŞ8, MAŞA8, ŞAMA8, AŞAR7, ARMA5
3 Harfli Kelimeler
MAŞ7, ŞAM7, ARŞ6, AMA4, RAM4, ARA3
2 Harfli Kelimeler
AŞ5, AM3, MA3, AR2, RA2
AR
(Kelime Kökeni: Fransızca are)
[isim]
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ar damarı çatlamış
- ar dünyası değil kâr dünyası
- ar etmek
- arına dokunmak
- ar namus tertemiz
- ar ve hayâ perdesi yırtılmak
- ar yılı değil, kâr yılı
Birleşik Kelimeler: ar belası
[kimya]
-
Argon elementinin simgesi
RA
[kimya]
-
Radyum elementinin simgesi
ARA
[isim]
-
İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, aralık, boşluk, mesafe
[sinema] [tiyatro]
-
Bir oyunda, bir filmde izleme sırasında dinlenmek üzere verilen kısa süre, antrakt
[spor]
-
Toplu jimnastik dizilmelerinde, sıradakilerin birbirlerinden yanlamasına olan uzaklıkları
[spor]
-
Spor karşılaşmalarında oyuncuların dinlenmek ve taktik almak için kullandıkları süre
Ata Sözleri ve Deyimler
- arada çıkarmak
- arada kalmak
- arada kaynamak
- aradan çekilmek
- aradan çıkarmak
- aradan çıkmak
- aradan kaldırmak
- aradan sıyrılmak
- araları limoni olmak
- aralarına kara kedi girmek
- aralarında dağlar kadar fark olmak
- aralarındaki buzları eritmek
- aralarından kara kedi geçmek
- aralarından su sızmamak
- araları şekerrenk (veya serin) olmak
- arası (veya araları) açılmak (veya açık olmak veya bozulmak)
- arası geçmeden
- arası hoş (veya iyi) olmamak
- arası hoş (veya iyi) olmamak
- arasına (veya aralarına) karışmak
- arasını (veya aralarını) açmak (veya bozmak)
- arasını (veya aralarını) bulmak
- arası olmamak
- arası soğumak
- ara vermeden
- ara vermek
- araya (veya aralarına) soğukluk girmek
- araya almak
- araya girmek
- araya gitmek
- araya kaynayıp gitmek
- araya koymak
- araya vermek
- arayı açmak
- arayı soğutmak
- arayı yapmak
Birleşik Kelimeler: ara bağlantı, ara başlık, ara bono, arabozan, ara bozucu, ara bulma, ara bulucu, ara cümle, ara deniz, ara eleman, ara kapı, ara kararı, ara kazanç, ara kesit, ara konakçı, ara mal, ara nağme, ara pası, ara seçim, ara sıcak, ara sınav, ara sıra, ara sokak, ara söz, ara tümce, ara yerde, ara yön, arayüz, arada bir, açık ara, bir ara, o ara, uzak ara, beşibirarada, bu arada, apış arası, çatı arası, devletler arası, devre arası, gezegenler arası, gözeler arası, hafta arası, hücreler arası, kentler arası, kıtalar arası, kişiler arası, kulüpler arası, mahalle arası, memleketler arası, milletlerarası, okullar arası, öğle arası, satır arası, şehirler arası, tavan arası, toplumlar arası, uluslararası, ülkeler arası, üniversiteler arası, metinler arasılık
AM
[isim] [kaba konuşmada]
[kimya]
-
Amerikyum elementinin simgesi
ÂMÂ
(Kelime Kökeni: Arapça aʿmā)
[sıfat]
[bağlaç]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ama ne
- aması maması yok!
- aması var
RAM
(Kelime Kökeni: Farsça rām)
[sıfat] [eskimiş]
-
Boyun eğen, kendini başkasının buyruğuna bırakan
Ata Sözleri ve Deyimler
ARMA
(Kelime Kökeni: İtalyanca arma)
[isim]
-
Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin simgesi olarak kabul edilmiş resim, harf veya şekil, ongun (II)
[denizcilik]
-
Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı
Ata Sözleri ve Deyimler
- arma donatmak
- arma soymak
- arma uçurmak (veya budatmak)
AŞ
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- aşını, eşini, işini bil
- aşı pişiren yağ olur, gelinin yüzü ağ olur
- aş taşınca kepçeye paha olmaz
- aş tuz ile, tuz oran ile
Birleşik Kelimeler: aş damı, aşerme, aşevi, aşhane, aş ocağı, alaca aş, katıklı aş, arabaşı
ARŞ
(Kelime Kökeni: Arapça ʿarş)
[isim] [din bilgisi]
-
İslam inanışına göre göğün en yüksek katı
[ünlem] [askerlik]
AŞAR
(Kelime Kökeni: Arapça aʿşār)
[isim] [eskimiş] [ekonomi]
-
Türkiye’de 1925 yılına kadar tarımsal ürünün onda biri oranında aynî olarak alınan vergi
[matematik]
[tarih]
MAŞ
(Kelime Kökeni: Farsça māş)
[isim] [bitki bilimi]
-
Bir tür börülce (Phaseolus aureus)
AŞMA
[isim]
MAAŞ
(Kelime Kökeni: Arapça maʿāş)
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- maaşa geçmek
- maaş almak
- maaş bağlamak
- maaş vermek
Birleşik Kelimeler: maaş bordrosu, asli maaş, çıplak maaş, dolgun maaş, açık maaşı, emekli maaşı, tekaüt maaşı
MARŞ
(Kelime Kökeni: Fransızca marche)
[isim]
[ünlem]
-
Askerlikte yürüyüşe geçmek için verilen komut
Birleşik Kelimeler: İstiklal Marşı, marş marş, millî marş
MAŞA
(Kelime Kökeni: Farsça māşe)
[isim]
[mecaz]
[spor]
-
Bisiklet çatısının ön ve arkasındaki çatal biçiminde, tekerleklerin takıldığı parça
Ata Sözleri ve Deyimler
- maşa gibi
- maşa gibi kullanmak
- maşa kadar
- maşası olmak
- maşa varken elini yakmak
Birleşik Kelimeler: kara maşa, termoelektrik maşa, zilli maşa