Ört ile Başlayan Kelimeler



ÖRT ile başlayan 20 kelime bulunuyor. Başında ÖRT olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ört ile biten kelimeler. İçinde ört olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

ÖRTÜŞTÜRMEK25

10 Harfli Kelimeler

ÖRTÜŞTÜRME24

9 Harfli Kelimeler

ÖRTTÜRMEK18

8 Harfli Kelimeler

ÖRTÜŞMEK20, ÖRTÜNMEK17, ÖRTÜLMEK17, ÖRTTÜRME17

7 Harfli Kelimeler

ÖRTÜSÜZ21, ÖRTÜŞME19, ÖRTMECE17, ÖRTÜNME16, ÖRTÜLME16, ÖRTENEK13

6 Harfli Kelimeler

ÖRTÜLÜ16, ÖRTBAS15, ÖRTMEK13

5 Harfli Kelimeler

ÖRTÜŞ16, ÖRTÜK13, ÖRTME12

4 Harfli Kelimeler

ÖRTÜ12


ÖRTME


[isim]
  • Örtmek işi
[halk ağzında]
  • Başörtüsü

    Kızlığında, başlarına soluk örtmelerini alır, yünlerini sırtlar, ırmak boyuna yün boyamaya giderdi. - Nezihe Meriç

[halk ağzında]
  • Üstü kapalı, önü açık yer

    Damın örtmesinin altında hasta koyunlara bakıyordu bir adamla beraber. - Yaşar Kemal


ÖRTÜ


[isim]
  • Örtmek için kullanılan şey, kuvertür

    Vazo, ince bir kadın eli ile işlenmiş, beyaz oymalı bir örtünün üzerindedir. - Esat Mahmut Karakurt

Ata Sözleri ve Deyimler

  • örtüye sokmak (veya koymak)

Birleşik Kelimeler: başörtü, diri örtü, ölü örtü, beşikörtüsü, bitki örtüsü, çatı örtüsü, masa örtüsü, namaz örtüsü, sofra örtüsü, yatak örtüsü


ÖRTENEK


[isim] [anatomi]
  • Hayvanların vücudunu örten deri, kıl, tüy, pul vb. dokuların bütünü

ÖRTMEK


[-i]
  • Korumak, görünmez duruma getirmek veya gizlemek için üstüne bir şey koymak

    Kadın bebeğini itina ile yatırdı, yüzünü örttü. - Aka Gündüz

[mecaz]
  • Kötü bir durumu belli etmemek, gizlemek, saklamak

    Birinin suçunu örtmek.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ört ki ölem

Birleşik Kelimeler: örtbas


ÖRTÜK


[sıfat]
  • Örtülü, kapalı

    İsyankâr sitemlerle dolu, örtük çığlıklar olarak değerlendirilen şiirler yazdığı söyleniyordu. - Reha Mağden


ÖRTBAS


[isim]
  • `Bir durumun, bir olayın duyulmamasını, yayılmamasını sağlayan önlemler almak` anlamındaki örtbas etmek ve `bir durum, bir olay duyulmamak, yayılmamak` anlamındaki örtbas olmak deyimlerinde geçer

    Onlar da rezaleti örtbas etmek için kızı Bursa'ya kaçırdılar. - Reşat Nuri Güntekin

    Her türlü ayıbın örtbas olacağını sandığı bir uzak diyara alıp götürmüştür. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


ÖRTÜNME


[isim]
  • Örtünmek işi

ÖRTÜLME


[isim]
  • Örtülmek işi
[gök bilimi]
  • Bir gök cisminin yeryüzündeki gözlemciye göre, başka bir gök cisminin arkasından geçmesi

ÖRTÜLÜ


[sıfat]
  • Örtüsü olan

    Ampir koltuklu, keten masa örtülü bir lokantaydı. - Selçuk Erez

[mecaz]
  • Gizli, saklı
[zarf] [mecaz]
  • Açıklama yapmadan, belli belirsiz bir biçimde, müphem

Birleşik Kelimeler: örtülü omurgalılar, örtülü ödenek, başörtülü


ÖRTÜŞ


[isim]
  • Örtme işi

ÖRTÜNMEK


[nesnesiz]
  • Kendi üzerine bir şey örtmek

    Üşümem merak etme / Sıcak tutar yün fanila / Olmazsa örtünürüm / Battaniyeyi iki katlı - Behçet Necatigil


ÖRTÜLMEK


[nesnesiz]
  • Örtme işine konu olmak

    Renkleri göz alıcı, tüylü bir yol halısıyla örtülmüş olan merdivenleri ağır ağır çıkıyorum. - Nazım Hikmet


ÖRTTÜRME


[isim]
  • Öttürmek işi

ÖRTMECE


[isim] [edebiyat]
  • Söylenmesi kaba, çirkin veya sakıncalı görülen nesnelerin, kavramların, başka kelimelerle daha uygun ve edepli bir biçimde anlatılması, edebikelam

ÖRTTÜRMEK


[-e] [-i]
  • Örtme işini yaptırmak