ÖPÜŞMEK ile Oluşan Kelimeler (ÖPÜŞMEK Kelime Türetme)



ÖPÜŞMEK harflerinden oluşan 29 kelime bulunuyor. ÖPÜŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Öpüşmek kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

ÖPÜŞMEK23

6 Harfli Kelimeler

ÖPÜŞME22

5 Harfli Kelimeler

KÖMÜŞ17, ÖPMEK16, ÜŞMEK11

4 Harfli Kelimeler

ÖPÜŞ19, ÖPME15, KÖŞE13, KÜPE10, ÜŞME10, MEŞK8, KÜME7

3 Harfli Kelimeler

PEŞ10, KÜP9, ÖKE9, KEP7, PEK7, ŞEM7, KEŞ6, ŞEK6, EKÜ5, KEM4

2 Harfli Kelimeler

PE6, EŞ5, ŞE5, EM3, ME3, EK2, KE2


EK


[isim]
  • Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça

    Yazının ekleri.

[sıfat]
  • Eklenmiş, katılmış

    Okul müdürüyken okulun ek inşaatında hamallarla birlikte çalışmış. - Haldun Taner

[dil bilgisi]
  • Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan, başa, sona veya kelimenin içine eklenebilen, bağımlı dil bilgisi ögeleri, lahika

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ek bent olmak
  • ekini belli etmemek

Birleşik Kelimeler: ek bileziği, ek bütçe, ek ders, ek eylem, ek fiil, ek görev, ek gün, ek kart, ek kök, ek oylum, ek ödenek, ek poliçe, ek süre, ek tahsisat, iç ek, işlek ek, ön ek, son ek, aidiyet eki, bildirme eki, çekim eki, çoğul eki, çokluk eki, durum eki, edilgenlik eki, eşitlik eki, hâl eki, ilgi eki, iyelik eki, kişi eki, küçültme eki, nispet eki, olumsuzluk eki, soru eki, şahıs eki, topluluk eki, türetme eki, yapım eki, yokluk eki, yön eki, yön gösterme eki, zaman eki, çatı ekleri


KE



EM


[isim] [halk ağzında]
  • İlaç, merhem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eme seme yaramamak
  • eme yaramak


ME


[isim]
  • Koyun, kuzu vb. hayvanların çıkardığı ses

    Kara koyun kuzular kuzulamaz / Me deme - Fazıl Hüsnü Dağlarca


KEM (Kelime Kökeni: Farsça kem)


[sıfat] [eskimiş]
  • Kötü, fena (göz, söz vb.)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kem söz, kalp (veya kem) akçe sahibinindir

Birleşik Kelimeler: kem göz


EKÜ (Kelime Kökeni: Fransızca écu)


[isim] [eskimiş]
  • Avro


[isim]
  • Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri

    Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun. - Ömer Seyfettin

[halk ağzında]
  • Kuma, ortak
[halk ağzında]
  • Arkadaş
[halk ağzında]
  • Döl eşi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eşi benzeri (veya manendi veya menendi) olmamak (veya bulunmamak veya yok)
  • eş tutmak

Birleşik Kelimeler: eş adlı, eş anlam, eş anlı, eş bacaklılar, eş basınç, eş başkan, eş biçim, eş cinsel, eş değer, eş deprem, eş dost, eş eksenli, eş güdüm, eş kanatlı, eşkenar, eş koşma, eş merkezli, eş ölçüm, eş sesli, eş sıcak, eş yapı, eş yapım, eş yükselti, eş zaman, döl eşi


ŞE



KEŞ (Kelime Kökeni: Farsça keşk)


[isim] [halk ağzında]
  • Yağı alınmış sütten veya yoğurttan yapılan peynir
[sıfat] [argo]
  • Ayyaş
[sıfat] [argo]
  • Aptal

ŞEK (Kelime Kökeni: Arapça şekk)


[isim] [eskimiş]
  • Kuşku

PE



KÜME


[isim]
  • Birbirine benzer veya aynı cinsten olan şeylerin oluşturduğu bütün, takım, öbek, grup

    Tarla kuşları Mustafa'nın sabanı altından yeni kurtulmuş olan kaba çığır üzerine kümeyle konarak buldukları tohumlara gaga çalmakta idiler. - Nabizade Nâzım

[eğitim bilimi]
  • Bir sınıfta öğrencilerin, belli bir eğitim ve öğretim amacıyla bir süre için oluşturdukları takım veya öbek
[spor]
  • Durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak belli sayıdaki takımdan oluşturulan alt grup
[spor]
  • Koşularda, kendiliğinden oluşan yarışçı gruplarının her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kümeden düşmek
  • kümeye çıkmak

Birleşik Kelimeler: küme bulut, küme çalışması, bir küme, boş küme, çift küme, denk küme, toplumsal küme, üst küme, ayrık kümeler, öncüller kümesi, yıldız kümesi


KEP (Kelime Kökeni: İngilizce cap)


[isim]
  • Başlık, sipersiz şapka

PEK


[sıfat]
  • Sert, katı
[zarf]
  • Gereken, beklenen veya alışılmış olandan çok

    Pek beğendikleri ve pek sevdikleri hâlde aldatırlar. - Hüseyin Cahit Yalçın

[zarf] [halk ağzında]
  • Hızlı olarak

    Pek gittiği için çabuk yoruldu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pek söylemek

Birleşik Kelimeler: pekâlâ, pek başlı, pek canlı, pek çoğu, pek çok, pek doku, pek gözlü, pekiyi, pek pek, pek yürekli, pek yüzlü, ağzı pek, arkası pek, canı pek, gözü pek, sırtı pek, yüreği pek, yüzü pek


ŞEM (Kelime Kökeni: Arapça şemʿ)


[isim] [eskimiş]
  • Mum, balmumu

    Beni candan usandırdı cefadan yâr usanmaz mı / Felekler yandı ahımdan muradım şemi yanmaz mı? - Fuzuli