Ş ile Başlayan 6 Harfli Kelimeler



Ş harfleri ile başlayan 6 harfli 135 kelime bulunuyor. Başında Ş olan 6 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "ş ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde Ş olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ŞEFFAF27, ŞARJÖR24, ŞIPŞIP22, ŞIVGIN21, ŞEVVAL21, ŞÖVALE21, ŞİFAHİ19, ŞÖHRET19, ŞEHVET19, ŞEHEVİ19, ŞEŞÜDÜ18, ŞOVRUM18, ŞOFBEN18, ŞANTAJ18, ŞANJAN18, ŞAHBAZ18, ŞANTÖZ18, ŞAVŞAT18, ŞEŞBEŞ17, ŞÜHEDA17, ŞOVMEN17, ŞARKÖY17, ŞİFALI16, ŞEŞPER16, ŞİPŞAK16, ŞÖMİNE16, ŞAHNİŞ16, ŞEHNAZ16, ŞAŞMAZ16, ŞAPŞAL16, ŞEBBOY16, ŞINGIL15, ŞEVKLİ15, ŞEVKET15, ŞEŞÜSE15, ŞEREFE15, ŞUHLUK15, ŞİVELİ15, ŞİŞECİ15, ŞİRVAN15, ŞALVAR15, ŞANTÖR15, ŞEFLİK15, ŞEFKAT15, ŞEFAAT15, ŞIRACI14, ŞEŞYEK14, ŞIKŞIK14, ŞLEMPE14, ŞANSIZ14, ŞALUPA14, ŞAHTUR14, ŞAHSEN14, ŞAHLIK14, ŞALGAM14, ŞİDDET13, ŞERGİL13, ŞİMŞEK13, ŞİMŞİR13, ŞİŞMEK13, ŞİŞMAN13, ŞAKACI13, ŞAHİKA13, ŞAHANE13, ŞAPRAK13, ŞAPLAK13, ŞAŞMAK13, ŞAŞLIK13, ŞAŞKIN13, ŞARKÇI13, ŞABLON12, ŞİİRCE12, ŞUURLU12, ŞURASI12, ŞURADA12, ŞUNDAN12, ŞOROLO12, ŞİŞLİK12, ŞİŞKİN12, ŞİRAZE12, ŞAMDAN12, ŞAKŞAK12, ŞECERE12, ŞECAAT12, ŞEBNEM12, ŞARBON12, ŞIRALI11, ŞILLIK11, ŞIKLIK11, ŞEYTAN11, ŞERİYE11, ŞERBET11, ŞURALI11, ŞOKOLA11, ŞİRYAN11, ŞİRDEN11, ŞÜKRAN11, ŞANSON11, ŞANSLI11, ŞANDEL11, ŞAMAMA11, ŞAMALI11, ŞAKIMA11, ŞEBEKE11, ŞARABİ11, ŞÜREKA11, ŞİİRSİ10, ŞIRNAK10, ŞİMALİ10, ŞUNLAR10, ŞİSTLİ10, ŞAMATA10, ŞAMANİ10, ŞAKULİ10, ŞEMAİL10, ŞEAMET10, ŞARTLI10, ŞARKLI10, ŞİKELİ9, ŞİİRLİ9, ŞİİLİK9, ŞERİAT9, ŞİRRET9, ŞİRKET9, ŞERARE9, ŞENLİK9, ŞALTER9, ŞALLAK9, ŞALAKİ9, ŞAKRAK9, ŞAKİRT9, ŞERAİT9, ŞENAAT9, ŞELALE9, ŞEKLEN9


ŞİKELİ


[sıfat]
  • Danışıklı (spor karşılaşması)

ŞİİRLİ


[sıfat]
  • Şiir havasında olan

    Ötede beride Fıstıkağacı, Bağlarbaşı, Servilik, Nuhkuyusu gibi saffetli ve şiirli isimler duyulur. - Abdülhak Şinasi Hisar


ŞİİLİK


[isim]
  • Hz. Muhammed'in ölümünden sonra, damadı Ali'nin ilk halife ve imametin ancak onun soyundan gelenlere ait olduğunu kabul edenlerin, Sünnilerden ayrılarak kurdukları mezhep, Şia

ŞERİAT (Kelime Kökeni: Arapça şerīʿat)


[isim] [din bilgisi]
  • Kur'an'daki ayetlere, Hz. Muhammed'in sözlerine dayanan İslam kanunu, İslam hukuku

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şeriatın kestiği parmak acımaz


ŞİRRET (Kelime Kökeni: Arapça şirret)


[sıfat]
  • Kavga çıkarmaktan hoşlanan, edepsiz (kimse)

    Melek kadar masum / Yok canım şeytan kadar şirret - Behçet Necatigil


ŞİRKET (Kelime Kökeni: Arapça şirket)


[isim] [ticaret]
  • Ortaklık

    İtalya'da büyük bir şirketin acentesiyim ben. - Reşat Enis

Birleşik Kelimeler: anonim şirket, kolektif şirket, komandit şirket, limitet şirket, işletme şirketi, şirketler birliği


ŞERARE (Kelime Kökeni: Arapça şerāre)


[isim] [eskimiş]
  • Kıvılcım

    Bir şerare aydınlığında, aklından bin şey geçti. - Peyami Safa


ŞENLİK


[isim]
  • Şen olma durumu, şetaret

    Emine'nin yüzüne öyle bir şenlik, çakırımsı şehla gözlerine öyle bir civeleklik geldi ki... - Osman Cemal Kaygılı

[sinema] [tiyatro]
  • Festival
[mecaz]
  • Sevinç, neşe

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şenlik görmemiş

Birleşik Kelimeler: donanma şenliği, mahya şenliği


ŞALTER (Kelime Kökeni: Almanca Schalter)


[isim] [fizik]
  • Anahtar
[fizik]
  • Genellikle binaların girişine gelen elektrik akımını açıp kapamaya yarayan araç, şalt
[eskimiş]
  • Gişe

    Şalter dokuz buçukta açıldı. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: şalter panosu


ŞALLAK


[sıfat]
  • Çıplak
[isim] [halk ağzında]
  • Giyimine özen göstermeyen kimse

Birleşik Kelimeler: şallak mallak


ŞALAKİ (Kelime Kökeni: Farsça şāl + Yunanca)


[isim] [eskimiş]
  • Şal taklidi kumaş

ŞAKRAK


[sıfat]
  • Şen, neşeli, hayat dolu

    Bu memleket musiki gibi hem melankolik hem şakrak bir memlekettir. - Sait Faik Abasıyanık

[zarf]
  • Şen, neşeli, hayat dolu bir biçimde

    Hele genç kızlar, gelinin önünde pervane gibi şakrak ve çevik dönüyorlar. - Etem İzzet Benice

Birleşik Kelimeler: şakrak kuşu, şen şakrak


ŞAKİRT (Kelime Kökeni: Farsça şāgird)


[isim] [eskimiş]
  • Öğrenci, çırak

    Dedeye yeni şakirdiniz efendim, diyerek çekilip gidince kız odanın ortasında kakıldı kaldı. - Halide Edip Adıvar


ŞERAİT (Kelime Kökeni: Arapça şerāʾiṭ)


[isim] [eskimiş]
  • Şartlar, koşullar

    Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. - Atatürk


ŞENAAT (Kelime Kökeni: Arapça şenāʿat)


[isim] [eskimiş]
  • İğrençlik, kötülük, alçaklık

    Bir müsteşarı elinde bulundurmak için her türlü şenaate katlanabileceğine inanmıyordu. - Peyami Safa