ÖĞRETMENEVİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ÖĞRETMENEVİ harflerini içeren 5 harfli 28 kelime bulunuyor. 5 harfli ÖĞRETMENEVİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

EĞRİM13, MEĞER13, EVRİM12, MİNÖR12, ÖRTME12, VERME12, VERİM12, VEREM12, EVREN11, ENÖTE11, NEVİR11, ÖNERİ11, TÖREN11, VERİT11, ERMİN6, ETMEN6, ERİME6, ENEME6, İMREN6, METİN6, METRE6, MERET6, NİMET6, TEMİN6, TERME6, TERİM6, ETENE5, TİNER5


ETENE


[isim] [anatomi]
  • Döl eşi
[bitki bilimi]
  • Meyve yaprağında yumurtacıkların bağlı olduğu bölüm

TİNER (Kelime Kökeni: İngilizce thinner)


[isim] [kimya]
  • İnceltici

ERMİN (Kelime Kökeni: Fransızca hermine)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kakım

ETMEN


[isim]
  • Birlikte veya ayrı ayrı etkisini gösteren ve belli bir sonuca götüren güçlerden, şartlardan, ögelerden her biri, amil, faktör

ERİME


[isim]
  • Erimek işi

    Dışarıda karlar erimeye başlamış. - Ahmet Ümit

Birleşik Kelimeler: aşırı erime, kemik erimesi


ENEME


[isim]
  • Enemek işi

İMREN


[isim]
  • Görülen bir şeyi veya benzerini edinme isteği, gıpta

METİN (Kelime Kökeni: Arapça metn)


[isim]
  • Bir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan kelimelerin bütünü, tekst

    Aslında kâğıda gerek yoktu çünkü bütün metni satır satır ezbere biliyordu. - Elif Şafak

Birleşik Kelimeler: metinler arasılık

[sıfat]
  • Metanetli

    Geçimi yolunda, maddeten ve manen metîn bir ailedir. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • metîn olmak


METRE (Kelime Kökeni: Fransızca mètre)


[isim] [matematik]
  • Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi

    İskenderun Körfezi'ne sekiz yüz metre yukarıdan bakıyordum. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: metrekare, metreküp, metre sistemi, akselerometre, alkalimetre, alkolmetre, altimetre, ampermetre, anemometre, areometre, asidimetre, azotometre, barometre, bolometre, çelik metre, dansimetre, debimetre, dekametre, densimetre, desimetre, dilatometre, dinamometre, elektrodinamometre, elektrometre, fotometre, füzyometre, galvanometre, gazometre, grafometre, gramsantimetre, grizumetre, hektometre, hidrometre, higrometre, interferometre, kalorimetre, kilogrammetre, kilometre, klinometre, kolorimetre, kronometre, lüksmetre, manometre, manyetometre, mikrometre, milimetre, minimetre, odyometre, oleometre, ozonometre, ödyometre, parametre, parkmetre, pedometre, piknometre, pirometre, plüviyometre, polarimetre, radyometre, sakarimetre, sakkarometre, santimetre, sülfürimetre, şerit metre, takeometre, takimetre, takometre, taksimetre, tansiyometre, telefonometre, telemetre, termometre, voltametre, voltmetre


MERET (Kelime Kökeni: Arapça mārid)


[isim]
  • Sıkıntı veren, hoşlanılmayan şeyler veya kimseler için kullanılan sövgü sözü

    Ben de öyle söyledim. Bırakalım artık şu meredi, dedim. - Ahmet Ümit

[sıfat] [halk ağzında]
  • Uğursuz

NİMET (Kelime Kökeni: Arapça niʿmet)


[isim]
  • İyilik, lütuf, ihsan

    Başımızdan gitmesi, ekşi suratından kurtulmamız da bir nimetti. - Sermet Muhtar Alus

[mecaz]
  • Yararlanılan imkân

    Evinizin iş yerinize bu kadar yakın oluşu nimet.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nimet bilmek
  • nimet hakkı (için)
  • nimeti ayağıyla tepmek

Birleşik Kelimeler: velinimet, dünya nimeti, eli nimetli


TEMİN (Kelime Kökeni: Arapça teʾmīn)


[isim]
  • Korkusunu giderme, inanç verme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temin etmek


TERME (Kelime Kökeni: Farsça terme)


[isim] [halk ağzında]
  • Bir tür yaban turpu
[isim]
  • Samsun iline bağlı ilçelerden biri

TERİM


[isim]
  • Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelime, ıstılah

    Bazıları ise terimlerimizi milletlerarası esaslara bağlamak davasındadırlar. - Falih Rıfkı Atay

[mantık]
  • Geleneksel mantıkta özne veya yüklem
[matematik]
  • Cebirsel bir anlatımda + veya - işaretleri arasında bulunan parçalardan her biri
[matematik]
  • Bir denklemde = işaretinin iki yanındaki anlatımlardan her biri
[matematik]
  • Bir kesrin pay ve paydasından her biri, had

Birleşik Kelimeler: terim bilimi, terimler dizgesi, büyük terim, küçük terim, orta terim, bir terimli, çok terimli, iki terimli


EVREN


[isim] [gök bilimi]
  • Gök varlıklarının bütünü, kâinat, cihan, âlem, kozmos

    Evrende milyonlarca galaksi, her galakside milyonlarca güneş var. - Aydın Boysan

[halk ağzında]
  • Büyük yılan
[mecaz]
  • Kişinin içinde yaşadığı, ilişkide bulunduğu ortam

    Kendi evrenine dalmış olan Halim ürkerek sıçradı, bir adım geriye attı. - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: evren bilimi, evren doğumu, evren pulu

[isim]
  • Ankara iline bağlı ilçelerden biri