Işık ile Başlayan Kelimeler



IŞIK ile başlayan 16 kelime bulunuyor. Başında IŞIK olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Işık kelimesinin anlamı nedir? Işık ile biten kelimeler. İçinde ışık olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

IŞIKLANDIRILMAK25

14 Harfli Kelimeler

IŞIKLANDIRILMA24

13 Harfli Kelimeler

IŞIKLANDIRMAK22

12 Harfli Kelimeler

IŞIKLANDIRMA21

10 Harfli Kelimeler

IŞIKSIZLIK21, IŞIKLANMAK16

9 Harfli Kelimeler

IŞIKÖLÇER23, IŞIKÇILIK19, IŞIKLILIK16, IŞIKKESEN15, IŞIKLANMA15

8 Harfli Kelimeler

IŞIKLAMA14

7 Harfli Kelimeler

IŞIKSIZ17

6 Harfli Kelimeler

IŞIKÇI15, IŞIKLI12

4 Harfli Kelimeler

IŞIK9


IŞIK


[isim]
  • Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk

    Okuyabilmek için kapıdaki ışık yeterli değildi. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, özellikle yüzde ve gözlerde beliren parıltı

    Bütün gözlerden manalı ışıklar sıçrıyordu. - Peyami Safa

[mecaz]
  • Yol gösteren, aydınlatan kimse, düşünce, eser vb

    Sevgili Behçet Necatigil şiirimizin vazgeçilmez ışıklarından biri olarak ayrıldı aramızdan. - Necati Cumalı

[fizik]
  • Yüksek derecede ısıtılan cisimlerin veya çeşitli enerji biçimleriyle uyarılan cisimlerin gaz ışı yaydığı gözle görülen ışıma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ışığı altında
  • ışık almak
  • ışık tutmak

Birleşik Kelimeler: ışık akısı, ışık aylası, ışık aynası, ışık bacası, ışık çanağı, ışık değneği, ışık eğrisi, ışık göçüm, ışık gölge, ışık hızı, ışık ışını, ışıkkesen, ışık kirliliği, ışık korkusu, ışık küre, ışıkölçer, ışık ölçümü, ışık yılı, ışık yuvarı, ışığa doğrulum, ışığa göçüm, dağınık ışık, yeşil ışık, ay ışığı, burçlar ışığı, buz ışığı, gün ışığı, güven ışığı, projektör ışığı, umut ışığı


IŞIKLI


[sıfat]
  • Işığı olan, aydınlık, ışıklandırılmış, nurlu, nurani, ziyalı, ziyadar

    Tünelin ışıklı ucundan doğru bir esinti geliyor. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]
  • Neşe veren, sevinç yaratan, mutlu

    Kadınınsa güzel yüzü dökülüyor önüne, kocasından uzaklaşıyor, ışıklı gözleri doluyor, dudağı titriyor giderek. - Yusuf Atılgan


IŞIKLAMA


[isim] [sinema] [televizyon]
  • Çevirim sırasında, aydınlatılmış olan konunun görüntüsünün duyar kat üzerine belirli bir süre düşerek etkilemesi

IŞIKKESEN


[isim] [sinema] [televizyon]
  • Karanlık odalara girip çıkarken bu yerlere ışık sızmasını önleyen düzen

IŞIKLANMA


[isim]
  • Işıklanmak işi

IŞIKÇI


[isim] [sinema] [televizyon]
  • Sinema filmlerinin çekiminde veya tiyatro, opera, bale vb. gösteri sanatlarında sahnenin aydınlatılması için gerekli ışık ve elektrik işlemini düzenleyip yapan kimse

IŞIKLANMAK


[nesnesiz]
  • Işıklı duruma gelmek, aydınlanmak, ışımak

    Bahçeye bir gölge düştü ama çok durmadı, ortalık yine ışıklandı. - Nazım Hikmet


IŞIKLILIK


[isim] [fizik]
  • Bir optik cihazda, cisme çıplak gözle veya cihazla bakıldığında ağ tabakadaki birim yüzeyi etkileyen ışık miktarları arasındaki oran

IŞIKSIZ


[sıfat]
  • Işığı olmayan, ziyasız, karanlık

    Arka sokağa bakan, dar, basık tavanlı, ışıksız bir yerdi. - Peyami Safa


IŞIKÇILIK


[isim]
  • Işıkçının yaptığı iş

IŞIKLANDIRMA


[isim]
  • Aydınlatma

    Anıtkabir'in ışıklandırma düzeni.


IŞIKSIZLIK


[isim]
  • Işıksız olma durumu, ziyasızlık

    Oradaki karanlık ışıksızlıktan gelme maddi bir karanlık değil. - Azra Erhat


IŞIKLANDIRMAK


[-i]
  • Aydınlatmak

IŞIKÖLÇER


[isim] [fizik]
  • Işık şiddetini veya enerjisini ölçen araç, fotometre

IŞIKLANDIRILMA


[isim]
  • Işıklandırılmak işi