ÖNEMSİZCE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ÖNEMSİZCE harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli ÖNEMSİZCE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SÖZCE18, ÖZEME15, ÖZENİ14, ÖNEZE14, SÖNME13, SİZCE12, ZENCİ11, SEMİZ10, SEZME10, CESİM10, ENSİZ9, ENZİM9, İMECE9, SENCE9, ZEMİN9, EZİNE8, İSMEN7, MESEN7, NESİM7, NEMSE7, SİNME7, SEMEN7


İSMEN (Kelime Kökeni: Arapça ismen)


[zarf] [eskimiş]
  • Adını belirterek, adını söyleyerek, adını vererek

    Memuriyetlerinin marufiyeti icabıyla birbirini ismen tanımamaları mümkün değildi. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


MESEN (Kelime Kökeni: Fransızca mécène)


[isim]
  • Sanat ve bilim adamlarını koruyan kimse

    Anacığı Sait Faik'in tek meseni, en anlayışlı dostu, sır yoldaşı oldu dünyada. - Haldun Taner


NESİM (Kelime Kökeni: Arapça nesīm)


[isim] [eskimiş]
  • Hafif yel, esinti

    Berrak bir nesim ile ürperdi gölgeler / Yıldızlar eski demlere bir nağme besteler - Enis Behiç Koryürek


NEMSE


[isim] [tarih]
  • Nemçe

SİNME


[isim]
  • Sinmek işi

    En iyi korunma çaresi yeşil dal altlarına sinmeye kaldı! - Haldun Taner


SEMEN (Kelime Kökeni: Arapça semen)


[isim] [eskimiş]
  • Semizlik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • semen peyda etmek

[isim] [hukuk]
  • Satım sözleşmesinde alıcının borcu

EZİNE


[isim]
  • Çanakkale iline bağlı ilçelerden biri

Birleşik Kelimeler: Ezine peyniri


ENSİZ


[sıfat]
  • Eni küçük olan, dar

    Bu ensiz tahta köprü altında ince dere. - Enis Behiç Koryürek


ENZİM (Kelime Kökeni: Fransızca enzyme)


[isim] [biyoloji]
  • Bir kimyasal tepkimeyi gerçekleştiren ve onu hızlandıran, çoğunlukla protein yapısında olan organik madde

İMECE


[isim] [toplum bilimi]
  • Kırsal topluluklarda köyün zorunlu ve isteğe bağlı işlerinin köylülerce eşit şartlarda emek birliğiyle gerçekleştirilmesi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imece günü bulutlu, görmeyene ne mutlu
  • imeceye girmek


SENCE


[zarf]
  • Sana göre, senin düşüncene göre

ZEMİN (Kelime Kökeni: Farsça zemīn)


[isim]
  • Taban, döşeme, yer

    Kırmızı bir zemin üstünde bir sürü insan, havada uçan beyaz bir kuşa bakıyorlardı. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]
  • Temel, dayanak

    Asıl sohbet zemini nadide yemek tarifi, köşk ve bahçe tanzimidir. - Refik Halit Karay

[mecaz]
  • Ortam

    1908'den önceki zemin ve zamanı göz önüne almalı. - Yahya Kemal Beyatlı

[eskimiş]
  • Yeryüzü, dünya

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zemin hazırlamak
  • zemin ve zamana uygun

Birleşik Kelimeler: zemin katı, hemzemin, ıslak zemin


SEMİZ


[sıfat]
  • Şişman

    Semiz ve romatizmalı olan bu adam, suya ayağını bile değdirmemiştir. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: semizotu


SEZME


[isim]
  • Sezmek işi

ZENCİ (Kelime Kökeni: Arapça zencī)


[isim]
  • Siyah ırktan olan kimse, siyahi

    Avrupalılar arasında bizi zenci gibi kara zannedenler varmış. - Falih Rıfkı Atay