ÜŞENME ile Oluşan Kelimeler (ÜŞENME Kelime Türetme)



ÜŞENME harflerinden oluşan 20 kelime bulunuyor. ÜŞENME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Üşenme kelimesinin anlamı nedir? Üşenme ile başlayan kelimeler. İçinde üşenme olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

ÜŞENME12

5 Harfli Kelimeler

MENŞE9

4 Harfli Kelimeler

ÜŞME10, EŞME8, MEŞE8, MENÜ7, NEŞE7, EMEN5

3 Harfli Kelimeler

ŞEM7, ŞEN6, MEN4, NEM4

2 Harfli Kelimeler

5, ŞE5, NÜ4, ÜN4, EM3, ME3, EN2, NE2


EN


[isim]
  • Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik, boy, uzunluk karşıtı

    Kumaşın eni. Yolun eni. Kâğıdın eni.

[isim] [halk ağzında]
  • Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret
[zarf]
  • Başına geldiği sıfatların üstün derecede olduğunu gösteren kelime

    En iyi adamını yollamış buraya. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • en kötü günümüz böyle olsun

Birleşik Kelimeler: en aşağı, en azından, enberi, enöte


NE


[kimya]
  • Neon elementinin simgesi
[zamir]
  • Hangi şey
[sıfat]
  • Hangi

    Güzel heykel, ne yandan bakarsan, ne yana çevirirsen gene güzeldir. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[sıfat]
  • Nasıl

    Bu ne kıyafet?

[zarf]
  • Neden

    Efendi, sen de ne üstüme abanıyorsun? - Burhan Felek

[zarf]
  • Şaşma veya abartı bildiren bir söz

    Ne sıcak, ne sıcak! Ne güzel çiçekler! Ne kaba adam!

[ünlem]
  • Soru biçiminde şaşma bildiren ünlem

    Ne, yıkıldı ha!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ne âlem
  • ne âlemde?
  • ne alıp veremiyor?
  • ne arar (veya onda ... ne gezer)
  • ne arıyor
  • ne biçim?
  • ne buyrulur?
  • ne çare
  • ne çıkar
  • ne çiçektir, biliriz
  • ne dedim de
  • ne demek?
  • ne demek olsun
  • ne demeye
  • ne denir (veya dersin)
  • ne denli
  • ne de olsa
  • ne dese beğenirsin?
  • nedir ki
  • ne diye?
  • ne ekersen onu biçersin
  • ne fayda
  • ne gam
  • ne gezer
  • ne gibi?
  • ne gözle bakmak
  • ne güne duruyor?
  • ne günlere kaldık!
  • ne haber?
  • ne hacet
  • ne haddine!
  • ne hâlde?
  • ne hâli varsa görsün
  • ne hikmetse (veya hikmettir)
  • ne idiği belirsiz
  • ne imiş?
  • ne ise
  • ne istediğini bilmek
  • ne iyi!
  • ne kadar
  • ne kadar olsa
  • ne kadar varsa
  • ne lazım
  • neler
  • neler de neler, maydanozlu köfteler
  • neler neler
  • ne mal olduğunu bilmek (veya anlamak)
  • ne mene
  • ne menem
  • ne mümkün
  • ne münasebet!
  • ne o?
  • ne olacak!
  • ne olduğunu bilememek
  • ne oldum delisi olmak
  • ne olur (veya olursun veya olursunuz)
  • ne olursa olsun
  • ne oluyor?
  • ne pahasına olursa olsun
  • ne söylüyorsun?
  • ne var ki
  • ne yaparsın (veya yapmalı) ki
  • ne yapıp yapıp
  • ne yaptığını bilmemek
  • ne yazar
  • ne yazık ki
  • neye uğradığını bilememek (veya anlamamak veya şaşırmak)
  • neyin nesi (kimin fesi)
  • neyleyim
  • neymiş
  • ne yüzle

Birleşik Kelimeler: ne âlâ, neme gerek, neme lazım


EM


[isim] [halk ağzında]
  • İlaç, merhem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eme seme yaramamak
  • eme yaramak


ME


[isim]
  • Koyun, kuzu vb. hayvanların çıkardığı ses

    Kara koyun kuzular kuzulamaz / Me deme - Fazıl Hüsnü Dağlarca


MEN (Kelime Kökeni: Arapça menʿ)


[isim]
  • Yasaklama

Birleşik Kelimeler: menedilmek, menetmek, menolunmak


NEM (Kelime Kökeni: Farsça nem)


[isim]
  • Havada bulunan su buharı

Birleşik Kelimeler: nemçeker, nemdenetir, nemölçer, neme yönelim, bağıl nem, mutlak nem, salt nem, ağaç nemi


NÜ (Kelime Kökeni: Fransızca nu)


[sıfat]
  • Çıplak
[isim]
  • Çıplak resim

ÜN


[isim]
  • Ses

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)
  • üne kavuşmak


EMEN


[isim] [halk ağzında]
  • Bağ çubuğu, ağaç veya sebze dikmek için açılan çukur


[isim]
  • Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri

    Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun. - Ömer Seyfettin

[halk ağzında]
  • Kuma, ortak
[halk ağzında]
  • Arkadaş
[halk ağzında]
  • Döl eşi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eşi benzeri (veya manendi veya menendi) olmamak (veya bulunmamak veya yok)
  • eş tutmak

Birleşik Kelimeler: eş adlı, eş anlam, eş anlı, eş bacaklılar, eş basınç, eş başkan, eş biçim, eş cinsel, eş değer, eş deprem, eş dost, eş eksenli, eş güdüm, eş kanatlı, eşkenar, eş koşma, eş merkezli, eş ölçüm, eş sesli, eş sıcak, eş yapı, eş yapım, eş yükselti, eş zaman, döl eşi


ŞE



ŞEN


[sıfat]
  • Yaşamaktan mutlu olduğunu davranışlarıyla belli eden, sevinçli, neşeli

    Hayatta daima şen insanlarla beraber olun, gamlı insanların gamı size de bulaşır. - Reşat Enis

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şen olmak

Birleşik Kelimeler: şen şakrak, şen şatır


MENÜ (Kelime Kökeni: Fransızca menu)


[isim]
  • Yemek listesi
[bilişim]
  • Komut veya seçenek listesi

Birleşik Kelimeler: ana menü, fiks menü


NEŞE (Kelime Kökeni: Arapça neşʾe)


[isim]
  • Mutlu olmaktan doğan ve dışa vurulan sevinç, şetaret

    Zaferin bütün neşesi bu ihtiyarda idi. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • neşesi kaçmak
  • neşesini bulmak


ŞEM (Kelime Kökeni: Arapça şemʿ)


[isim] [eskimiş]
  • Mum, balmumu

    Beni candan usandırdı cefadan yâr usanmaz mı / Felekler yandı ahımdan muradım şemi yanmaz mı? - Fuzuli