ŞAHMERAN harflerini içeren 4 harfli 31 kelime bulunuyor. 4 harfli ŞAHMERAN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AHŞA11,
HAŞA11,
ŞERH11,
AŞMA8,
AHAR8,
HANE8,
HARA8,
HARE8,
MAAŞ8,
MARŞ8,
MAŞA8,
NARH8,
REHA8,
ŞAMA8,
ŞEMA8,
ARŞE7,
AŞAR7,
NAAŞ7,
RAŞE7,
ARMA5,
ANAM5,
ANMA5,
AMAN5,
ENAM5,
EMAN5,
MARN5,
MANA5,
MERA5,
NEMA5,
NAME5,
NARA4
NARA
(Kelime Kökeni: Arapça naʿre)
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
ARMA
(Kelime Kökeni: İtalyanca arma)
[isim]
-
Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin simgesi olarak kabul edilmiş resim, harf veya şekil, ongun (II)
[denizcilik]
-
Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı
Ata Sözleri ve Deyimler
- arma donatmak
- arma soymak
- arma uçurmak (veya budatmak)
ANAM!
[teklifsiz konuşmada]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ana avrat küfretmek (veya düz veya dümdüz gitmek)
- ana bir, baba ayrı
- anadan doğmuşa dönmek (veya anadan yeni doğmuş gibi olmak)
- ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz
- ana ile kız, helva ile koz
- ana kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar (veya ana kızına taht kurmuş, baht kuramamış)
- anam avradım olsun
- anam babam
- anamın (veya anasının) ak sütü gibi (helal olsun)
- anamın öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
- anan güzel idi hani yeri, baban zengin idi hani evi?
- ananın bahtı kızına
- ananın bastığı yavru incinmez
- anan yahşi, baban yahşi
- anası ağlamak
- anasına avradına sövmek
- anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al
- anasından doğduğuna bin pişman
- anasından doğduğuna pişman etmek
- anasından doğduğuna pişman olmak
- anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek
- anasından emdiği sütü burnundan getirmek
- anasını ağlatmak
- anasını bellemek
- anasını eşek kovalasın!
- anasının gözü
- anasının ipini satmış (veya pazara çıkarmış)
- anasının kızı
- anasının körpe kuzusu
- anasının nikâhını istemek
- anasının oğlu
- anasını sat! (veya satayım!)
- anası turp (veya sarımsak), babası şalgam (veya soğan)
- anası yerinde
ANMA
[isim]
Birleşik Kelimeler: anma gerilim, anma töreni
AMAN
(Kelime Kökeni: Arapça amān)
[ünlem]
-
Yardım istenildiğini anlatan bir söz
Aman yakalayın.
Ata Sözleri ve Deyimler
- amana gelmek
- aman Allah (veya Allah'ım)
- aman bulmak
- aman dedirtmek (veya amana getirmek)
- aman derim!
- aman dilemek
- aman diyene kılıç kalkmaz
- aman vermek
- aman vermemek
Birleşik Kelimeler: amanname, aman zaman
ENAM
(Kelime Kökeni: Arapça enām)
[isim] [eskimiş]
-
Yaratılmış bütün canlılar
[isim] [eskimiş] [din bilgisi]
-
İçinde Kur'an'dan bazı ayet ve surelerin bulunduğu dua kitabı
EMAN
(Kelime Kökeni: Fransızca éman)
[isim]
-
Radyoaktif cisimlerde ölçü birimi
MARN
(Kelime Kökeni: Fransızca marne)
[isim] [madencilik]
-
Çok ince taneli kil minerallerinden ve kalsitin değişik oranlardaki karışımından oluşan tortul kayaç, pekmez toprağı
MANA
(Kelime Kökeni: Arapça maʿnā)
[isim] [dil bilimi]
Ata Sözleri ve Deyimler
- mana (veya manası) çıkmak
- mana çıkarmak
- manasına gelmek
- mana vermek
- manaya gelmek
Birleşik Kelimeler: tam manasıyla
MERA
(Kelime Kökeni: Arapça merʿā)
[isim] [coğrafya]
Birleşik Kelimeler: mera bitkileri, mutlak mera, besi merası, dağ merası
NEMA
(Kelime Kökeni: Arapça nemā)
[isim] [eskimiş]
[ekonomi]
NAME
(Kelime Kökeni: Farsça nāme)
[isim] [eskimiş]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: ahitname, amanname, bahname, beyanname, celpname, davetname, ehliyetname, emirname, falname, fetihname, havalename, ibraname, icazetname, iddianame, ihbarname, ihtarname, istidaname, istifaname, ithafname, ithamname, itimatname, izinname, kanunname, kararname, kefaletname, kıyafetname, menakıpname, muahedename, muahezename, muhabbetname, mukavelename, muvafakatname, müdafaaname, nasihatname, nizamname, pendname, ruhsatname, ruzname, salname, seyahatname, silsilename, siyasetname, şartname, şecerename, şehadetname, şehname, şikâyetname, taahhütname, tabirname, takdirname, talepname, talimatname, talimname, tandırname, tarifname, tasdikname, tavsiyename, taziyetname, telgrafname, temlikname, teşekkürname, vakayiname, vakıfname, vasiyetname, vekâletname, velayetname, zabıtname, zeyilname
ARŞE
(Kelime Kökeni: Fransızca archet)
[isim]
-
Tren, troleybüs, tramvay vb. elektrikle işleyen taşıtlarda telden elektrik akımı almaya yarayan, yukarıya doğru uzanmış demir yay
[müzik]
AŞAR
(Kelime Kökeni: Arapça aʿşār)
[isim] [eskimiş] [ekonomi]
-
Türkiye’de 1925 yılına kadar tarımsal ürünün onda biri oranında aynî olarak alınan vergi
[matematik]
[tarih]
NAAŞ
(Kelime Kökeni: Arapça naʿş)
[isim] [eskimiş]