ÖĞÜTÜLÜŞ ile Oluşan Kelimeler (ÖĞÜTÜLÜŞ Kelime Türetme)



ÖĞÜTÜLÜŞ harflerinden oluşan 11 kelime bulunuyor. ÖĞÜTÜLÜŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Öğütülüş kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

ÖĞÜTÜLÜŞ30

6 Harfli Kelimeler

ÖĞÜTÜŞ26

5 Harfli Kelimeler

ÜTÜLÜ11

4 Harfli Kelimeler

ÖĞÜT19, ÖTÜŞ15, ÖLÜŞ15, ÜLÜŞ11, TÜLÜ8

3 Harfli Kelimeler

ÖLÜ11, ÜTÜ7, TÜL5


TÜL (Kelime Kökeni: Fransızca tulle)


[isim]
  • Çok ince gözenekli pamuk, ipek veya sentetik dokuma

    Bugün bu saadet tasvirlerinin üstlerine birer siyah tül çekildi. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[sıfat]
  • Bu dokumadan yapılmış

    Bütün pencereler eskisi gibi çiçekli ve tül perdeliydi. - Ahmet Haşim


ÜTÜ


[isim]
  • Genellikle giysilerin buruşukluklarını gidermek için bunların üzerinden geçirilen kızgın demir araç

Birleşik Kelimeler: ütü altlığı, ütü bezi, ütü makinesi, ütü masası, ütü tahtası, ütü yastığı, ütüsü üzerinde, buharlı ütü


TÜLÜ


[isim] [hayvan bilimi]
  • Uzun tüylü, özel güreşlerde yararlanılan erkek deve

ÜTÜLÜ


[sıfat]
  • Ütülenmiş, ütü ile buruşuklukları giderilmiş

ÜLÜŞ


[isim] [eskimiş] [toplum bilimi]
  • Kesilen hayvanın etinden alınan pay

ÖLÜ


[sıfat]
  • Hayatı sona ermiş, artık yaşamıyor olan, meyyit, morto, diri karşıtı
[isim]
  • Ölmüş insan, mevta, meyyit, müteveffa

    Onu denizden çıkarmak istediler ama biri, müstantik ve doktor gelmeyince ölülere dokunulmaz, diyince bu işten vazgeçtiler. - Halikarnas Balıkçısı

[isim]
  • Hayvan leşi

    Tavuk ölüsü.

[mecaz]
  • Gücü az, zayıf

    Ölü kandil.

[mecaz]
  • Çok durgun, hareketsiz

    Ölü kentler, boş kaleler, eski saraylar. - Necati Cumalı

[mecaz]
  • Etkileme gücü olmayan, canlılığı olmayan

    Ölü bir konuşması var.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ölü gibi
  • ölü gözü gibi
  • ölü gözü kadar
  • ölü gözünden yaş ummak
  • ölümü gör (veya öp)
  • ölüsü bile yetmek
  • ölüsü ortada kalmak
  • ölüyü güldürmek

Birleşik Kelimeler: ölü açı, ölü açımı, ölü dalga, ölü deniz, ölü dil, ölüdoğa, ölü doğum, ölü doku, ölüevi, ölü fiyatına, ölü helvası, ölü mevsim, ölü nokta, ölü örtü, ölü renk, ölü saat, ölü salı, ölü sessizliği, ölü sevici, ölü sezon, ölü soyucu, ölü top, ölü yatırım, ölü yemeği, ölü yıkama, ölü zaman, ölüsü kandilli, ölüsü kınalı


ÖTÜŞ


[isim]
  • Ötme işi

    Oturmuş, ağustos böcekleriyle kurbağaların tatlı tatlı ötüşlerini dinliyorduk. - Osman Cemal Kaygılı


ÖLÜŞ


[isim]
  • Ölme işi

    Emekli olduğuna hayıflandığı kadar babasının ölüşüne de o kadar hayıflanıyor. - Haldun Taner


ÖĞÜT


[isim]
  • Bir kimseye yapması veya yapmaması gereken şeyler için söylenen söz, nasihat

    Bütün öğütlerine itaat ettiğim hâlde hiçbir şeye muvaffak olamıyorduk. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • öğütte (veya öğütlerde) bulunmak
  • öğüt vermek


ÖĞÜTÜŞ


[isim]
  • Öğütme işi

ÖĞÜTÜLÜŞ


[isim]
  • Öğütülme işi