ÖNCÜL ile Oluşan Kelimeler (ÖNCÜL Kelime Türetme)



ÖNCÜL harflerinden oluşan 7 kelime bulunuyor. ÖNCÜL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Öncül kelimesinin anlamı nedir? Öncül ile başlayan kelimeler. İçinde öncül olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

ÖNCÜL16

4 Harfli Kelimeler

ÖNCÜ15

3 Harfli Kelimeler

ÖCÜ14, ÖLÜ11

2 Harfli Kelimeler

ÖN8, NÜ4, ÜN4


NÜ (Kelime Kökeni: Fransızca nu)


[sıfat]
  • Çıplak
[isim]
  • Çıplak resim

ÜN


[isim]
  • Ses

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)
  • üne kavuşmak


ÖN


[isim]
  • Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı

    Arabam bir gece kulübünün önünde duruyor. - Ahmet Ümit

[sıfat]
  • Benzerler arasında bakılan veya gidilen yönde olan

    Ben, Anafartalar'da Mustafa Kemal'in bulunduğu en ön siperlerde de kurşun attım. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • önde gelmek
  • öne almak
  • öne çıkmak
  • öne düşmek
  • öne sermek
  • öne sürmek
  • önü alınmak
  • önünde ardında gidilmez
  • önüne arkasına bakmadan
  • önüne bakmak
  • önüne bir kemik atmak
  • önüne çıkmak
  • önüne dikilmek
  • önüne düşmek
  • önüne geçmek
  • önüne gelen
  • önüne geleni kapar, ardına geleni teper
  • önüne katmak
  • önünü almak
  • önünü ardını düşünmemek
  • önünü kesmek

Birleşik Kelimeler: ön ad, ön buharlaşma, ön büro, ön alım, ön avurt, önayak, ön ayak, ön belirti, ön bilgi, ön çalışma, ön damak, ön denetim, ön deyi, ön deyiş, ön doğru, ön ek, ön eleme, ön göğüs, öngörmek, öngörü, öngörülmek, ön gösterim, ön gün, ön hekim, ön içki, ön izleme, ön kabul, ön kayıt, ön kesinti, ön kol, ön koşul, ön lisans, ön oda, ön oluş, ön ödeme, ön proje, ön rapor, ön seçici, ön seçim, ön ses, ön sevişme, önsezi, ön soruşturma, ön söz, ön sözleşme, ön şart, ön tasar, ön tasım, ön teker, ön uyum, ön vurgu, ön yargı, ön yaylak, ön yüzbaşı, önden çekişli, önü sıra, önünde sonunda, göz önü, başı önünde, göz önünde


ÖLÜ


[sıfat]
  • Hayatı sona ermiş, artık yaşamıyor olan, meyyit, morto, diri karşıtı
[isim]
  • Ölmüş insan, mevta, meyyit, müteveffa

    Onu denizden çıkarmak istediler ama biri, müstantik ve doktor gelmeyince ölülere dokunulmaz, diyince bu işten vazgeçtiler. - Halikarnas Balıkçısı

[isim]
  • Hayvan leşi

    Tavuk ölüsü.

[mecaz]
  • Gücü az, zayıf

    Ölü kandil.

[mecaz]
  • Çok durgun, hareketsiz

    Ölü kentler, boş kaleler, eski saraylar. - Necati Cumalı

[mecaz]
  • Etkileme gücü olmayan, canlılığı olmayan

    Ölü bir konuşması var.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ölü gibi
  • ölü gözü gibi
  • ölü gözü kadar
  • ölü gözünden yaş ummak
  • ölümü gör (veya öp)
  • ölüsü bile yetmek
  • ölüsü ortada kalmak
  • ölüyü güldürmek

Birleşik Kelimeler: ölü açı, ölü açımı, ölü dalga, ölü deniz, ölü dil, ölüdoğa, ölü doğum, ölü doku, ölüevi, ölü fiyatına, ölü helvası, ölü mevsim, ölü nokta, ölü örtü, ölü renk, ölü saat, ölü salı, ölü sessizliği, ölü sevici, ölü sezon, ölü soyucu, ölü top, ölü yatırım, ölü yemeği, ölü yıkama, ölü zaman, ölüsü kandilli, ölüsü kınalı


ÖCÜ


[isim]
  • Küçük çocukları korkutmak için uydurulmuş hayalî yaratık, umacı

ÖNCÜ


[sıfat]
  • Önden gelen, önde olan, artçı karşıtı
[isim]
  • Önde gidip haber ulaştıran kimse
[isim]
  • Bir sanat ve düşünce akımını, çağına göre yeni bir görüşü başlatan kimse veya eser, müjdeci, avangart
[isim] [askerlik]
  • Yürüyüşte kolun ilerisinden giden kıta, pişdar, artçı karşıtı
[isim] [halk ağzında]
  • Önder, kılavuz

Birleşik Kelimeler: öncü oyun, öncü tiyatro


ÖNCÜL


[sıfat]
  • Önde giden, önde olan, artçıl karşıtı
[isim]
  • Bir bilimsel çalışmada işe koyulurken, araştırmaya konu edilmeksizin doğru sayılan önerme
[isim] [mantık]
  • Bir tasımda sonucu hazırlayan ilk iki önermeden her biri, mukaddem
[isim] [mantık]
  • Bir çıkarımın öncüller kümesini oluşturan önermelerden herhangi biri, mukaddem
[isim] [halk ağzında]
  • Kılavuz, öncü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • öncül olmak