ÖZGÜLEMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ÖZGÜLEMEK harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli ÖZGÜLEMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GÖZÜM21, GÖZLÜ20, ÖZGÜL20, GÖMÜK18, GÖLÜK17, ÖZLÜK16, GÖLEK15, ÖZEME15, ÖZLEM15, ÖLMEZ15, GÜZEL14, GEZME13, GÜLME12, ÖLMEK12, ÜZMEK11, GELME10, EZMEK9, ELZEM9, MELEZ9, EKLEM6, ELMEK6, KELEM6, MELEK6


EKLEM


[isim] [anatomi]
  • Vücut kemiklerinin uç uca veya kenar kenara gelip birleştiği yer, mafsal

Birleşik Kelimeler: eklem bacaklılar, omuz eklemi


ELMEK (Kelime Kökeni: (elektronik mektup'tan))


[isim] [bilişim]
  • Elektronik posta

KELEM (Kelime Kökeni: Farsça kelem)


[isim] [halk ağzında]
  • Lahana

Birleşik Kelimeler: etsiz kelem


MELEK (Kelime Kökeni: Arapça melek)


[isim] [din bilgisi]
  • Tanrı ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan olduğuna inanılan manevi varlık, ferişte
[mecaz]
  • Terbiyeli, uysal kimse

    Yanlarındaki kızlar ise sahici birer melekti. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • melek gibi

Birleşik Kelimeler: melek otu


EZMEK


[-i]
  • Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek

    Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım. - Enis Behiç Koryürek

[nesnesiz]
  • Sıvı içinde bastırıp karıştırarak eritmek

    Şerbet için şeker ezmek. Boya ezmek.

[mecaz]
  • Üzmek, sıkıntıya sokmak

    Seven kalbi ezmek, sevmeyen kalbi durdurmaktan daha affedilmez bir cinayettir. - Aka Gündüz

[mecaz]
  • Dayanıklılığını aşacak derecede çalıştırarak yormak

    Bu yol hayvanı ezdi.

[mecaz]
  • Yenmek, sindirmek

    Düşmanı ezmek.

[argo]
  • Harcamak

    Paraları bir haftada ezerim. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ez de suyunu iç
  • ezip büzmek

Birleşik Kelimeler: ezimevi, elezer, özezer, karıncaezmez


ELZEM (Kelime Kökeni: Arapça elzem)


[sıfat] [eskimiş]
  • Çok gerekli, vazgeçilmez

    Hükmün muteber olması için ittifakla alınması elzemdir. - Tarık Buğra


MELEZ (Kelime Kökeni: Arapça meles)


[sıfat] [biyoloji]
  • Değişik türden hayvan veya bitkiden üremiş (hayvan veya bitki), kırma, azma, hibrit, metis
[mecaz]
  • Katışık, karışık

    Melez bir dil.


GELME


[isim]
  • Gelmek işi

    Ne söylense duyulur bir ürperme sesinde / Neden hayır olmasın üç beyin gelmesinde - Faruk Nafiz Çamlıbel

[sıfat]
  • Gelmiş olan

    Avrupa'dan gelme bir televizyon.

[sıfat]
  • Yetişme

    İyi aileden gelme çocuk.

[fizik]
  • Bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine erişmesi

Birleşik Kelimeler: bilmezlikten gelme, gidip gelme


ÜZMEK


[-i]
  • Üzüntü vermek

    Onu biraz üzerim ama zekâsına da bayılırım. - Sait Faik Abasıyanık


GÜLME


[isim]
  • Gülmek işi

    Turist Ömer gülmeyi unutmamış, horlandıkça iyimserliği pekişmiş bir kesimin simgesidir, lümpenin çaresizliğidir. - Selim İleri


ÖLMEK


[nesnesiz]
  • Yaşamaz olmak, hayatı sona ermek, can vermek

    Şerefli insanlar olarak yaşayacak, şerefli insanlar olarak öleceğiz. - Esat Mahmut Karakurt

[mecaz]
  • Bazı sebeplerle çok sıkıntı veya acı çekmek
[mecaz]
  • Değerini, geçerliğini, gücünü yitirmek, kullanılmamak

    Bu usul öldü artık.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • öl dediği yerde ölmek, kal dediği yerde kalmak
  • ölenle ölünmez
  • ölme eşeğim ölme (yaza yonca bitecek)
  • ölmek var, dönmek yok!
  • ölmüş de ağlayanı yok
  • ölüp ölüp dirilmek
  • ölür müsün, öldürür müsün?

Birleşik Kelimeler: öle dirile


GEZME


[isim]
  • Gezmek işi, seyran

Birleşik Kelimeler: ev gezmesi


GÜZEL


[sıfat]
  • Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı

    Güzel kız. Güzel çiçek.

    Yalının en güzel odası bizimdi.

[isim]
  • Güzel kız veya kadın

    Güzeller deniz kenarına geldikleri zaman âşıklar da kale burçlarına ve bedenlerine dolarlar. - Asaf Halet Çelebi

[isim]
  • Güzellik kraliçesi
[zarf]
  • Hoşa giden, beğenilen, iyi, doğru bir biçimde

    Arabayı koştururken boyunlarındaki ziller güzel şıngırdıyordu atların. - Reşat Enis

[zarf]
  • Adamakıllı, şiddetli

    Karıkoca bu kuzu yüzünden güzel bir kavga ettiler. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • güzel bürünür, çirkin görünür
  • güzele bakmak sevaptır
  • güzele kırk günde doyulur, iyi huyluya kırk yılda doyulmaz
  • güzele ne yakışmaz (veya yaraşmaz)
  • güzel hatırı için
  • güzeli herkes sever
  • güzelim
  • güzellerin talihi çirkin olur
  • güzel olmak

Birleşik Kelimeler: güzelavrat otu, güzel duyu, güzel güzel, güzelhatun çiçeği, güzel sanatlar, güzel yazı sanatı, bir güzel, gelişigüzel, camgüzeli, çayırgüzeli, denizgüzeli, dünya güzeli, saksıgüzeli


GÖLEK


[isim] [halk ağzında]
  • Gölet

ÖZEME


[isim]
  • Özemek işi